bugün

ahmet ümit'in hiç merak uyandırmadan okunan sıkıcı polisiye kitabının adı.
orjinali icin (bkz: the devil is in the details)

(bkz: sozlugu ing turkce sozluk sanan zihniyet)
gerçekten de polisiyeliği aşmışlardır artık. ayrıntılardan ayrıntı beğenirler. çeşit çeşit olay vardır. beni en güldüren mi diyeyim, yani dalga geçme manasında değil, ya da düşündüren, şu birilerinin ayin düzenleyerek bi kızı tecavüz sonucu öldürmesi falandı. arada şuna benzer bir cümle geçiyordu, bir erkekten bahsedilirken aynı hikaye mi bilmiyorum, ' onun için sevişmek tapmak gibidir, sanat gibidir, erkek kız farketmez hepsinle sevişir o lavuk.. '
hiçbir şey göründüğü gibi değildir, sunulanın altındakini açığa çıkaracak bir ipucu her zaman sunulmuştur. şeytan; sıradanlığa açılan yoldan, farkında olanı çıkaranı temsil eder.
artık yayında olmayan bir trt dizisidir.başrolünde nejat işler oynamıştır.
ahmet ümit in 18 öyküden oluşan kitabının ismi.
ilk tv uyarlaması karanlıkta koşanlar adıyla yayınlanan ve başrollerinde uğur yücel ve haluk bilginer gibi iki baba' nın oynadığı müthiş polisiye kitap. komiser nevzat ve yardımcısı ali ' nin müthiş maceralarını bulabileceğiniz diğer ahmet ümit romanı için;
(bkz: çiçekçinin ölümü)
düşünmesini sevmeyen, insanları koyun gibi gütmek isteyen ve çeşitlilik görmeye sabrı olmayan kişilerin söylemeyi çok sevdikleri söz. aslında ne yazık ki, insanlar düşünce yoluyla 'şey'leri sorgulamaya başladıkça, zaman zaman yörüngelerini kaybedebilmektedir, çünkü ayrıntılarla başa çıkmak gerçekten de çok da kolay değildir ve bu da koyunlara dönüşmemizi arzulayan kişilerin işine çok yarıyor.

yönümüzü yitirmek ve yokuşu çıkarken boğulmak tehlikesi her zaman için vardır, fakat gerçeğe susamış kişileri bu asla yolundan geri çevirmeyecektir.
hayattaki ün büyük aforizmam ve alışkanlığım.
an itibariyle yayında olmayan polisiye bir trt dizisidir.
http://www.youtube.com/watch?v=d99BY14QR9I
orijinali 'le bon dieu est dans le detail' olan gustave flaubert sozu. seytan ayrintida degildir aslinda lafin gelisine bakildiginda. seytan heryerdedir, bir bakista, bir gulumsemede, bir dokunusta, aynen bir stone roses* parcasi gibi, seytan aslinda icimizdedir.
okudukça insanda okuma isteği uyandıran ahmet ümit kitabı. özellikle ''onur eczanesi'' bölümünde son sayfaya kadar suçluyu bulmak zordu.
ahmet ümit'în 2002 yılında çıkan, öykü türündeki kitabı.
klasik ahmet ümit romanlarının öykü versiyonu. yine olaylar istanbul'da geçiyor. başkomser nevzat, yardımcısı ise ali. yanılmıyorsam kavim'de de böyleydi.
ölüm aşkı kutsamaz, dilin kemiği ve kitaba adını veren şeytan ayrıntıda gizlidir bana göre en güzelleriydi.
ahmet ümit'in bir romanın ve melih kibar'ın ahraz bir kadına seslendirdiği hoş şarkının ismidir.
trt 1 de yayınlanmış baş rollerini altan çetindor ve nejat işler in oynadığı polisiye dizidir.
ahmet ümit'in birçok öyküsünü ihtiva eden kitap.

güzel ve sürükleyici hikayeler mevcuttur.
yanlış bir önermedir. * *
adında ki vuruculuğu, etkileyiciliği içeriğinde bulamayacağınız ahmet ümit kitabıdır.
ahmet ümit'in "aynısını ben de yazarım" dedirten kitabıdır. seçilen konular, çıkan sonuçların basitliği insanı sıkmaktadır.
harika polisiye hikayelerden oluşan, bir zamanlar trt"de dizisi de yayınlanmış olan ahmet ümit"in ismi kadar güzel ve sürükleyici kitabı.
fırat tanış ve mete horozoğlu'yu ilk bu diziyle tanımıştım.
insanlar çoğunlukla detayları düşünmez ancak detaylar çok önemlidir anlamındaki söz.
bir insanın bir işi yapmasında ortada görünür olmayan başka amaçları olduğunu düşünürsen, bir insanın konuşmasında aslında neyi kast etmeye çalıştığını ya da dürüstlüğünü ölçmeye çalışırsan sürekli ayrıntıcı düşünüyorsundur ama aynı zamanda fesatsındır da.
çok basit örnekle, bir tabakta eşit bölüşülemeyecek yemekleri yemeden kaç tane olduğunu saymak da ayrıtntıdır ama hakkından fazlasını yiyen olur mu diye düşünmek de fesat ve şeytancadır.
şeytan varsa euzu besmele de var diye cevaplanası alman atasözü.
bir hocamın 'başka yerde bu adamın kitaplarını okuduğunu söyleme rezil olursun' demesine vesile olan kitap.