bugün

Kizlarin teklif etmemesi.
Devamsızlığın çok az olması.
Yemekhanenin 2 tl olması.
Hocaların aslında çok da donanımlı olmaması-türkçe öğretmenliği bölüm başkanı şiir istemişti. Ben de cesar mendoza'nın acı çekene saygı şiirini götğrmüştüm. Şiire bu ne ya garip bi şiir ilk kez gördüm demişti. Sonra saygım kalmadı zaten.
Dört yıl boyunca liseli gibi davranmaktan vazgeçemeyen insanlar görmek.
Genelleme yapmayı sevmem ama üniversitedeki türbanlıların geneli beni baya şaşırtmıştı.
hazırlıkta zil çalıyordu.

bildiğin lise 5.
Üniversite ye hiç gitmemiş olmamdı.
her türlü kesimden insanların bulunması beni şaşırttı buna kaldığım yurtta dahil.
Anadolu nun bagrindan kopmus gelmiş angarali kizin ıstanbul un gece hayatinda kasarlasip her yeni gune farkli bir yatakta uyanmasi beni hem sasirtip hem kizdirmisti.
Hazırlık denilen şeyin aslında lise 5. sınıf olması.
ben o. çocuğu lafını sadece öylesine küfür falan sanıyodum, meğer gerçekmiş, ne kadar prof varsa bunun ispatı.
not: mühendislik fakültesi 4 yıllık değil sizi kandırıyorlar.
insanların ne kadar şeytan olduğu.
Derslerin zorlugu.
Makarna canavarına inanan bir arkadaşım olmuştu o beni çok şaşır tmıştı.
Kızların teklif etmiyor oluşu.
zil. zilin çalmaması iyiydi.
üniversitedeki ilk dersin hocasının 10 dakikalık tanışma faslından hemen sonra direkt ders işlemeye başlaması.
üniversitedeki ilk sınavdan 80 alıp 150 küsür kişi arasından birinci olmam. (hiç beklemediğim bir durumdu bu, sınıfın çoğunun ciddi anlamda döküldüğü bu sınav sonrası bütün sınıfın bana bakışını bir anda değiştirmişti)
fakülte binasının yapılırken israil'deki bir hapishanenin modelinin örnek alınarak yapılması ve ayrıca nedeni anlaşılmaz biçimde çöl iklimine de uygun yapılması (kışın binanın neden ısınmadığını bunu öğrenince anlamış olmuştum)
kar yağınca tatil olmaması. tam bi' hayal kırıklığıydı. bi'de dersin ikinci yarısına girmeyince kimsenin nerdesin sen dememesi. böyle bi rahatlık yok ya. baktım kimse ses etmiyor bende daha çok kantine devam etmeye derslere devam etmemeye başladım.

sonuç: hala mezun olamadım.
kızların teklif etmemesi.
akşam evin önündeki otobüs durağında, otobüsten indiğim anda, sabah üniversiteye arabayla gittiğimi hatırlamam.
ne biliyim ölçmedim ki cebabını söyliyeyim.
ben hiç üniversiteye gitmedim. lise 3'te okul bizi üniversite gezisine götürmüştü. kendimi garip bir şekilde oraya ait hissetmiştim . etrafındaki herkes genç ve sen onlardan birisin . sanki sadece gençlerin yaşadığı bir şehir gibiydi . kimse sana köyündeki amcaların veya teyzelerin baktığı gibi bakmıyordu . ve bende o birkaç saatte garip bir şekilde bi aidiyet duygusu oluşmuştu. beni en çok şaşırtan buydu işte . sonra ösym beni marmara üniversitesi tarih bölümüne yerleştirdi ama yerleştiğimle kaldım.
Ödev verilip yapmadığım zamanlarda notumu etkilememesi.
Hayatımda bir daha asla görmeyeceğimi düşündüğüm derecede değişik insanlar tanımam. Başlarda şaşırmama rağmen şimdi çok basit ve normal gelmesi. Başta ana baba olmayınca kuduruyor bu insanlar.
Rektör.hala da öyle...
otostop çekerek kasap arabasının soğuk hava deposunda ulaşım sağlamak. bir başka otostop olayında, bir tofaş'ın arka koltuğundan beş, bagajından iki öğrencinin indiğine uzaktan şahitlik etmek.