bugün

sülemen-süleyman.
şu-su.
babaanne-dabanne.
reklem-leklam.
cavanar-canavar.
tuvalet-tülalt.
- oğlum bu ne?
+ tayıtı baba?!?
- ha tayıtııı..
+ hayır baba ta-yı-tıııı..
- e tamam tayıtı işte be!
+ ya tayıtı diyoyum tayıtııııaaa..(deliriyor)
- ha kayısııııı..
+ evet tayıtı.
babanne- bambaba
mustafa- uppapa
asansör-merdane
su-vu
hoparlör-hopörylert .
su - ambu. yahu "bu"yu anladık da "ambu" ne lan ? kim demiş hatırlamıyorum***.
ayakkabı - akkabı

su - du

mutfak - mutvak

abla - abba

teyze - tize
çikolata - çukuçuku
sakız - dakız
patates - babades
makarna - makama
yoğurt - doort
su - çu
köfte - döffe
caillou - daaayu*
top - dop
allah allah ya - alalaya
Kardeşim fotoğraflara "Cikmil" aynen bu kelimeyi söylemiştir. Ev halkı olarak cikmilin ne olduğunu tam 2 gün araştırmış bulunmaktaydık. Hatta kardeşim o süreç boyunca karantina altına alınmış her cikmil diye ağlamasında mahalleli çocuk hakkında garip söylentiler ortaya çıkarmıştır. Belli bir süreç cikmil bulunamadığında ise kardeşim babama "Baba cikmil öldü mü yaşıyor mu uyuyor mu ? " gibi sorular yöneltmesiyle ev halkını iyice panik sarmıştır. Daha sonrasında kafamda çakan ışık sayesinde kardeşimi kucağıma alıp evde tek tek tüm nesneleri göstererek "Bak bakim abicim cikmil bu mu ?" diye sorduğumu hatırlarım. 3 saatlik arama-kurtarma operasyonum sonucunda cikmilin "fotoğraf" olduğu ortaya çıkınca 2 gündür çadırda yatan mahalleli rahat bir nefes almış ve evlerine geri yerleşebilmişlerdir. O günden sonra her Ekim ayının 2. haftası " Geleneksel Cikmil Şenlikleri" olarak düzenlenir...
masaüstü bilgisayar - büyük pukusayar
dizüstü bilgisayar - küçük pukusayar.
su - fue
televizyon - teevizyon
acaba - abaca
öznur - öncur.
hadi yamaz (namaz) kıyalım.
çikolata- kutuloka
kamyon- gaymon
bisiklet- pisgelet.
fabrika- fargiba.
oğlum biraz daha küçükken : kocaman-bokacan küçücük-bükücük yokmuş-varmamış.
hirtik - Yirtik
fasülye - fafülyeğ
sümiyes: domates
dodomis: patates
a cimiyomm mö cimiyomm: yağ satarım, bal satarım uydurukçası
ayakkabı - ayakpipi.
çocukluktan kalma alışkanlık saatler olsun=sıhhatler olsun. artık ayrımı yapılsın istiyorum. genç nesil de böyle yetişmesin lütfen.
kitap/kipat
ayakkabı/akabı
telefon/teyefon
tuvalet/tualet.
kardeşimden örnek vereyim: profiterol - propilator.
allah - allak
silah - silak
kitap - kipat
ketçap - kepçat

gibi kelimelerdir. notumu da ekleyeyim allah - allak, silah - silak gibi yanlışları her çocuk yapmaz tabi...
Dotuz = dokuz tulovet = tuvalet Kendimden örnek vermek gerekirse çeşmik=çeşme
dede. yazar burada baba demek istemiş. 3.5 yaşına kadar. *
deprem - diplan

doğum günü - gondünü

kardeşim yıkılmış bir evi göstererek ısrarla 'diplan olmuş diplan anne diplan olmuş' demişti. anlamamız baya uzun sürmüştü. *