bugün

medeni cesaret ile paralellik gösteren kavram.
kendisine güveni olmayan insanlar, yenilmeye mahkumdur. başarı ve şanslardan pay alabilmek insanın özgüveniyle orantılıdır...
Van'ın başkale ilçesinde bulunan iki pastaneden birisi. Pek temiz olmayan ve insanın neresinden olduğu bilinmeyen kılın yemeğinden çıktığı yer. *
kaşarlığın yeni adı.
fazlası zarar getiren bir özellik olup, fazlası tercih sebebi de olabilir hiç olmamasından ya da az olmasından. işte burada, kişi kendini kontrol etmeyi bilmelidir. bilemiyorsa, kaybedecektir kimi zaman.
Neden öz güven şeklinde yazılmıştır anlamış değilim.Pardon ama özgüvendir o. Ayrılması gereken de,ki ve mi'lerin yerine aslında bitişik yazılan garibim kelimelerin hunharca ayrılması durumu.Çok yanlış.Çok çok yanlış.
(bkz: taşak)
sırtına sadece çantanı alarak, hiç bilmediğin bir şehre gidip, orada yeni bir hayat kurabilmektir.
sırtına kendini alarak, hiç tanımadığın bir balıkçı kasabasına gidip orada balıkçıl bir hayat kurabilmektir.

bir sinağrit baba (bkz: sait faik) elbet yoklar oltayı, biçer bir kişilik.

narsisizm biçmesin de..

edit: yazık ama ona da, benim kayığıma düşmesin.
özden gelmeyebilen ama öze eklenebilen bir özelliktir.
özvensız yasanılması hayatı daha zor kılmasına sebep olacak ınsanlarda olmazsa olmaz özelliktir.

edit: olmazsa da olur tabı * ama hayatın zorlukları karsısında dayanma ıhtımalı azdır.*
sınırları aşılmadığı sürece hayata tutunmayı sağlayabilecek duygu, onca zorlukla başa çıkmanızı sağlar.
ha olur da birisinde fazlasını görürseniz kaçın.
azını görürseniz arkanıza bakmadan kaçın.
öz güven bence bi işi yapmazdan önce kendine güvenmesiyle bu işe ugurlu başlamak ve bitirmeyin temelidir
özgüven göreceli bir kavramdır ve kimse 100% her konuda yüksek özgüvene sahip olamaz.. hepimizin hayatın farklı yanlarında farklı derecede özgüvenleri vardır, bunun içinde bir insanı "öz güveni düşük" yada "öz güveni yüksek" diye sınıflandırmak saçmalıktır.

cılız bir müzisyeni ele alalım; sahnede izleyicilerin karşısında piyano, gitar vs. çalarken kendi içindeki yeteneğin farkında olarak mütiş bir özgüven içerisindedir, o anda tüm karşı cinsi eritmeyi, kendine hayran kalan izleyiciler yaratmayı iyi bilir ama bu insanı kendi ilgi alanı yada yeteneği olmayan bir yere koyduğumuzda örneğin sayısal bir alanda tartışmaya, yada kaslı, sportif vücutlu yüzücülerin içinde bir havuza vs., öz güveni müzikle uğraştığı andaki kadar yüksek olmayacaktır.

kimi konuşurken, kişide hayranlık oluşturabilecek kadar özgüvene sahiptir ama al iki satır yaz desek, ilk okul 7. sınıf seviyesinde kalabilir, aynı şekilde toplum içnde konuşamayacak kadar özgüveni düşük olan biri, yazı yazarken tüm dünyayı sallayabilecek kadar iyi yazabilir ve bu konuda öz güveni yüksek olabilir.

biri resim yaparken harikalar yaratır, herkese meydan okumaya hazırdır yüksek özgüvenlidir ama hadi dünya ekonomisinden bahsedelim, istatistikleri değerlendirelim desen, özgüveni bir anda pörsüyebilir ve tam tersine dünya ekonomisi, istatistiklerden bahseden birinin bu konu hakkında öz güveni top seviyedeyken, bu adama bir resim yap desek, cin ali bile çizemeyebilir rezil olur..

kiminin dış görünüş anlamında özgüveni yüksektir, bilir ki bulunulan ortamdaki en göze çarpan kişidir, bir diğeri ise çirkindir ama çok başarılı, iyi para kazana bir insandır ve onun da özgüveni bu konularda yüksektir..

kimimizin türkçe dersinde, kimimizin matematik, kimimizin yabancı dil dersinde vs. özgüveni yüksektir... tüm sınavları yüz üzerinden doksandan aşağı düşmeyen biri, dersler konusunda belki özgüvenlidir ama sınıf karşısında konuşmaktan bile çekinir ve tam tersine başarısız bir öğrenci derslerinde kötü olmasına rağmen, müthiş bir iletişim yeteneğine sahiptir ve insan ilişkilerinde özgüvenlidir...

kadın erkek ilişkileri de böyledir, karşısındakini çok kolay ayartabilecek öz güvene sahiptir, ama iş hayatında öz güveni düşük ve başarısızdır.

özetle; özgüven insanın hangi platformda olduğuna göre değişir, herkesin kendisine hayran bırakabileceği kadar iyi bir yada birkaç özelliği vardır ve bu konularda o kişinin özgüveni çok yüksektir. *

tek bir kategoriye göre bir insanın genel anlamda, öz güven sahibi olup olmadığına karar veremezsiniz, verirseniz, önyargıdır, yanılırsınız.
güvenin özü.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)

biz alışmışız küçükken itilip kakılmaya,aman baba kızacak anne küsecek, hala şunu diyecek, bunu yaparsak böyle yaparlar,şunu derler sürekli bir korku durumu falan. gelmişim lise sona baktıkça ağladığım sevgilim de olmuş bir tane, ama görseniz nasıl aşığım anlatamam bakıp bakıp ağlıyorum o derece aşık o derece salağım. tabi genel olarak bir zügürtlük durumu olduğu için öyle restaurantlarda yemek,kafelerde muhabbet bilmiyorum zaten bilmeme imkanda yok babam kızar çünkü,tek bildiğim koza han bir de sönmez,oraya da yürüğen merdivenleri için seviyorum bir de okul zamanı kitap almak için.. neyse ben bu sevgiliye bir naz bir naz yanıma 1 cm yaklaşsa kükrüyorum ben senin bildiğin kızlardan değilimmmmm, ne sandın sen beni, senin paranın olması umrumda değil hemen cazgırlaşıyorum cocuğunda öyle bir huyu yok efendi herif. bana göre genel olarak bütün herkes zengin, ama bu çocuk bana göre çok zengin, tabi annemde öğrenmişim bütün erkekler beni gafil avlayıp tecavüz edecek,kolama ilaç atacak,bir sabah bir bakmışım buz dolu bir küvetteyim böbreğim yok.

çocuğu nasıl eziyorum nasıl çirkefim sanki sevgilim değil düşmanım ama yiğitliğe bok sürdürmemek var işin içinde.öz güven zaten yok ne olduğundan da haberim yok,robot gibi aile büyükleri ne derse o, zaten birsürü boktan boktan dertlerde bende resmen bir sürünme durumu mevcut. sevgilim dediki hadi gel mudanyaya gidelim balık yiyelim tamam dedim işte balık sonuçta. gittik mudanyaya amann nasıl tırsıyorum ya yolda kaza geçirirsem ya minibüs devrilirse, ya biri görürse,şimdi ben oraya gidersem kötü kız mı olucam... sıçıcam altıma korkudan ama sevgilime çaktırmıyorum bir lady bir düşes havaları ki sorma gitsin. sıra sıra küçük balıkçıların olduğu yere gittik,oturduk sipariş vericez, bekliyorum o söylesin,başladı söylemeye:

-ortaya midye tava alalım biz,karides,kalamar, ama karides güveç olsun,salata, balık olarak da çupra alayım ben

hassiktir dedim ya ne diyor bu, ulan balık dedik adamın söylediklerine bak benim bildiğim bir midye dolma var onu da sokakta satıyorlar ordan biliyorum, düşünüyorum o an: çupra ne lan balık dediğin hamsi ve palamut benim için o ne,bende özgüven sıfırın altında omuzlarım düştü ellerimi nereye koyacağımı bilmiyorum, bu eller benim mi, biz bunları ne için kullanıyorduk... ben bunları nasıl yicem şimdi hayatımda bilmediğim görmediğim şeyler,amma da görgüsüz insanım lan hay böyle hayatın taaa.....kendimi sinek kadar hissetmiyorum sineğin bile bir duruşu var o an benim için amacı var, ben şuursuz gibi kaldım ama ağlamama az kaldı bir çupra lafı beni yedi bitirdi,çupra dövdü dövdü attı bir köşeye kan kaybından ölüyorum,suratımı ateş bastı...bir çupra adama buna yapar mı? yapar. öz güven denilen şeyi hiç bilmediysen yapar, yaptıda zaten

sıra geldi bana ulan ne dicem şimdi bir bok bilmiyormuşum ben baktım menüye en altta tanıdık bir isim: köfte. yıllardır ayrı kaldığın anneni görmek gibi oldu benim için.
dedim ben köfte istiyorum bir de kola.
garsonda sevgili sevgilimde baktılar suratıma "salak buraya balık yemek için gelmedin mi" der gibi.dedim canım köfte istedi olamaz mı?

günü atlattık ama ben bir çupra yüzünden bilmediğim öz güvenimi kaybettim... sonra okuduk ettik birşeyler öğrenmeye çalıştık, işe başladık da öz güven sahibi olduk. çekinmeden yaşamak neymiş onu öğrendik.

burdan çıkarılan ders: analar babalar bacılar gardaşlar, çocukları korkak, öz güvensiz büyütmeyin kimi zaman bir çupra bile insanın içine dert olabiliyor.
Bir insanin sahip olduğu en büyük güç, özgüvenidir.
insanın hayatın her alanına eşit yayması gereken. dengeyi bozarsanız olmaz.
ben de buraya bir şeyler yazmak isterdim ama beceremem, siz de beğenmezsiniz zaten. ya eksi oy alırsam ne yaparım, ya birisi mesaj atar da ne biçim yazmışsın derse. yok yok ben kiim yazmak kiim.
kişinin kendine olan güvenidir.olumlu olan her şeyle doğru orantılır.tabi ki de gerektiği kadar olursa. fazlası zarardır.
aslında birleşik yazılan bir kelime.
hep tavsiye edilen, desteklenen varlık. ama güven güçlülere duyulur; insan ise aciz varlıktır. o zaman öz saygı diye ifade etmek daha uygun zira insan bir sanat eseridir. bir şaheser olarak beğenmelidir kendini.
Bazen gereksiz birşeydir. Elinizdekini veya o an yaşadığınız şeyi kaybetmenizi sağlayabilir.
kendine inanma, kendi doğrularını bilme ve kendinden emin olma durumudur. aşırısı bir anda kibire dönüşebilecek, ince bir ayarla dizginlenmesi gereken önemli bir kişilik özelliğidir.
sıradan insanın karşısındaki insanın gözünde, bazı insanlarınsa sadece kendi gözlerinde bulabilecekleri kişisel kudretlerinin yansımasıdır.