bugün

Ben çok küçükken ölmüş annem
Beni öp sonra
Doğur beni.
Çiçeğe durdu kalbim
içtim parmaklarından,
Göz çeşmem suya erdi
Sevda kaynaklarından.

(bkz: erdem beyazıt) bulmak şiirinden...
Beni sevmiyordun bilirdim, bi sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ip ince, hayırsızın biriydi fikrimce
Ne zaman görsem öldüreceğim gelir korkardım.
Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu ağlardım!

Evlerin çatılarını kolluyor yıldırımlar
Gece vakti yalnız iki yoldaş uyanık
Biri ben biri de serseri kaldırımlar.

Demir almak günü gelmişse zaman dan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu liman dan.

Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin.
"Biz

Kuşların teyellediği bir göğün altında
Birdenbire sökülen dikişler gibiyiz
iplerimiz uçuşup duruyor havada
Takacak yerimiz yok, boynumuzdan başka

Siz

Uzaksınız, niye böylesiniz, çoğul ve sessiz
Tarihinizi kitaplara alınmayacak olaylardan seçersiniz
Kapılarınızda çiçeksiz girilmez yazıları
Sizin kanınızda aynalar dolaşmaz mı
Kendi ölümünüzü gazete ilanlarından öğrenirsiniz

Onlar

Susmaktan yosun bağlamış ağızlarıyla
Bir gün konuşmaya başlarsa, ne oldu
Demeye kalmadan bir fotoğrafçı çağır
Ve havada yakala seslerinin resmini
Altına ayı, günü, saat, yazmasan da olur"
.....

biz yan yanaydık;

ve şehir böyle mucize görmemişti....
Kapına geldim.
Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim.
Sen yeter ki 'kim o' de.
Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.
Kendine gel!
Seni orada bekliyorum.
Bahar da kışı, kışında baharı
Özler insan.
Ne uzaksa onu özler..
Kavuşmak şart mı?
Boşver.
Başka şeyler yokken de güzel.

-Özdemir Asaf
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım

Turgut uyar.
'Bedava yasiyoruz, bedava...'

Orhan veli
beni sevmiyordun bilirdim,
bir sevdiğin vardı duyardım.
Ceza talep ediyorum,

Bugün tok olanlara, sefa sürenlere,

Milyonların ekmeğini hangi acılarla kazandığını

Bilmeyenlere, hissetmeyenlere.
"biz harcandık anam,
hem kelimesiz kapandık
sevgi ektik. Sonsuz seçtik. Beğendik.
Ama toprağı kazandık

sevinçle kaçın kurtulun ölümlerinizle.
Yalnızlıkla ben kaldım
sevindiniz, işte alın kurtulun.
Aha size son atım.."

A.C.Z.
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
martılar ki sokak çocuklarıdır denizin.

can yücel
...
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var
Yüz bin elle dokunurum sana, istanbul’a
"Ben sana mecburum, sen yoksun."

Atilla ilhan
ekmeğim bahtımdan katı
bahtım düşmanımdan kötü
böyle kepaze hayatı
sürüklemekten yoruldum
***
sabahattin ali.
yaşım yirmi altı
sana kırk senedir aşığım
hayat kadar berrak
ölüm kadar karmaşığım
yüreğim kirli bir gökyüzü
sense dolunay.
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak..
"Lambada titreyen alev üşüyor". Böyle bir dizeyi duymak da nasip oldu ya bu bile tek başına mutluluk sebebidir.
Ne yazsam olmaz çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır. Sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığıyken sana şiir yazmak ahmaklıktı.
Yansın karıların alayı,
Su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim.
Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende  
Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?  
"sözde senden kaçıyorum
dolu dizgin atlarla.