bugün

istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hastanesi'nde çocuğunda kalsiyum eksikliği olan bir anneye Prof. Dr. Halit Çam isimli doktorun söylediği söz.

--spoiler--
Anne Sevda Akçay konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, çocuğu hastanede yatarken, çocuk acil bölümünden sorumlu olan Prof. Dr. Halit Çam'ın, teftiş sırasında oğlu Akçay'ı kontrol ettiğini söyledi.

Kontrol sırasında doktorun kendisine, "çocuğun nesi var?" diye sorduğunu ifade eden Akçay, doktora çocuğunda kalsiyum eksikliği olduğunu söylediğini kaydetti.

Akçay, Doktor Çam'ın bu cevap karşısında, kalsiyum eksikliğinin çocukta olmasına rağmen kendisine dönerek; "Baksana şu kıyafetine tabii ki kalsiyum eksikliği olur. Bu kıyafetin neresinden güneş girecek. Sen hiç mayonu giyip deniz kenarında güneşlenmedin mi?" şeklinde garip bir cevap verdiğini belirtti. Doktorun kendisine hangi ilçede oturduğunu sorduğunu da söyleyen anne Akçay, Ümraniye'de oturduğunu söylediğini ifade etti.

Bu cevap karşısında Doktor Çam'ın daha da ileri gittiğini kaydeden Akçay, kendisine, "Tamam işte kendine benzeyenlerle beraber oturuyorsun"şeklinde konuştuğunu söyledi.

Çocuğunun hastalığı ile mi yoksa karşısındaki garip tavırlar içerisindeki doktorla mı uğraşacağına şaşırdığını kaydeden Sevda Akçay, doktora, "Siz bana hakaret etmeye mi geldiniz, çocuğumuzla ilgilenmeye mi geldiniz?"şeklinde soru sorduğuna dikkat çekti. Akçay, doktorun bu soru karşısında gülüp uzaklaştığını belirtti.

istanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü Araştırma Görevlisi Yusuf Akçay ise, doktorun eşi Sevda Akçay'a bu şekilde davranmasını hekim ahlakına yakıştıramadığını söyledi.
--spoiler--

http://www.internethaber....-tuhaf-sozler-239104h.htm
doktorun dini inançları ile doğrudan alakalıdır.

ortodoks islam kaynaklarında (bu farkı alayınıza öğretene kadar 5500 kere yazacağım.) müslüman olmayan kişilere karşı, hayvandan tutun da cahile kadar türlü hakaret mevcuttur.

siz kalkıp da müslüman olmayan kişilere, hakaret eden bir içeriğin gereklerini yerine getirdiğinizi kılık kıyafetiniz ile bas bas bağırırsanız, bir kere görmezden gelinirsiniz, iki kere görmezden gelinirsiniz, üçüncüde gerekli cevabı alırsınız.

senin dini kaynakların bana hakaret ediyorsa, ne kadar sabırlı olmamı bekleyebilirsin ki?

empati yeteneğiniz gelişmediği için ayrık bir örnek de vereyim,

kolunda nazi bandı ile dolaşan bir almana, herhangi yahudi ne kadar sabır gösterebilir?

ve hatta ne kadar sabır göstermelidir?

veriler net, yazılı kaynaklar ortada. insanlara hakaret eden ve türlü tehditler savuran bir kitabın içeriğini paylaştığınızı ortaya koyup, insanların hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmesini bekleyemezsiniz.
kesin montajdır bu beyanat, komplodur.

şimdi olayda adı geçen doktora gidip sorsanız böyle diyecektir. ayrıca mesele bu sözü söyleyip söylemediği değil, medyaya aksettirilmesdir. hasta-doktor gizliliği diye bişey var di mi?

bu insanlar ''aydınlarımız'' olarak nitelendiriliyor işte. artık neyi aydınlatıyorlarsa...

öbür yanda ''erkek hastaları muayene etmem'' diyen doktorlarımız da var tabi. nedense bizde herşey çarpık, arada kalmışız...
prof. olmuş bir bilimadamı tarafından sarfedilmesinin pek inandırıcı olmadığı sözlerdir.

hasta yakınlarına ayar vermek gibi dünkü stajiyer heveslerini aşmıştır diye tahmin ediyorum.
o d vitamini olmasın. kalsiyumla d vitamini farklı şeyler..
anne cümlesidir.
yemek yedirmeye çalışan annenin her şeye bir kılıf bulması gibi, doktorun da kalsiyum eksikliğine kılıf uydurma durumudur.
bir profesör doktordan öyle laf çıkmayacağı için buram buram ortam şenlendirmesi kokan internet haberi. hayır o laf çıktıysa rezaletin boyutu daha büyük.
ben doktor değilim profesör hiç değilim ama kalsiyumun güneşten alınmadığını bilebiliyorum. ama şimdi derlerse ki o güneş otları bitiriyor o otları inekler yiyor inekten süt çıkıyor prof bana inek dedi vallahi billahi şaşırmam.
alttaki yorumları okuyun ve bir de olabilecekleri hesaba katın; şimdi biri çıksa bu adamı vurmaya kalksa kim sorumlusu? hedef gösteren mi anne mi yada gerçekten bu lafı ettiyse prof. mu...