bugün

Karantina döneminde, alt komşumuz işe giderken bırakacak kimsesi olmadığı için oğlunu bize emanet etmişti. Ben de bilgisayar başında iş bakıyorum o zaman. Birara geldi yanıma ne yaptığımı merak edip sordu. Cevabı alınca şaşkın bir yüz ifadesiyle;
- ama sen çalışamazsın ki.
* neden?
- çünkü çok küçüksün!
* aaa (: kaç yaşındaymışım ben?
- 10.
* hadi yaa!!(: sen?
- 6.
* çok küçükmüşüm gerçekten (:

Yaşımdan küçük gösterdiğim söylenirdi de bu rakama ineceği hiç aklıma gelmezdi. E artık bundan daha aşağı inemez herhalde.
2 sokak ötede yaşları 7-11 yaş arası 4 tane yeğen oturuyor.
Evlerinin önünden geçerken beni gördüler.
Dayı diye gelip sarıldılar. Hadi size dondurma alayım dedim. Yanlarında oyun oynayan aynı yaşlarda arkadaşlarına dönüp en ufak yeğen "biz dondurma almaya gidiyoruz, birazdan geliriz" diye arkadaşlarına seslendi.
Çocuklar tamam dedi.
Ben arkadaşlarını da çağır onlara da dondurma alalım dedim.
5 yaşında olan kız yeğen dayı senin paran biter sonra demez mi?
Gülsem mi ağlasam mı şaşırdım.
Binada ve sokakta arkadaş grubu olan çocukları toplayıp bakkala götürdüm.
12 çocuğun hepsine Magnum dondurma aldım, birer tane de annelerinize götürün dedim.
Dün biri 7 biri 5 yaşındaki iki kuzenime baktım. Bir ara müzik açıp dinledik. 7 yaşındaki Sezen Aksu’nun ‘manifesto’ şarkısını bulunca dinlemek istedi. 5 yaşındaki ise şarkının adını anlamakla meşguldü o sıra.

5: fanifest ne demek?
7: fanifest değil; manifesto
5: fa-ni-fest ne?
7: ma-ni-fes-to
5: ben de onu diyorum, o ne?
st: bir grubun kendisini tanıtmak için yazdığı bildiri.
5: neyse ben zaten zürgar * da diyemiyorum.
st: o ne acaba çok merak ettim şu an.
5: 6’nın (başka bir kuzenimiz) sınıf arkadaşı. Adı zürgar.
yeğenimin ayakkabılarını giydirirken saçlarıma dokunur.
-nasıl güzel olmuş mu pirenses?
-kafan güzelmiş nereden aldın ?
Malum korona nedeniyle karantinadayız. Kayinpederde oğluma bir seyler almış kapıdan veriyor.

O sırada dedesinin geldiğini gören oğlum:

- dede içeri gelsene sana korona olmucaz !
- anne, ip neyden yapılır?
- plastikten, hayvan yününden, ipek böceğinden falan.
- ığğğ ben böcek ni giyiyorum.
mert 6 yaşında.

- mert büyüyünce ne olacaksın?
- emekli.
- of yaa! Çorabım kaçmış!
+ anne nereye kaçmış çorabın?
eşim, kızım (9 yaşında) ve oğlum (5 yaşında) arasında geçen bir diyalog:
eşim: bugün cavidan geliyormuş
kızım: cavidan teyze mi geliyormuş?
eşim: evet kızım, cavidan teyze geliyormuş
oğlum: anne camiden hangi teyze geliyormuş?
Annem bugün bir mutfak işine yardımcı olmak için karşı komşuya geçti. Komşumuzun kardeşi ve iki çocuğu da misafir olarak gelmiş. Kapının açık oluşunu fırsat bilen karşı komşumuzun küçük oğlu da bizim eve geçmiş. Gelen çocukların küçüğü de kendi kapılarında mantar kadar boyuyla ağzında emzikle bekçilik ediyor. Pıt pıt ayak seslerini duyunca sessizce 'kim geldi' diye bakmaya gittim. Ufaklığı kendi evine geçerken 'Salonda kimsecikley yok...' derken yakaladım. Önce beni görmedi, kuzeni eliyle beni gösterince direkt "kaysı komsucuğum şace salona baktım kimse yoktu. Hiç biy şey göyemedim" dedi. Ne görmeyi umuyordu acaba?

Best the best komşumsun kaysı komsucuğum. <3
Buraya yazdığım çoğu diyalog onunla ve kendisi şu an misafirim. Evvelsi gün arabada giderken başını koluma yasladı ve şu cümleyi kurdu.
"Sen de beni güsel seviyorsun ha..."

(3 dakika sonra)

K: sarı, ben sana yakında abla diyeceğim. annene de teyze.
S: ne kadar yakında?
A: pek yakında mı?
K: hı hı...
B: peki bana ne diyeceksin?
K: sen benim neyim oluyorsun ki?
S: enişten. Ben de dedene enişte diyorum ya. Aynen öyle.
K: ben ona enişte demem canım erişte çeker. dede diyeyim üç dedem olsun. biri erişte dedem, biri baba dedem, diğeri de düz dedem.
Binanın önünde davul zurna çalıyorlar. Sanıyorum gelin çıkaracaklar.

Oğlum : Anne şunun sesini kısar mısın?

Ben : neyin?

Oğlum : düğünün.
-anne var ya ben yıllardır hz. adem'in adını hz.badem zannediyordum biliyor musun? doğrusunu daha yeni öğrendim (13 yaş)
-ahahahah
çocuklarla hiç diyaloğa girmediğimin farkına vardırttıran başlık.
- dayı bu kediyi sığırlaştırcak mısınız?
Babası oğluma projeksiyonlu bir saat aldı. Bugün oğlum saatini takıp okula gitti. Eve dönerken anlatıyor:
- Öğretmenim saati çok beğendi anne. Güle güle kullan, dedi.

+ sen ne dedin? Teşekkür etseydin.

- Bu saat çok pahalı bir saat, dedim.
Sütlü çilekli: projeksiyonlu saat ne kardeş? Link mink var mı?

Bir de, evlilik hakkında yazdığın her entry; hiç istemediğim halde bekarlık kalemin duvarlarında yükselen bir tuğla oluyor. Biraz da moral versen?
https://www.hepsiburada.c...rl_src=and-product-detail

Bunun şimşek mcqueen'lisini aldık bi derdim var. Ama şu an hepsiburada da göremedim.
Evliliği çok iyi olan insanlar görüyorum. inşallah sizlerin karşısına süper insanlar ve aileler çıkar. Beni kıstas almayın.