bugün

entry'ler (16)

okulluların lüks telefonları

bay okuyan bu ülkede maalesef işçinin durumu ortada bazı çocukların bırak telefonu ekmek bile yiyemediği bu ülkede çocuğuna lüks telefonlar almak görgüsüzlüktür. (bkz: )türkiye yi uzak doğuya taşımak

türkiye yi uzak doğu ya taşımak

beyler ülkeyi tayyip gelmeden taşıyoruz. uzak doğuda deniz kenarı bir yer buldum. sakin sakin taşıyoruz dikkat edin ege ile marmara kopmasın. arkadaşlar sanırım ülke bizi taşıyamıyor birkaç yaşlıyla birkaç oteli bırakın. doğu anadolu dan bir ses geldi lütfen taşırken dikkatli olalım elektrik direklerine dikkat edelim akdeniz kopmak üzere antalyayı orda bırakmak zorundayız. arkadaşlar biraz daha sessiz lütfen komşu ülkeler rahatsız. fsm köprüsüne dikkat edin. arkadaşlar gemileri tersanelerle birlikte alalım lütfen kimsenin haberi olmasın biri arkada kalıp tayyipi kontrol etsin amk adam gelecek şimdi. kulağıma gıcırtılar geliyor. karadenizliler kolbastıyla rizeyi kurtarmaya çalışıyorlar biri şunlara ciddi bir iş yaptığımızı söylesinler. arkadaşlar ülkedeki tüm ışıklar sönsün fazla dikkat çekmeyelim. gençler odtünün ayaklandığına dair duyumlar almaktayım doğru mu? şimdi sırası değil. lan tayyip geliyor çabuk geri dönün. ankara ve istanbul yerinde mi dikkat edin gençler...

türk olmak

türk olmak tanıdığını görünce arabayla üzerine gitmektir, türk olmak kaldırımda motor sürmektir, döner ile ayranı aynı anda bitirebilmektir, gaz kaçaklarını çakmak ile kontrol etmektir, faturaları son gün ödemektir, tozlanmış camlara "beni yıka" diyebilmektir, ev telefonunu arayıp "evde misin?" diyebilmektir, "polisi arayıp alo polis mi?" demektir, misafire içten olmasa da "otursaydınız" demektiri ve türk olmak tüm bunlara rağmen kendinle gurur duyabilmektir.

yılmaz özdil

şu an hürriyet gazetesinde yazan atatürkçü, babası akhisarlı kendisi izmirli olan muhalif, olmasına rağmen diğer gazetecilere kıyasla özgürce yazılarını paylaşabilen kişi.

recep tayyip erdoğan

kasımpaşalı ve ülkeyi 3. dünya savaşına götüren kişilik

redhack

devrimci, komünist, korkusuz hackerlar. (bkz: )siyaset

küçük çocukların dahi elinde telefon olması

işçilerin yevmiye ile çalıştığı bu ülkede çocuğuna iphone gibi kaliteli 2000 3000 liralık telefon almak görgüsüzlüğün daniskasıdır.

eğitimsizlik

son 5-6 senedir yapboz olmuş gelenin gidenin ellediği bir sistem. beş buçuk yaşındaki çocuk daha tuvaletini yapmayı öğrenemezken okula başlanması istenmiştir. isteyen serbest isteyen okul kıyafeti giysin denilerek sonrada buna özgürlük denilerek halka sunulmuştur. türkiye nin en büyük sorunu ne terör ne de hükümet türkiyenin en büyük sorunu eğitimsizlik bu gün eğer çocuğunuz iyi bir eğitim alsın istiyorsanız özel okula göndermeniz lazım çünkü devlet okullarında eğitim belli sbs şampiyonlarının sadece özel okullardan çıktığı ülkede eğitimsizliğin ne derecede olduğunu görmek zor değildir. kan benim damar benim diye dalga geçilen çocuğun arkasında ne hastalıklar çıktı. keşke konuşmadan önce 2 kere düşünebilsek.

siyaset

siyaset Türkiye de maalesef soysuzların eline kalmıştır. din ve devlet işleri birbirine karıştırılarak, başörtüsünü sömürerek, vatandaşın çocuk yapama haklarına girerek, erkeklerle bayanları ayrı tutmaya çalıştırılarak, mısırdaki ölen kişilere ayıp olmasın diye partisinin kuruluş yıl dönümünde şarkı söyletmeyerek ancak 24 şehit haberinin geldiği gün Ankara sheratonda düğün yaptırarak, seçim zamanı yaklaştığında ağlayarak, Hatay da patlama olduğunda soluğu amerikada alarak, haksız hukuksuz yere ülkesinin en başarılı komutanlarını içeriye attırarak, Süleymaniye de askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde " ne notası müzik notası mı veriyorsun? " diyerek, halkına bunlar diye hitap ederek, ben Türküm dediğini duymayarak, oturduğu makama saygı göstermeyerek ülkenin kurucularına ayyaş, askere darbeci, yazara, sanatçıya, bilim adamına terörist diyerek, vatikanda papa seçiminde bile bu kadar din konuşulmazken Allah Allah diyerek ülkeyi satmaya çalışmak, Atatürk Orman Çiftliğini satmak, Bandırma vapurunu Atatürkün samsuna çıktığı zaman (16 mayıs) satmak, çiftçisine ananı da al git, halkına takla at da göreyim, öğrencisine dilenci, bırak vatandaşın söylediklerini bakanların söyledikleri her sözün olay olduğu bu memlekette çözüm ne chp ne akp ne de mhp dir çözüm ortak noktada buluşarak atatürk ün izinden giderek ülkeyi çağdaş seviyeye getirmektir....

ömer hayyam

için temiz olmadıktan sonra
hacı hoca olmuşsun kaç para?
hırka, tespih, post, seccade güzel ama
sence Mevla kanar mı bunlara?

Ömer Hayyam

fehmi mert günok

fehmi mert günok 1 mart 1989 penaltılara ve gollere tepki olarak doğdu.

melis tüzüngüç

makyajlı ancak harika yüzüyle beni benden alan kişilik. harem dizisi için baştan başa soyunmuştu.http://www.youtube.com/watch?v=Avqa94x97mM

mustafa kemal atatürk

Mustafa Kemal Atatürk(&)1881'de kimse mükemmel değildir sözüne tepki olarak doğdu.

can yücel

bana göre Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük edebiyatçısı. aşk denilince akla ilk gelen şairi
için yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, özleyip de sevdiğini görememek işte aşk bu olsa gerek.
dört tarafı hüzünlerle çevrili yara parçasına aşk denirmiş yüreğimin coğrafyasına düştüğümde anladım.
sözlerinin sahibi..

can yücel anıları

bir gün dönemin milli eğitim bakanının kapısını Ankara Atatürk lisesinden pırıl pırıl iki öğrenci çalar. içeriden tok bir sesle "girin." denir. öğrencilerden biri bakana "babacım elini öpmeye geldik." der. bakan öğrencilere oturmalarını söyler. öğrenci der ki "babacım ne kadar başarılı olduğumuzu biliyorsun. bu yüzden senden arkadaşım gaziyle burs isteyecektik." bakan, oğluna dışarı çıkmasını söyler. bakan, oğlunun arkadaşına dönerek " bak oğlum ben sizin gibi başarılı öğrencilerin burs almasını her zaman yanındayım fakat ben oğlumu amerika'ya gönderirsem başkaları bunu farklı algılayacaktır. bu yüzden sen gideceksin fakat arkadaşın kalacak. ben az sonra gerekli işlemleri yapılmasını emrederim. hayırlısı olsun." bakan öğrencinin dışarı çıkmasını söyler. öğrenci dışarı çıktığında arkadaşına "sana bir iyi birde kötü haberim var." der. "baban bana burs verdi ancak sana vermiyor." arkadaşı "babam diyorsa doğrudur." der ve bir yıl boyunca biriktirdiği paraları arkadaşına vererek buna senin ihtiyacın var der.

oğlunun geleceğini bile ülkesinden sonra düşünen onurlu milli eğitim bakanı HASAN ALi YÜCEL'dir. burs alamayıp amerika'ya gidemeyen öğrenci bugün şiirleriyle bize heyecanla üzüntüyü aynı anda yaşatan CAN YÜCEL'dir. onun lise arkadaşı ise dünyanın en ünlü beyin cerrahlarından Prof. Dr. GAZi YAŞARGiL'dir. sizin anlayacağınız onurlu bakanlardan cocuğuna fakirlik bursu verilen bakanlara....

çocukken salonda futbol oynamak

çocukluğumun en büyük eğlencelerinden biridir salonda futbol oynamak. kanepenin sol ayağı ile kapının alt köşesi direktir. kanepe örtüsü filedir. diğer biraderin kalesi ise yemek masasının iki sağ ve sol ayağıdır. top küçük fb'li toptur. sanki salonda değilde camp nouda top oynuyorum. maç başlar. 10 devre 20 biter. ben brezilyalı ronaldo birader ronaldinho. halının desenine kadar çıkış yapabilirsin ancak. vurduğum şutla yemek masasının ortasında duran vazonun içindeki kumlu çiçek devrilir. masanın üstündeki kumları temizleyerek oyuna devam ederiz vurmuş gibi yapıp beni yere yatırarak topu atan birader 1-0 öne geçer.

ardından stad amiri olan babam işten yorgun eve gelirken dış kapının gıcırtısıyla beraber birader yatağa yatmaya koşarken ben parkeden dolayı kayan halıları düzeltmekle topu saklamakla uğraşırken babam eve adımını atar atmaz odama çekilirim. babam televizyonun karşısında maç izlemek için çekyatın altından yastıkları çıkarırken köşeye saklanmış desenli topu görür ve dişlerimin arasından topu birde o geçirir.

maç 2-0 olmuşken komşuda laflayan annem eve gelir ve yemeği yemek için masayı kurmaya başladığında vazoyu yerinde göremeyince yüzüme aldığım darbeyle sakat kalırken maç tatil edilir.

gelecek maç biraderimin ve benim el clasicodan farkı olmayan bir mücadeleyle 7-7,15-15 derken maç 23-21'de tavandaki avizenin düşmesiyle sonuçlanır. gelecek sezon yeni salonlarda buluşmak için bir süreliğine lige veda edilir...