bugün

iran'lıların en büyük ve en önemli destanıdır.
firdevsi'nin 10.yy. sonlarında yazdığı, eski iran efsanelerini barındıran, 60.000 beyitten oluşan eseridir.
iran'ı işgal eden Timurlenk, büyük şair Firdevsi'nin de mezarını ziyarete gider. Timur, Gazneli Mahmut'un teşvikiyle Şehname isimli bir şaheser yazan Firdevsi'nin memleketine sevdasını bildiği için "Başını topraktan, iranın elimizdeki halini gör," der. Ancak daha sonra Firdevsi'nin kendisine ne cevap vereceğini merak ettiği için Şehname'den rastgele bir yer açtırır adamlarına. Karşılarına şu mealdeki beyit çıkar:

Aslanların geçip gittikleri bu çimenlikte şimdi topal tilki avlanıyor.

Rengi sararan ve morali fevkalade bozulan Aksak Timur, kitabı yere atarken haykırır."Vallahi Firdevsi ölmemiştir."
mercan dede'nin insanı alıp mistik alemlerde tur attıran, dünyadan olmayan güzel sularla içini durulayan, ruhunu afilli bir şekilde okşayan parçası. 5+1 ses sisteminiz varsa bu keyfi en uç noktasına kadar yaşayabilirsiniz. kapatın gece ışıkları, yakın birkaç tane mum, parçayı açın. iyi yolculuklar.
efsaneleri değiştirip türkleri küçük düşüren hikayelere çeviren firdevsi'nin, yazdıktan sonra pişmanlık duyduğu hacimli eser.
Rivayete göre, Gazneli Mahmut, sarayında Firdevsîye tarihî, efsanevî bir çok resimlerle; av ve savaş silahlarıyla süslenmiş mükemmel bir mekân tahsis etmiştir. Firdevsî bunlardan esinlenmiş; özellikle ıssız bağlarda, zümrüt kırlarda gezerek; çimler ve serviler altında oturarak; suların çağıltısını, bülbüllerin ötüşünü dinleyerek bu destanı kaleme almıştır. Edebiyat ve tarih yetkeleri tarafından destan olarak nitelendirilen Şehnâmenin içeriğinde masalımsı bir hava da sezilir. Bununla birlikte Şehnâme de mitolojik unsurlar da bir hayli fazladır. Hemen hemen her milletin edebiyatında o milletin tarihiyle ilgili bilgiler veren anlatılar mevcuttur. Sözgelimi; Türk milleti; Oğuz Kağan, Türeyiş ve Göç Destanı gibi, olayları kesin olarak bilinmeyen zamanlarda meydana gelmiş birçok anlatıya sahiptir.
eserde, büyük iskender'in bahsinin geçtiği kısımda, aleksandır karanlık geceleri geçer, dere tepe düz gider. doğuya doğru..

nihayet bir ayrımda, 2 ağaç görür. birisi gece olunca çıkmakta, gündüz olunca kaybolmaktadır. diğeri de, tam tersi şekilde gündüz olunca ortaya çıkmakta gece ortadan kaybolmaktadır.

ağaçlar, gece ve gündüz ağaçlarıdır. dalları göğe, tanrının ikametgahına dek uzamaktadır.

(bkz: sidretül münteha)
bir türlü başlayamdığım okumak için sabırsızlandığım eserdir.
koydum seni kitapların arasına da keşke bu kadar kalın olmsaydın.
başka bir şâirin 1000 beyitlik tamamlanmamış eseri üzerine inşâ edilmiş olan bombastik eser. fârisilerle birlikte türkleri de (olumlu veyâ olumsuz) çok etkilemiş bir başyapıt.

iranlılara millî bilinç aşılamak, araplaşmayı önlemek ve iran'ın mâzisini müslüman olduktan sonra eski töresine hakâret edip küçümseyen (ona göre) araplaşmış iranlılara karşı savunmaktır. meâli şu: türkler eserin yazılmasında ve biçimlenmesinde (menfî dahi olsa) etken değil gibidir. buna rağmen eserin dâimî konusudurlar ve fârisilerden sonra en büyük rol turânilerin ve türklerindir. iranlıların eski kutsal kitabı avesta'da iyi-kötü mücâdelesi iran-turân çekişmesiyle sembolize edilir.
öncelikle, bu eserde türklere biçilen rol zannedildiği kadar menfî değildir. daha doğrusu, türkler (turâniler) gün-ay, gündüz-gece, iyi-kötü, arslan-kurt çekişmesiyle binâ edilmeye çalışılan millî bilincin dâimî (olumsuz) temsilcisidir. buna rağmen esas küçümsemeyi ve hakareti araplar yer. türklerin hâkanı afrâsiyab devirdaşı olan iran şâhı key kavûs'tan daa bile ve daha yiğittir. kezâ türklerden, her ne kadar sonunda iran kahramanlarına yenilseler bile, yiğit karakterler mevcuttur. türklerin güzelliği, fars edebiyâtına paralel bir şekilde, sıkça karşımıza çıkar.
meâlen, firdevsî iran (fârisiler) ve turân (türkler) arasında bir denge kuruyor. zerdüşt inancıyla da beslenen bu denge içindeki karşıtlığı, iranlılara bir milli bilinç aşılamak için kullanıyor. gazneli mahmut korkusuyla denge gözettiği iddiâsı akla yatkın gibi olsa da, korkuyla hiç alâkası yoktur. tam tersi, firdevsî için mahmut iran'ın kurtarıcısı ve turan'a (o dönem karahanlıların temsil ettiği) karşı yegâne savuncusudur. mahmut'un politikası bu minvalde iken, hint seferleri nedeniyle daha islâmi ve arap yanlısı tutuma kayması ikilinin arasını açan esas konudur.
firdevsî'nin türkleri turânilerle özdeşleştirmesi meselesine gelince, turânilerin türkler olup olmadığı bir kenara, firdevsî'nin yaşadığı dönemde böyle bir kanaatin hâkim olduğu biliniyor. kaynaklara çok sâdık davranan firdevsî bunu kabul etse de, bilinçsiz bir şekilde (özellikle) türklerle özdeşleştirmiş olduğu düşünülemez. türklerin hâkim olduğu bir zamanda böyle bir tutum yürek ister. fakat firdevsî'nin meselesi de zâten salt türk karşıtlığı değildir, iran'ın ve turân'ın sembolize ettiği değerlerin ve onların (ona göre) temsilcilerinin mücâdelesidir. şehnâme türk ve turânilere kindar olsa da, yazarının kendi görüşleri muallak olup muhtemelen o derecede değildir. tek sorunu her türlü kaynağa sâdık kalması, yazdığı karakterler üzerindne, türklere, araplara ve islâmiyete hakâret etmesidir. internet tarihçiliği bunların öcünü bir tevâtür ile almaya çalışmaktadır. emir timur'un şehnâme'den aldığı intikam muhtemelen kaba et tevâtürüdür.

(#20316137)
firdevsinin muhteşem eseri.

edit: az önce kapıda ödeme seçeneği ile bir siteden sipariş ettiğim kitaptır. umarım eksiksiz olarak gelir.
çok eski ve değerli bir eserdir. dede korkut türü hikayeler bu kaynaktan esinlenerek yazılmış ve edebiyatta yeni bir dal kendi dalını türünü oluşturmuş devleşmiş okunması gereken eser.
firdevsi'nin sultan mahmut için yazdığı eserdir. gazneliler dönemine aittir.
türklerin eserde işlenme amacı ilginç bir konudur. firdevsi'nin bunu yaparken art niyeti mi vardır yoksa bunda masum mudur?

http://www.yeraltitarih.c...hnamesinde-turklerin.html
eser aslında gazneli mahmut'un politikaları ile paraleldir. peki sultanın politika değişiklikleri eserin devamı ve firdevsi için de tutum ve işlemenin değişimine yol açtı.

http://www.yeraltitarih.c...mesinde-turklerin_25.html
fars dilini batmaktan kurtarıp islam aleminin en büyük 2.dili yapmıştır.
bu kitabı mahmudun himayesinde yazdığına göre fars dili ve edebiyatını batmaktan kurtaran türklerdir.
bu kitabın orjinali rothshild ailesinin eline geçmiş. oradan da metropolitan museum'un yönetim kurulu başkanı şerefsizin eline(adını zikretmeyeceğim ve batı'da kitap onun adıyla da anılıyor). onun fikriyle kitap sayfa sayfa yırtılarak müzayedelerde parça parça satılmış. 7-8 sayfasına 800000 pound ödeyenler olmuş. ikinci dünya savaşı'ndan sonraki en yıkıcı şey diyorlar bu kitabın parçalanıp satılmasına. metropolitan müzesindeki pdf formatında indirebileceğiniz kitapta belli sayfaların olduğunu göreceksiniz, tamamı yok.

kaynaklar:

1- metropolitan müzesindeki şehname'nin pdf versiyonu

https://www.google.com.tr...Vaw2ofVqFrc_9l3G8mXncN6qW

2- wall street journal'da bir makale
https://www.wsj.com/artic...4770404577082842506737230

3- bir müzayede şirketinde satışta olan sayfalar:
https://www.agakhanmuseum...book-kings-shah-tahmasp-i

4- google books önizleme:
https://books.google.com....%20of%20Kings&f=false
Eminim ki Firdevsi eseri parçalanıp sayfa sayfa satılsın diye yazmadı.
"bir yandan sert bir rüzgar eser de, henüz yeni yeni yetişen bir turuncu dalından koparıp toprağa düşürürse bunu, adalet mi, zulüm mü, hüner mi yoksa hünersizlik mi saymalıyız?

işte ölüm de tıpkı bu sert esen rüzgara benzer. eğer ölümü, tanrı' nın bir adaleti ve bir zaruret olarak kabul edeceksen, ona karşı duyduğumuz nefrete ve onu görünce kopardığımız feryatlara ne demeli?

ey insan oğlu! senin ruhun bu sırra eremez. perdenin arkasında olup bitenlerin sırrına erişmenin yolu sana kapalıdır.

bu sırrı öğrenme arzusunun kapısını çalmayan kalmamıştır; fakat, o kapının kimseye açıldığı yok."

firdevsi
Firdevsi'nin yazmış olduğu ünlü eseri Şehname'de Efsanevi kahraman Rüstem-i Zal için Rüstem-i Kürd demiştir.

Efsanevi bir Türk hakanı olan Alp Er Tunga'yı tek bir kılıç darbesiyle öldürmüştür...
görsel