bugün

entry'ler (87)

sarhoş diyalogları

yılbaşı olması sebebiyle feci içki tüketilen bi gecenin akabinde,tuvaleti ve tesisatı bozuk bi çiftlik evinde;

e *: bravo yani arkadaşlar dedik di mi tuvalet bozuk diye. kim yedi bu haltı..
a *: abi ben ne biliim ya. baktım sular akıyodu yaptım.
k *: hakkaten bravo abicim. tuvaletten başka sıçacak yer bulamadın di mi?... *

yaran diyaloglar

bir cafede eski sevgililerden konuşulmaktadır. arkadaşlarımız x ve y ciddi bir kavga içerisindedir.

x: abi güzel diyosun da senin hiç bi sevgilin güzel değildi ki...
y: hangisi güzel değildi lan.
x: tuba güzel değildi. suna güzel değildi. ezgi güzel değildi... gerçi ben onu görmedim. *

yaran diyaloglar

bir dişi arkadaşımız araba kullanmayı yeni öğrenmiştir ve derslerinin başarılı olmasından dolayı kendisine bir araba hediye edilmiştir. tabii bir bayanın en iyi beceremediği şeyi yapıp park ederken kaldırıma çarpmıştır.
d.a. *: ya daha yeni araba aldık tuttuk duran kaldırıma vurduk...
kafein: saçmalama kızım hareket eden kaldırım mı var...
d.a. : vallahi bilmiyorum benimki duruyordu...

ağlamıyorum

"hayır ağlamıyorum üstümden yağmur bulutu geçti
hayır ağlamıyorum gözüme biraz sen kaçtı"

(bkz: merhametine dön)
(bkz: kolera)

guti ve raul a bile bok atabilen taraftarlar

matematikleri zayıf olanlardır. 1976 ve 1977 doğumlu oyuncuların yaşlarını hesaplamaktan acizdirler. onlara göre biri 34 diğeri 36 yaşındadır.

edit:36 bile pek çok oyuncu için takır takır top oynanabilen bir yaşken 33 ve 34 yaşındaki biri orta sahanın beyni, diğeri şampiyonlar liginin gelmiş geçmiş en büyük golcüsü(rakamlar ortada) olan iki oyuncunun türkiye ligine gelmesini hazmedemiyenlermiş. bence de gençlere önem vermek lazım ama tecrübeyi de yoksayamayız.

sözlükteki beşiktaşlı yazarlar

(bkz: kafein)

bagatelin

daha çok piyano için yazılmış kısa parça.

1 mayıs 2010 villarreal cf fc barcelona maçı

barcelona'nın ilk yarıda bitirdiği maç. ilk yarı biterken messi*, xavi* ve krkic in golleriyle 0-3 öndedir. sözlük pek umursamamıştır ama güzel maçtır.

murat kosova

1 mayıs 2010 villareal cf fc barcelona maçında messi'yi unutan villareal savunmasına yaptığı "kramponları evde unutmak gibi bir şey bu" yorumuyla bir kez daha beni benden almış spiker.

7 nisan 2010 manchester united bayern münih maçı

ivica olic'in attığı golden sonra yaptığı sus işareti bana tuncay şanlı'yı andırmıştır. manchester benzer tarifeyi bayern'e de uygular mı diye düşünmekteyim. gönlümüz hala manu'dan yana...

yapılmış en aptalca dalgınlık

yatmadan önce dişleri fırçaladıktan sonra çalkalamayı unutup öylece yatmak. sabaha ferah ferah uyandım ama öyle demeyin. *

ben bu yazıyı sana yazdım

2000 rakımda zor durumda yazik bi insanım
yatağımda seninleyim yine işte
odamda sen hiç bulunmadın ama
odamın en güzel yerlerinde de sen varsın işte...

karanlık odamda kolum kopana kadar seninle konuşurdum ya hani
birbirimizin değildik de hani bir başka sevmiştik ya birbirimizi
olmayacağını bile bile gözümüzü karartıp binmiştik ya birşeye
feci çarptik ya sonunda...

senin sesinle uyandığım günler, senle bitirdiklerim
ne kadar güzeller ve burdalar işte.

en yaratıcı ben sevmiştim ya seni
sen de çok yaratıcı vazgeçtin benden
son sözün hala kulağımda
"kiminle görüşüyorum?"
ben kafein, zavallının biriyim...

kuytu

güneş ışığı veya rüzgar almayan yer.

süyek

kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, cebire, koaptör.

sırdaşlık

birinin sırrını bilecek kadar ona yakın olan kimse.

kuytu

ıssız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha yer.

beraat etmek

(bkz: aklanmak)

inlemek

acı, üzüntü belirten düzensiz, kesik sesler çıkarmak, sızlanmak.

buz kesmek

çok üşümek.

whist

ingiliz kökenli, dört kişiyle oynanan bir iskambil oyunu. 19. yüzyıl fransa'sında çok yaygın olan bu oyunun yerini daha sonra briç almıştır.