bugün

yaptığım araştırmalar sonucunda türk insanı tarafından yüzde 88 sevilme oranına sahip bu filme bok atmaktır. ulan her 10 kişiden 9 u sevmiş işte. demek ki güzel film. illa entellik yapıp, ben farklıyım imajı yaratmak için bok atmayın filme. hemen bir marjinal entry yazarak çoğunluğun yaptığı şey doğru kabul edilecek diye bir şey yok filan da yazmayın. bi de bu filmi tv den izlediysen zaten hiç yorum yapma. sinirlendim bak ya. yok melis hiç rol yapamıyormuş da, şöylemiş böyleymiş de. arkadaşım film güzel mi güzel bitti. ha tabi eleştireceksin. ama eleştiriden sonra film güzel diye söyle, yiğidi öldür hakkını ver.
filme bok atmak ayıptır, günahtır. lakin filmi izleyip ortamlarda "ben ıssız adamım lan" diye gezen elemanlara bok atmak sevaptır, farzdır.
rahatlatıcıdır kimileri için, niye bok atılmasın ayrıca, altı üstü bir film, millet çok içselleştirdiyse filmi kötü olmadığı anlamına da gelmez ayrıca. ferahlatıcı aktivite.
herkesin hayır ben ona oy vermedim diyerek dolaştığı; lakin her 2 kişiden birinin akp'ye oy verdiği bir ülkedeyiz. her 2 kişiden biri seviyor işte ama ben sevmiyorum.. ne yapıcaz peki? ona bok atmak serbest mi acaba? sözün özü, bu bir filmdir; ne bir hayat görüşü, ne bir ideoloji, ne de bilimsel bir gerçek.. zevkin ve rengin ayrıldığı noktada usulca bokun sıçratıldığı bir alandır sadece.. isteyen atabilir, ben izin veriyorum..
çok sevilen filmlerin güzel olduğunu varsaymayan bir kesim insanın yapacağı bir iştir, tabi bir de antipopülerizmin popüler olmasının da sonucu olabilir. ama o %88lik kesimin de süper sinema kültürü olan bir kesim olmadığını göz önünde bulundurursak, hatta ve hatta akdenizli olmanın verdiği duygusallıkla iki güzel müziğe ve az biraz duygu yoğunluğuna tav olabilen bir çoğunluk olduğunu da bilirsek, filmin kalitesini değerlendirmedeki kıstasın çoğunluğun beğenisi olmadığı sonucuna varabiliriz.
kitleler değil, bireyler haklı çıkar genelde. bunun en güzel örneği de atatürktür ya, konuyu dağıtmayayım. hani melis birkan da başarılı bir oyunculuk sergilemiş değildir, ezberden okunduğu buram buram bağrılan replikler, inandırıcılığı olmayan ağlama sahneleri, filmin güzel olmamasındaki en büyük sebeptir.
(bkz: #6416137)
sinema sanatı açısından hiçbir işe yaramayan film hakkında gerçekleri söylemektir. yönetmenlik sıfır, Konu sıfır, oyunculuk sıfır, kurgu zart zurt her şey sıfır.

Ne kaldı geriye?

"Ada hayatım bombok sen gittikten sonra içim de bomboş"
"Alper Bak bunlar benim çocuklarım ingilterede yaşıyorum- unutamadım seni zart zurt"

2 tümce yüzünden bir filmi sevmekse

sevin.

Lakin bu sinema filmidir, yönetmeni (adamın adını bile hatırlayamadım) çok iyidir vs vs demeyin.
Duygularıma ucundan dokundu o yüzden sevdim deyin. Hatta Sinema filmi bile demeyin buna Sadece film deyin, B sınıfı aksiyon filmleri oluyorsa B sınıfı romantik TV filmi deyin.

B sınıfı dedik de bak aklıma geldi Çilekli pasta diye film vardı ATV için çekilmiş güzel filmdi. Tabi kendi sınıfında!

ek: Çilekli pasta da çağan ırmak yapımıymış. Demek ki bu adam B sınıfı romantik ajitatif (ajitatif neyse artık) ıvır zıvır filmler çekmede baya usta.
alperi kıskanmıştır onlar, yüklenmeyin adamlara lan.
bok olduğu için bok atmaktır. evet tam manasıyla bokum gibidir çünkü.
bok atsa yapışmaz o derece abartılmış sikko bir filmdir.
sevmemişsem hatta bok atacak yönlerini bulmuşsam bok da atarım, üstünü de sıçarım!
bu filmi beğenen insan beni şaşırtıyor. bi de böyle zirveye koyuyorlar falan. güzel film izlemesek inanacağız. çekimler berbat, oyunculuk vasat. ıssız adam olan kişi özellikle çok kötü oynamış. ha, çok güzel olabilirdi bu film. özen gösterilseydi gerçekten iyi olurdu. şimdi ekşici piç diye gelmeyin bana. alakası yok. ekşide çaylak oldum. ahha. şaka yapıyorum ya. onunla alakası yok çünkü her eleştirene de ekşici diye damgalamayın. olmamış bir filmin göklere çıkarılması beni rahatsız ediyor. bu filmin izlenme sebeplerinden biri cinselliğin rahat karşılanmasıdır. adam ıssız ya, ondan ötürü. daha açık ve tek kelimeyle anlatabilirim bu filmi üstelik filme de yakışır olur. eheh. ayıp ama.
her yerli yapımı filme bok atıp entellektüel olduğunu sanan cehalet çuvalı insanların yaptığı eylemdir. elin amerikalısı baseball maçında tanıştığı kıza aynı gece las vegasta nikah kıyınca sanatsal değeri yüksek film oluyor herkes ayakta alkışlıyor. en azından türk filmlerinde kendimizden birçok şey bulabiliyoruz. ada gibi kızlar alper gibi erkekler 25-30 yaş arası insanların aşk hayatlarının olmazsa olmazıdır bu ülkede.
bok atılası bir film değildir. bok atılası olanlar izledikleri filmin aşırı etkisinde kalıp kendi çabalarınca ıssız adam oynamacılıktır.

bir dönem her köşe başında her mahallede vardı bunlardan.
her filme atılabileceği gibi, ıssız adamada atılan bokları hazmedememiş izleyici yakınışıdır.
normaldir.