bugün

tarihleri boyunca tarih yazan, attila'dan fatih sultan mehmed'e bilge kağan'dan atatürk'e onlarca büyük lider çıkaran, cengiz han'ın kendisini onlardan gördüğü yüce türk milleti'nin yaptıklarına bakınca çılgın kelimesinden daha uygun bir kelime de bulunamaz diye düşünüyor insan. işte burdan yola çıkarak taa imalat-ı harbiye yıllarındaki fedekarlıklarıyla, atatürk'ün emri fevzi çakmak paşa'nın önderliğinde yer altına inip kulüp olarak milli mücadelede yer alması ve şehit vermesiyle, 1981 yılındaki kupa beyliği sırasında ankara'dan bolu'ya kadar konvoy yapıp akın etmesiyle, taraftarının tribünde yaptığı akıl almaz şovlarıyla, seymenler diyarı ankara'nın büyük kulübünün büyük taraftarını tanımlarken de çılgın sıfatı uygun gelir.
(bkz: hangisi şu dişlek olan mı)
i.melih gökçek ve oğlu jnr.gökçek'in elinde oyuncak olmuş çılgınlardır.

gerçekten çılgın olsalardı ankaragücü'nü bu adamlara meze etmezlerdi.
köklü kulüplerini gökçekgillerin eline oyuncak edebilme çılgınlığını gösterebilmişlerdir misal.bu gerçekten tam anlamıyla çılgınlıktı, ankaragücü sadece ankaragüçlülerin olmalıydı, tarihiyle bunu hakediyordu.
(bkz: ankaragücü nün gerçek sahibi taraftarıdır)*
tık tık tık kim o ?
öcü.
laylalaylay ankaragücü.

geliyor şu çılgın ankaragücü.
takımları rakip takımı 4-1 gibi net bir skor ve güzel bir oyunla yenmesine rağmen, teknik direktörü istifaya çağıranlardır. 4-1'lik skora kanmayan, bu skorun, bu güzel futbolun devamının gelmeyeceğini bilen akıllı insanlardır. tabi maç boyunca kesintisiz takımlarına destek olmuş, 4-1'lik skorda ki en büyük payı haketmişlerdir. teknik direktöre karşı yapmış oldukları olumsuz tezahüratı da maç sonu yapmışlardır.
keşke kulübün gökçeklere bırakılarak jr. gökçek'in gerçek hayatta fm oynama hayalini gerçekleştirmesine etkin bir tepki verselerdi diye düşündüğüm grup.
hayatım boyunca aralarından bir tekini tanıma imkanı bulduğum ankaragüçlülerdir. o da keçiörenli sebahattin (sabo). neyse şimdi, onun çılgınlıklarını ben anlatmiyim, bulursanız nuriş'in kardeşi vedat'a sorun...
bir bursaspor fanatiği ankara'da okuduğu için trübünümüze maç izlemeye gelir bundan yıllar önce. sonra alışır ortama. arkadaşlar edinir. sonrasında kardeşlik rüzgarları estirir iki takım arasında.

askere gider bu adam. şehit düşer vatan yolunda. ama şu çılgın ankaragüçlüler unutmazlar dostlarını. her 16. dakikada bursaspor diye bağırırlar. şimdi 24 ekimdeki bursaspor maçında da görüleceği üzere dostluk baki kalmıştır.

bence en büyük çılgınlık budur.