bugün

Limbik sistem artıyor. insan beyni iletişim halinde olduğu için size garip, korkutucu diyecekler çünkü ne olduğunu bilmiyorlar. Ben psikozdayken bir keresinde arkadaşımın boynu titredi ve benden korktu, önümde ağlayacaktı. Onun dışında beyin otopilotta ağzınızdan çıkan şeyler kulağınıza yetişmeyebilir. Telepati, durugörü yapılabilir tabii bunlar bilinçsizce oluyor.
şizofreni hastalık değildir. lütfen bu ayrımcı dili bir kenara bırakın. şizofreni bir durumdur. nüfusun belli bir popülasyonunu oluşturur. onlara hasta demiyceksiniz birey diyeceksiniz.
Kanser kitle oluşturur ve ameliyatla kısmen çözülür. Bir kişi hayat süresi olası ortalaması değerlendirilir. Buna göre toplam durumda sebep ve sonuçları cerrahi konum bulur. Şizofreni ise tamamıyla uydurma bir nitelemedir.

Öylesine kaotik bir duruma, toplam bir manşet atmaktırki insan çıldırabilir cehalet karşısında.

Muhtemelen en yüksek yüzdesel sebep de uçucu maddelerden kolay tesir alan biyolojik yapıda olan kimselerde rastlanmasıdır.

Şu taktirde hasta diyebilir miyiz? Tedavi şekli durumun da tanımıdır. eğer tıp dünyası "hasta" ancak psikolojik diyor ise bana önce bok yemek düşer, sonra da "denek" ancak haberleri yok eleştirisi yapma hakkına sahip olduğumu hatırlamak.

Dolayısı ile esas kendini doktor sanan sizlersiniz ancak ne yazıkki "şizofrensiniz". Şimdi sizin tedaviniz ne olmalıdır?

Özet: cerrahi müdahale olmayan hiçbir durumu "hastalık" diye nitelemem. Aksi halde ipin ucu kaçar yavrum geçmiş olsun.
akut ve kronik belirtiler diye ikiye ayrılıyor.
belirtileri alevlenme ve yatışma dönemi olarak da tanımlayabiliriz.
alevlenme döneminde rahatsızlık yükselirken, yatışma döneminde de düşüşe geçer. hasta, banyo yapmak ve tıraş olmak gibi önemli gereksinimlerini karşılamaz. hasta, takip edildiğini, başarısının engellenmesi için kasten gürültü çıkarıldığını, kendisine tehditlerde bulunulduğunu düşünür. hasta, kendisine talimat veren, hakaret ve tehdit eden sesler duyduğunu anlatır. kafasından geçen düşüncelerin başkaları tarafından duyulduğunu sanır. uyanıkken başkasının fark etmediği görüntüler, hayaller, suretler gördüğünü söyler, hatta bu görüntü ve seslere göre hareket edip, onlardan gelen talimatları uygulamaya çalışır. bazen televizyonda hayatının gösterildiğini, alt yazıda kendisinden söz edildiğini ya da spikerin başkalarının anlayamayacağı şekilde kendisine mesajlar verdiğini söyler. çevreden kendisine zarar vermek isteyenlerin olduğunu iddia ederler, izlenme endişesiyle evden çıkmazlar.
Şizofreni hastalık değilse kanser de değildir. Hücrelerin programına uygun davranarak kontrolsüz çoğalmasına hastalık denmez. Belki de tedavilerle olması gerekene, doğal gidişata engel oluyoruz ve Belki de uygulanan tedaviler hastalıktır.
Edit. Şizofreni beyinsel veya başka sebeplerden kaynaklanan bir anomalidir. Genetik etkenlerin de faktörü büyüktür. vücutta henüz belirti vermemiş, gizli Sistemik hastalıklarla da ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bilimin gücü şimdilik bu kadarını keşfetmeye yetmiştir. Semptomları benzer hastaları kıyaslayıp şizofreni başlığında birleştirmiştir. ileride tam olarak neden kaynaklandığı ve tam tedavisi de bulunabilir. örnek olarak, bağışıklık sisteminin verdiği yanlış tepkilerle beyinde enflamasyon oluşturarak, depresyon, anksiyete ve okb gibi hastalıklara sebep olduğuna dair araştırmalar mevcuttur. (Bence Özellikle anksiyete ve takıntılar büyük oranda bağışıklığın beyinde sebep olduğu iltihaptan kaynaklanıyor.)
Ancak atladığın nokta tıpta cerrahi olmayan, ilaçla tedavi olan herkes zaten bir denektir. Kanserin doğada daha iyi bir tedavi seçeneği illa ki vardır ama biz bilmiyoruz, sürekli deniyoruz. Neden kaynaklandığını da kesin olarak bilmiyoruz. yani Aynı durum.
savına karşılık dediğim gibi, belki hastalık değildir, o hücreler için normal olan hızla çoğalmaktır, bizse normal olana karşı koymaya çalışıyoruzdur.
şizofrenide hastalığın başlangıç yaş aralığı ve peak dönemleri dahi, hatta genetik geçişli olup olmadığı genellikle bilinir ve bu hastalık olduğunun kanıtıdır. Ayrıca ağır psikiyatrik hastalıklarda acımasız bir cerrahi işlem olan lobotomi uygulanmış ve başarı sağlanmıştır.
mesela her insanda içinde bulunduğu duruma göre biraz da olsa anksiyete bulunur, ama bazılarında var olan nedensiz ve yoğun anksiyete bir hastalıktır. kanlı canlı yaşıyorsun işte anksiyeteyi bu da mı yalan. çok korktuğunda yaşadığın anksiyeteyi nedensiz sürekli yaşadığını düşün. bunu bazı insanlar anormal olarak sürekli yaşıyor işte.
Vücut bir bütündür. Psikiyatrik her sorun aslında fizyolojik bir sorundur. insanlardaki mizaç farklılıkları ise zaten hastalık olarak değerlendirilemez. Sapla samanı ayırmak lazım. Şizofreni mizaçla ilgili bir durum değil, fizyolojik sorun/sorunların neden olduğu bir hastalıktır. Belki hormonlar, belki bağışıklık sistemi, belki beyindeki bir hasar belki de vücuttaki birçok doku ve yapının yanlış çalışmasıyla oluşan daha kompleks bir anormallik bu hastalığa sebep olmaktadır. Vücuttaki bu sorunların düzelmesiyle şizofreni semptomları da kaybolur. Ne oldu mizacı mı değişti yani? kafa hasarına sebep olan herhangi bir kaza sonrası şizofreni semptomları gösteren insanlar mevcuttur. Psikiyatrik hastalıklara, "mizacı öyle yea, karakteri böyle yea" diyen biri cehaletin kitabını yazmaktadır ve mümkünse bu alanla ilgili konularda ağzını açmasın.
Yanılgıların nedeni psikiyatrinin ruhu incelediğini sanmaktır. Esasında Psikiyatrinin tanımında geçen ruh kelimesi, beynin işleyişinin davranışlar üzerindeki etkisi olarak tanımlanır. bedenimizin içindeki 21 gram ağırlığında var olduğu sanılan hayali bir şeyle bilim neden uğraşsın? Psikiyatrinin alanı direkt olarak madde beyin kimyası ile düşünsel ve davranışsal sonuçlarıdır.
Ben doktor değilim ilaç verme olanağım da yok. Tek söylediğim şahıs şizofren değildirden ibarettir.

Şizofreni uçucu madde kapsamında değerlendirilmesi gereken bir alandır. dolayısı ile direkt değil endirekt deneğe ihtiyacı vardır. Dolayısı ile şizofren olduğu iddia edilen herhangi şahıs hasta değil, varsayımsal deneğin fayda sağlaması gereken denektir!

Denek; ileri medeniyetlerde "örnek" diye adlandırılması gerekendir.

Edit: ayrıca intihara yönendiren çaresiz bırakan söylevlerdir. Çaresiz bırakan sizsiniz, hasta da sizsiniz. incelesek buluruz Türünüzü.
Şizofreni hastalık değildir diyen kesin şizofreni hastasıdır bunu iyi bilirim.
En fazla zeka özürlülüğünün başka bir türüdür. Şizofreni felsefi bir karşılıktır kesin olarak maddi ve fiziki bir nitelenmesi yoktur.

Tıp alanına sızmaya çalışan ilaç/bilgisayar sanayiinin uydurduğu en büyük marka isim "şizofreni" dir.

Esas şizofren onlardır da idrakına varmazlar.

Şizofreni marka ismi bilgisayarları tümde doktor yapma şizofreninin bir parçasıdır. Fiziki durumlara radyasyonel müdahale hayallerini, yani cehaletlerini yaymaya çalışan kitlenin sözcülüğünü yapıyorsunuz.

Tüm herkes denek olmadan deneğe denek demenin sözlük tanımını bulun belirleyin. Yoksa cehaletinizi dahi fark etmeden radyasyona tapınacaksınız.
Ruhsal diye bir şey yoktur. Maddesel olarak değerlendirilmeyen ve matematiksel yüzde yüze yakın karşılık alınamayacak hata veya durumları hastalık değil, denek olarak değerlendirmek gerekir.

Denek hasta demek değildir.

@laboratuvar.
Hastalık filan olmayandır. Cerrahi kapsamda değerlendirilmeyen Hiçbir durum hastalık olarak tanımlanamaz.

Oksijen uçucu maddedir değil mi? Öyleyse şizofreni hastalık türü olması imkansız olandır.
Ruh kanseri.
"ben şizofren değilim. aslında ben de şizofren değilim. ama neden o seni hep öldürmek istiyor, peki ya neden senin canını yakıyor? bilmiyorum ki."
Dincilerin ruh hastalığıdır.
osmanlı:

(bkz: deli ibrahim)

altın orda:

(bkz: mengü timur)

roma:

(bkz: caligula)
Allah şifa versin.
hasta-doktor arasındaki bilgi akışı mahremdir, paylaşılmamamsı gerekir.
karanlık ve bilmediğiniz sulara bodozlama dalmanızdan bi arıza olduğu belliydi zaten!
allah yardımıcınız olsun.
ilacınız varsa vaktinde ve günleri es geçmeden kullanın derim.
paranoyak şizofreni veya psikoz kısa adıyla teşhis konuldu bende birkaç senedir öyle yaşıyorum.

gerçek dışı görülen inançlara sahip olmak.
https://www.youtube.com/watch?v=XbzE7e-UIf8
Şakaya alınacak bir durum değil
Bu konu hakkında ne biliyorsunuz gödler sizi.
uzman doktorlara ve psikologlara ait olan terimleri kullanmaktan kaçınalım.
aklın frenlerinin boşa çıkmasıdır.
" Şizofreninin en kötü yanı, gerçekle gerçek dışını ayırt edememektir. Bir düşünün:

Tanıdığınız kişilerin, bildiğiniz yerlerin, sizin için en önemli anların hiçbir zaman sizi terketmediğini, ölmediğini fakat zaten hiçbir zaman da varolmadığını aniden öğrendiğinizi hayal edin. Bu nasıl bir cehennem olurdu? "

(bkz: a beautiful mind)
görsel
hızlı giden şizoların yavaşlaması için kullanılan frendir.