bugün

mayışık geçen bi ders, sıcaktan comfortably numb kıvamına gelmiş lise son öğrencileri,

- deniz şu camı acabilir misin biraz?
- hocam siz daha yakınsınız.
(vizede resmen uyuyan penguen kağıdı teslim ederken)
-iyi misiniz?
-hıhı.

öküzsün lan işte öküz. hıhı diyor, evet de bari, nezaketi geçtim.. hıhı!!
iki arkadaş arka sırada matematik dersinde feci bir geyik döndürüyor. Hoca bunları görsede pek bir şey demez. Fakat daha sonra sınıf zıvanadan çıkar ve hocayla bu ikili arasında şöyle bir diyalog geçer:

+ Beyler dersi dinlesenize dinlemeyeceksiniz çıkıp gidin sınıftan.
- Hocam zaten dinliyoruz dersi.
+ Hem yanındakiyle konuşup hem dersi dinleyemezsin siz de o kapasite yok.
ege i.i.b.f işl.böl. mat2 hocası sınavdan saniyeler önce öğrencilere......

-biyolojileri bir sınav yapmışım kalem oynatamadılar.. (yüzündeki sadist ifadeyle devam eder..) oradan çıktım buraya geldim şimdi... ve tahmin edin elimde ne var... (aslında biyoloji bölümüyle aynı sınavı yapacağını ima etmektedir...lakin öğrencilerden biri tedirgin söylenir..)
-kazık???!?!!?!
dis hekimligi fakultesinde yasanan bir olay:

stajlarina basliyacak olan acemi ama heycanli bir ogrenci hocasindan tavsiye almak ister:

+ hocam aerator alacam sizce hangisini alayim? knk mi yoksa kavo mu?
- oglum knk benim adimin kisaltmasi. o nsk olacak.
+ ....(garibim korkmustur haliyle)

ayrica yazar notu olarak; aerator "discilerin" kullandigi hastalarin korktugu vijjj diye ses cikaran, dis kesmeye yarayan frezlerin takildigi alet. knk ise periodontoloji hocasi olan kemal naci kose'nin okuldaki kisaltmasidir zira kimse yuzune karsi soyleyemez cunku bir yerleri yemez.
+hürmetler hocam.
-hürmet etme ögenci! ders calıs, ders.
saglık dersi, hoca ergenlikte olusan farklılıklardan bahsediyordur..
hoca: h
ögrenci: ö

h:evet arkadaslar ergenlikte farklılıklar olusabilir ama korkmayın..
ö:yaa evet hocam kimisinin ki 5cm kimisinin ki 25, olurmu böyle bir sey yaa!
sınıf ayrı kopar, hoca ayrı kopar.

baska bir saglık dersi,
yine aynı ögrenci: ö
hoca: h

h:simdi cocuklar toplum da tecavüz olayları nasıl gerceklesir, milletin egitim düzeyinin azlıgından, vs vs...
ö:* hocam söyle bir atasözü vardı, tecavüz kacınılmassa zevk almaya bakcaksın.
h:* cık dısarı pis yavsak.

sınıfca sıralardan düsülür..
ingilizce hocası:*evladımniyekitabınıgetirmedin??** *
asosyal: hocam ders programı değişti o yüzden getiremedim.
i.h: yalansöylemeevladımderprogramıdeğişmedihebelehübele * *
buyalanakıkkukkekkukkuşlarbilegülerevladım.
Kapı çalar:Tık tık tık...

Ö-Gel der...

Ö-(ben):Girerim otururum...Aniden hoca;üniversiteyi kazanmışsın ama bazı kuralları bilmiyorsun der...

Ö-Duymamazlıktan gelir,arkadaslarla konusurdum sonra,bir ara dönüp,afedersiniz hocam ne demiştiniz derdim.(Cıldırırdı)

H-Bizim zamanımızda okusaydınız çoktan kafanıza sopayı yemiştiniz derdi.

Herzaman yapmak gerekiyor.Uykunuz açılır.
daha 8 yillik egitim baslamamisken yani orta okul diye bir okulumuz varkendi.
ders fen bilgisi ilk ders. hoca kitabin ön sözünü okutturmakta bir kiza. okumasida iyiydi daha dogrusu öyle biliyormusuz.
kiz: hayatta en hakiki mürsit ilimdir, fenerdir.
hoca:(cevabi aniden yapistirir) yok lambadir... hayvanlarcasına gülmüstük o kıza gecen facebookta gördüm serefsizim nolmus. pismanım anla beni sözlük.
teneffuste sevgilisiyle olan sorrow 8. saate 15 dakikalik gecikmeyle gitmi$tir. felsefe hocasi o.bozbay, bi' onceki ders gs-fb konusunda sorrow'dan ayar yedigi icin zaten sinirli oldugundan hemen bu gecikmeyi firsat bilip sorrow'u yok yazar ve diyalog ba$lar.

o.bozbay : (eliyle "gecirdim" hareketi yaparak) yok yazdim olm seni. hahaha.
sorrow : harbi mi ? devamsizlik doldu, duzeltiver onu bu seferlik.
o.bozbay : mumkunati yok, boyle iyi.
sorrow : bak son kez diyorum, duzelt onu.
o.bozbay : duzeltirsem $erefsizim.
sorrow : oyle mi ? tamam, cikiyorum o zaman. ama nereye gidiyorum biliyo musun ?
o.bozbay : banane lan nereye gidersen git. ama soyle bakayim, merak ettim.
sorrow : mudurun odasina.
o.bozbay : ne dicen mudure ? aglican mi ozgur hoca beni yok yazdi diye. puhahaha.
sorrow : haha. bizimle her hafta derste sigarasina king attigini soylicem.
o.bozbay : harbi mi lan ?
sorrow : sinavin ortasinda gelip iddaa tiyosu istedigin de cabasi. her$eyi bir bir soylemezsem topum.
o.bozbay : lan tamam, gel mina koyem geel la geel. $aka yaptim olm sen de hic anlamiyosun $akadan yaa. bizim aramizda lafimi olur bi' gecikmenin.
sorrow : ha $oyle yola gel.

sinif : yerlerde..
* öğrenci: hocam bilgisayara bişeyler oldu değişik yazılar çıktı
hoca :tamam pencereyi kapat ben hemen geliyorum
öğrenci kalkar açık olan pencereyi kapatır ve yerine oturur.
* *
biricik yuvamız ted'den matematik hocamız deniz candemir :
-hocam 86x54?
+ne diyor bu yine?
-hocam iki basamaklı sayıları kafadan çarpamıyor musunuz?
+ay o kadar şey yapabiliyor olsam burada olur muydum!
-ahahah nasıl matematikçisiniz hocam siz ya?
+kalk tahtaya da şu soruyu çöz be zevzek...
-kem küm...
önceki sene evine gidip yemek yediğimiz hocanın(kendisi 30 yaşında, baya da güzel bir hanım) ertesi sene dersin ortasında durduk yere başlattığı konuşma:
-bu aralar hiç gelmiyorsun bana, kırılıyorum ama?
+?!?!nasıl yani hocam
-ay arada gelin yemek yiyelim, film izleyelim
-gelirim hocam, size de gelirim, neden olmasın :D
ders analiz, hoca soruyu görmesi çok zor bir metodla çözer ve bana hocanın lafı oturttuğu sahne:

+hocam biz bunu nasıl görcez, sınavda sormuş olsaydınız mesela,
-bizde görenlerle görmeyenleri ayıracağız zaten,
+!'+^&+^^'%+ *
derste hoca vardır ancak serbest bırakmıştır.can sıkıntısından garip garip sesler çıkarılıyordur.
-meee möeee hebelehübele...
+napıyosun lan?
-bak bu dişi olanı meeeee bu da erkek möööeee...
.
ö:kurbana mı hazırlanıyorsun yavrum?
olay coğrafya dersinde geçmektedir.diyalog sadece beşeri etmenler lafıyla sınırlı kalmıştır.

hoca:ııııı....beşeri etmenler,ıııı...ekonomik faaliyet,ııı...
zipirwoman:78,79,80...
hoca:zipirwoman kalk bakalım, beşeri...ııı...etmenleri say
zipirwoman:ıııı...beşeri etmenler,ıııı...ıııı
hoca:kızım napıyorsun sen düzgün ııı anlatsana
zipirwoman:napayım hocam sizden tek öğrendiğim şey ıııı'lamak
ayın 15 idir kimyacı dolayısıyla buruk bir sevinç yaşamaktadır. bunu gören zipirwoman dersi kaynatmak amaçlı laf atar.

zipirwoman:hocam bugün ayın 15 i eee ne ısmarlıyorsunuz bize.
kimyacı:zipirwoman tepemin tasını arttırma zaten birikmiş kire borcum, su ve elektrik faturam, ödenecek 2 tüp parası, birde zıkkımlanmak için yiyecek, mobilyaların taksidi vs... var.
zipirwoman:tamam hocam biz hemen arkadaşlar arasında para toplayıp size kredi açarız merak etmeyin.
zipirwoman sürekli yaptığı yaramazlardan dolayı müdür yardımcısı odasına çağrılmaktadır.

mdr yrd: gel bakalım zipirwoman
zipirwoman: evet alıştım artık hocam yine ne yapmışım ben
mdr yrd: yok bu sefer hiç bişey yapmadım diye çağırdım
zipirwoman:!!!
ulan zirzoplar hepiniz yüz aldınız tarihe geçicek bu sınav.**
edebiyat hocası kitaptaki resim hakkında bir şiir yazılmasını ister. resimde uzun ağaç figürleri ve birde tarla vardır. zipirwoman iğrenç şiir serisini sürdürmektedir.

hoca: zipirwoman oku bakalım bak bu da geçen seferki gibi aykırı bir şiir değil dimi
zipirwoman: yok hocam düzelttim artık kendimi öhhö okuyorum dikkat.
tarlaya ektim soğan
suladım zaman zaman
olsada yesek akşam yemeğinde
hele kuru fasulye olunca menüde
hoca:zipirwoman sen akıllanmayacak mısın? arkadaşlar şu son 5 saniyeyi yaşanmamış sayarak hayatınıza devam edebilirsiniz.bir daha şiir yazmayacaksın, insan sağlığı için.
zipirwoman:hihihi...amacıma ulaştım yani
matematik derslerine okul maçlarını izleme bahannesyle kaçtığımız dönemde kaçırdığımız matematik derslerinin acısını burnumuzdan fitil fitil getireceğini arkadaşlarla ileten hocanın maçlar bitmiş ve tüm sınıfın tam olduğu halini görmesiyle suratında beliren o 'şimdi işiniz bitti nıhahaha' ifadeyle sınıfta belirdiği anda başlayan diyalogtur.hoca ilk sınıfa girdği anda sanki kaç gündür bize yedim ulan sizi mesajlarını veren o değilmiş gibi bi huzurlu bi şekilde yerine oturur.yoklama alınırken 'hmmm hepiniz geldiniz demek'diyerek bunun fırtına öncesi sessizlik olduğunu ufaktan ufaktan çaktırır.sonra 'geçen ders ne işlemiştik biz'diye sorarak verilen cevaptan ders konularının çoğunun işlenmiş olduğunu(öğrenciler tam olsa o kadar hızlı konu işlemez aslında ama inat ya işte)maça kaçan öğrencilere duyurarak onlara az sonra hangi konularla kök söktüreceğinin bilgisini verir.vede tahaya akabinde hemen o konuyla ilgili soru yazılır.
-oğlumm kalk bakalım tahtaya şu soruyu çöz de bi görelim yahu şu maçların size faydasını!'
zavallı zoraki kalkar ve de hiç bir şey apamayarak tahtada ilk raundu başlatır.gong(öğrencinin hocam yapamam ben bu soruyu....)sesini duyan hoca saldırılarına başlar.bütün sınıf bi güzel lafla dövülür.içini boşaltan hoca çocuğu yerine oturturur ve de kendine yeni bi kurban aramaya başlar.
-kızım sen kalk bakalım şu soruda maçların size faydasını anlat!
-hocam ben kalkamasam...
-nedenmiş o bakayım?
-hocam şimdi kalkcam çözemicem sizinde tahmin ettiğiniz gibi,sonra kızcaksınız bağırcaksınız sinirlenceksiniz oooooo bir sürü iş hocam hiç sizi yormayayım ben en iyisi
-teşekkürler beni düşündüğün için kızım ama....diye devam eden lafını
-ne demek hocam her zaman her zamaaaann görevimiz!cümlesiyle kesen öğrencinin yerine büyük bi keyifle oturmasıyla son bulan öğrenci öğretmen diyaloğu benimde başıma gelmiş bir hadisedir.
ders: siyaset bilimine giriş
öğretim üyesi: ayhan yalçınkaya

hocamız, baskı gruplarını anlatmakta ve örneklemekte, derken muhabbet yürümekte söz tarikatlara dayanmakta:

-* bilmemneresini öptüren şeyhler vardır çocuklar anadoluda

sınıf kopuyor

- ne gülüyosunuz, enn haz alınacak yeridir o insanın

sınıftan artık uğultulu kahkahalar yükselmekte

- tabi siz elinizden başkasını tanıyamadığınız için, ööyle gülün
+* hocam ayıp oluyo ama!

sınıf yerlerde.
-hocam, siz hangi takımlısınız?
-(üzerindeki takım elbiseyi tutarak)yapmayın çocuklar benim takımlarım kiralık değil, kendimin yahu.***
- hadi bakalım şöyle bir genel tekrar yapalım.
- ( gürültü) ayşe kalemi versene. laaan galatasaray maçı nooldu?
- çocuklaaaar olmuyor böyle ama. susunda biran önce başlayalım. bakın zaman geçiyor.
- ( çocuklar tınlamaz, gürültüye devam ederler. bazıları dinlemek isterler öğretmeni. ) öğretmenim derse geçelim.
- sussanızaaaaa... size burda birşeyler anlatmaya çalışıyorum. kendimemi anlatayım. ben zaten biliyorum bunları. gerizekalı embesiller.
- ( sınıf susar. ama sevgili öğretmenimiz iyice dolmuştur artık. biri onu durdursun yav. )
- ananız babanız sizi okumaya gönderiyo. serserilik yapmaya değil. tabiiii alışmışsınız asalak yaşamaya. hep böyle gidecek sanırsınız. görürüm sizi on sene sonra. sersefil gezersiniz artık. kimse size kız vermez. kızlaar, artık işi olmayını almıyorlar. sizde evde kalırsınız. ananızla bol bol dedikodu yaparsınız artık. yok yoook gerçi bu memleketin ite, kopuğa, ipsize, sapsıza hepsine ihtiyacı var.
- ( bu muhabbet böööyle sürüp gider. nihayet zil çalar. çocuklar için mutlu sondur. )