bugün

Çıfıt Arapça cehûd kelimesinden türemiştir. Cehûd veya çıfıt, Yahudi demektir. Hatta Osmanlılarda Yahudilerin yoğunlukla yaşadığı yerleri betimlemek için cehûdhane ifadesi kullanılmaktaydı. Aynı şekilde Yahudilerin gittikleri hamamlara çıfıtlar hamamı denilmekteydi. Çıfıt Çarşısı ifadesi ise Yahudilerin çalıştığı Balat gibi çarşı semtleri için kullanılmıştır. Kelimenin, Türk Dil Kurumu'ndaki ve Arapça'daki karşılığı Yahudi, hileci ve 'düzenbazdır.Burası çıfıt çarşısı gibi` deyiminde geçen 'çıfıt' kelimesine aşağılayıcı bir anlam yüklenmiş ve küçük düşürücü anlamıyla kullanılmıştır.
kaynak: http://smegilmezer.blogsp...-cft-carss-deyimi_06.html
içerisinde ayakla üzüm ezilen aletin adı çıfıttır .yatay fıçıların üzerine yeleştirir işçi içine girer ve ayakla üzümü ezmeye başlar aletin alt tarafındaki delikli bölümden üzüm suyu fıçılara akıtılır. sürekli anlatılan ve filmlerde gösterilen güzel kızlar yapmaz bu işi. genelde büyük ayaklı dev denilebilecek kadar iri erkekler tercih edilir. ama ayakla ezilerek yapılmış şarabın tadı da pek hoştur..
kimliğini gizleyen yahudi anlamında kullanılan kelimedir.
Duyduğum en antisemitist eski sözcük.
osmanlı'nın son dönemleri'nde istanbul'un en hareketli ticari mekanları, hiç kuşkusuz sabit çarşı yerleriydi. toplu ve büyük partiler halinde yapılan alım-satımlar, çoğunlukla yahudi tüccarlar tarafından gerçekleştirilir ve bu çarşılarda; büyük bölümü yine yahudi ve ermeni esnafa ait dükkanlar, her türlü hile, hurda ve dümenin planlanıp tabiri caizse "fırıldağın fır döndürüldüğü" yerler olarak kullanılır, işin ilginç tarafı; bu durum herkesçe de bilinirdi.

-işte! bu çarşılara yahudi manasına çıfıt çarşıları denilirdi.

meşhur balat çarşısı bunların en belirgin örneklerinden biriydi ki; bir büyük alıcının adli kayıtlara geçmiş ve günümüze kadar ulaşmış şikayetnamesinde;

yahudi bir tüccardan parasını peşin ödeyerek aldığı 480 balya pamuğun bulunduğu depoda aynı gece yangın çıktığı ve satan yahudi tacir tarafından, "bu yangında, onun satın aldıkları da dahil tüm balyaların yandığı"nın kendisine söylendiğini ancak, kendisinin buna inanmadığını belirterek, maduriyetini dile getirmiş ve adli mercilerden, depoda yanan balyaların çelik kementlerinin sayılmasını isteyerek her balyada 4 enli çelik kement bulunduğunu da dilekçesinde bilgi olarak vermiş.
ing. kike.