bugün

Beklemeyi alışkanlık haline getirir bu durum.
eski kız arkadaşın, telefon numarasını değiştirmesi sebeplidir.
düşünmek için kafa patlatılır. acaba arasam mı aramasam mı diye
aradığında ya meşgul verilir veya açılmaz sonuç hüsrandır.
cesareti olmamak. telefonunu bilmemek. onu hiç tanımamak. garip.
birbirimizi bir daha hayatımıza sokmayacağız denmişse eğer zamanında ve kişi kendine söz vermişse bu konuda elden bir şey gelmez, gelemez. artık farklı hayatlar yaşanır aynı yollarda, farklı yollardan geçerken akla düşer o sorular; şimdi özlemek, arayamamak bize ne çare?
her aradığında telefon meşgule çevrildi ise bir daha aramamak için kendini zor tutmak ve içindeki istenmeme hissinden dolayı arayamamaktır.
yeterince alkol almaman sebebiyle bünyenin vermediği reaksiyon. kalp ne kadar ara onu desede beyin hala sağlıklı düşündüğü için bir tür engelleme içindedir.
gizli numaranın bir veli nimet olduğunu farkettirir.
hafif şizofrenlik varsa o özlenen insan zaten her gün aranıyordur da bundan çok özlenen insanın haberi yoktur.
nuramasını sildiysen arayamazsın tabii. öyle çok artislik yapmıycaksın, en azından telefondan silip başka bi yere yazıcaksın, sonra kafanı duvarlara vurmıycaksın.
ozlediginle kal . her ozledigini ya da her istedigini yapabilir mi insan. ama yok arıcam kendime kızmak istiyorum diyosan ara cok zarif olsa da ara kırmayacak biri olsa da ara . ama istediklerinin gercek olacagini sanıyorsan yanılacaksın. beklentin olmasin aramayı dusunurken beklentilerinle bogulacaksin . zira ozlenen kisiden artık birsey beklenmemesi gerektigini ogreneceksin ya da zaman sana bir sekilde ogretecek. takılı kalma takıntılı olmamak gerek. dediklerimi yap yaptıklarımı yapma demisler.
kahrolasıca, lanet olasıca, pislik bir ruh hali oluşmasına sebebiyet verendir.
insanın içine öyle bi oturur ki bu durum.. telefon listesine bakarsın adını her gördüğünde aramak istersin. aslında nasıl da kolay tek bir tuş ve arıyorsun.. ama işte her zaman o kadar kolay değildir. o zaman durup düşünürsün bir zamanlar o numaradan o isimden gelen mesajları mesaj kutun dolduğunda siliverirsin bi anda, nasılsa 10 dk. içinde tekrar onun ismiyle dolucak gelen mesajların, onu hiç çekinmeden ikinci kez düşünmeden aradığın -arayabildiğin- anlar gelir aklına.. ne kadar da kolaydı o zaman aramak, ararsın ve ulaşırsın.. istediğin an sesini duyarsın. özlediğin kişiyi aramak o an nasıl basit gelir şimdi durup düşünüce her şey nasıl da değişmiş ve artık aramak -arayabilmek- nasıl da imkansız olmuştur. özlediğin kişiyi arayamamak zordur hem de çok zor. çok da acıtır hem de fazlasıyla..
çok can yakan bir durumdur. aramak istersin,arayamazsın. ararsın konuşamazsın. konuşursun anlatamazsın. anlatırsın anlamaz. bunların hepsine de gurur engel olur çünkü ararsan aynen durumun bu şekilde olacağını bilirsin o yüzden vazgeçersin. sana da uykusuz geceler kalır.
aramamak gerektiğini beyne kabul ettirmek. kalp ağlar ağlar susar nasılsa!
çoğulukla doğru olanıdır. aramamak daha iyidir bazen. hatta genellikle. evet.
hiç ölünür müydü gururdan , öyle bir ölüm ki gururdan.
arayıp, söyleyeceklerinin hiçbirini söyleyememenin göstermiş olduğu etkidir. nerden başlayacağını, ne söyleyeceğini bilmemek de neden olarak gösterilebilir.
can yakıcı bir durumdur,çaresizliktir.
cok sıkıntı durumdur ki içinde bulundugum durumdur.
kişinin cesaretsizliği ile ortaya çıkan, garipsenmemesi gereken bir haldir..
karşılaştığında ona bakamamak kadar ızdırap verici değil.
telefonun başında çaresizce beklemektir. bir şarkı vardı böyle sanırım.
özlediğin insan artık geçmişte şu anda kendisinin yaşadığını hissetmen bile mantık yanlışıdır.
korkaklık...