bugün

denizli gibi antalya gibi büyükşehirlere sadece iki saat mesafede olan, pek geçiş noktası sayılamayacağı için gelişimi yavaş olan, mevcut durumunu süleyman demirel'e borçlu, üniversite yıllarımın geçtiği şehir. Ordayken oldukça şikayetçiydim ama galiba özlüyorum. Gerçi orayı mi özlüyorum yoksa Orda ki anıları MI tam bilmiyorum ama, sonuçta özlüyorum.
gülleriyle tanınan memleket , otogarında bulunan alışveriş yerlerinde genellikle gülden yapılmış yiyecek ve kozmetik ürünleri satılır . süleyman demirelin memleketidir .
an itibariyle deprem olan şehir ortalama 4 sn sürmüştür.

ya da sadece bizim apartman sallanmıştır ki altyapısı müsait.

sallanan sallanana.
Aralık ayını yaşayan şehir. Şuan ellerim dahil neredeyse hiçbir yerimi hissetmiyorum. Abi çamur donar mı ya? Donuyormuş.
evin içinde sıcaktan ağlarken dışarıda soğuktan ağlatan şehir.
niye lan. güzeldir demeyin öyle.
kusura bakmayın da, yani çok afedersiniz yarak gibi şehir.
pek bilinmez ama isparta guzel bir ilimizdir.
güllü lokumu çok güzeldir.
gül kokusunun yerini bok kokusunun aldığı şehirdir.
8 şeyhülislam ile, osmanlı döneminde en fazla şeyhülislam çıkaran ildir.
gülü.halısı .demireli meşhur başkada bi haltı olmayan küçük memur şehri.
4 yil ekmegini yiyip ogretimi bitince yedigi kaba pisleyenleri misafir eden sehir.
Yaşadığım okuduğum şehir geçiş iklimine sahip bir şehir , soğuk ve çok soğuk bir şehir . Hatta kasaba g*t kadar lan .
gülleriyle ünlü ilimiz..
Isparta şehri, Isparta ilinin merkezidir. 2010 yılı nüfus sayımına göre kent merkezi 223.000, merkez ilçenin (köy ve beldelerle birlikte) nüfusu 244.045, Isparta il nüfusu ise 448.298'dır.[2] Şehrin denizden yüksekliği (rakım) 1035 metredir. Şehir, yöreye özgü el dokuması halılarıyla ve gül yetiştiriciliğiyle tanınmaktadır. Isparta, nüfusu artan bir ildir. TÜiK'in yayınladığı 2010 Yılı ADNKS veri tabanına göre 223.000 olan merkez nüfusuyla Isparta; Akdeniz Bölgesi'nin en önemli kentlerinden biridir. Isparta, nüfus bakımından Türkiye'nin 29. büyük kentidir.
Isparta'nın ilkçağlardaki tarihi, öncelikle Pisidya bölgesinin genel tarihi akışı içinde ele alınmalıdır. Gerçekte, Isparta ve çevresinde Hititlere ait bazı eserlerin ele geçirilmiş oluşu; bu bölgedeki Hitit hakimiyetine işaret ederse de Isparta'nın bu devirlerdeki şehir tarihini, tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak mümkün değildir.
Tarihi dönemlerde Hitit egemenliği altındaki bu bölgeye daha sonra iyonlar ve Lidyalılar hakim olmuşlardır. M. Ö.546 tarihinde Perslerin Lidya Devletini yenmesi ve Anadolu'ya hâkim olmaları ile Isparta; Perslerin üstünlüğünü kabul etmek zorunda kalmıştır.
Büyük iskender, MÖ 333 yılında Lidya'yı alarak tarihi Asya seferine başladı. Önce Sagalassus’u alan iskender, daha sonra Dinar’a geçerek Pisidia'nın tamamını ülkesine bağlamış oldu.
Pisidia, iskender imparatorluğunun parçalanması ile Seleukos'ların hissesine düştü. Daha sonra da Bergama Krallığına bağlandı. Bu Krallığın M. Ö. 2. yüzyılda yıkılmasını izleyen günlerde, Romalılar Anadolu'yu ele geçirmiş oldular.
Ağlasun’un eski önemini kaybetmesinden sonra Isparta, Psidya Piskoposluğunun (daha sonra Rum Metropolitliği'nin) merkezi haline geldi.
Roma yönetiminin ikiye ayrılması üzerine Isparta ve çevresi, Doğu Roma imparatorluğu'na bağlanmış oldu.
ilk Yunan muhacirleri Anadoluya çıktıkları zaman buranın güzelliğini işitmişler ve Isparta anlamına olarak (is-Barid) demişler. Bu kelime zamanla (Sparta - Isparta) şeklini almıştır. Her şeyden önce .Pisidia kelimesi üzerinde durmak faydalı olacaktır. Anadolu kıtası daha büyük iskenderin hakimiyetinden önce ondört bağımsız parçaya ayrılmış bulunuyordu. işte Pisidia bugünkü Isparta ile Burdurun bir kısmını teşkil ediyor. Ve (Isauria - Beyşehir). (Seydişehir), (Phylia - Antalya) ve (Phfygia - Burdur) ilinin bir kısmı ile Kütahya ve havalisiyle çevreli bulunuyordu. Isparta : Romalıların önemli ve meşhur bir şehri idi. Hristiyanlığın tamamıyle yerleşmesinden sonra, burası bir Piskoposluk merkezi idi. Burada Isparta adına para basılmıştır.
Harika bir yer olan, 'Eğirdir' ilçesini içinde barındıran ildir.
bünyesinde dağ komando okulu bulunan harika türk şehri.
gülü,
gül suyu,
gül reçeli ve halısıyla meşurdur.
Isparta, genis bir universite kampusunden baska bi sey degil gozumde. Sehir, kasaba falan demiyorum bak. Gelismis de demiyorum.agaclarini cok sanatsal buluyorum ama. Kisin en yalniz varliklari. Cok izlenesi.
kendimi bildim bileli yaşadığım bir tane bile gerçek gül görmediğim gülüyle ünlü şehir(miş)dir. küçüktür. yürüyerek gidemeyeceğin yer yoktur. bir hedefi veya deniz göresi olmayanların rahatlıkla benimsediği yerdir. benim dergide çizmek istememden dolayı sevmediğim fakat çok tatlı, sıcak, her şeyi olan, rahat ve pek suç işlenmeyen, gölü de olan şehir. kafeler caddesi ve ıyaş park çevresinde kafelere kesinlikle doyacağınız şehirdir. en güzel yeri bence ıyaş park avm'nin arkasındaki mukka ve oradaki otoparktır. line kafedir.
bugun yaz mevsimine gecen sehir.
nasibse haziran ayında gideceğim şehirdir.yorumları okuyunca iyiki orada yaşamıyorum diyeceğim yerdir.
yarım saat ötedeki burdur ile kıyaslandığında gelişmiş bir şehir konumundadır, yine yarım saat ötesinde bulunan eğirdir ilçesindeki eğirdir gölü görülmeye değer bir güzelliktir.
Gül lokomunu gece gece aklıma düşüren şehirdir.
Eee gül reçeli olmadan da olmaz tabi.

Acıktım sanırım ama hayrına bir ıspartalı da evet gönderelim dese Hayır diyemeyeceğim.

Öyle güzeller ki.
Amann yarabbi midem kazınıyor ve iyice saçmalama evresine geçtim.

Velhasıl kelam gül ile ünlü ilimizdir.