bugün

Çarşaf ve minderleri birbirine mandallarla tutturup yapardım. Sonra da içinde kendi kendime oynardım, yemek yerdim. Ah be ne güzel günlerdi.
susun artık kuzum. zira bu kadar fakirliğe dayanamicim.
Bir de o evde oynan Evcilik doktorculuk vardı.
büyük emeklerle yapılan evleri anne bozup bir de güzel azarlardı. yuvamı yıktı daha küçücük yaştayken zalim kadın!
Gülümseten, jet hızıyla çocukluğunuza gittiğiniz başlıktır.
Entry giren her yazarı artıladığım tek başlık oldu sanırım...
O loş, duvarları yumuşak ve eğri büğrü minder evlerimizde ne mutluyduk halbuki..
Biz büyüdük ve kirlendi dünya!!!
babaannemde kocaman kırlentler olurdu. zar zor birbirine dayardık onları benden iki yaş küçük ve üç yaş büyük amca çocuklarım ile. üstüne de pike- çarşaf tarzı bir şey atardık, tam çadır olurdu. zar zor girerdik içine oynardık. bir de evde yapardım annemin yardımı ile. hey gidi. çabuk büyüyoruz.
lan benimdir be. hatta 2 katlı yapmaya çalışıyordum son zamanlarında sonra birden büyüyünce bıraktım.
kardeşlerimle çok yaptığımız bir şeydi. bir keresinde minderlerle, kale yapmıştık kendimizce herhalde, "çanakkale geçilmez" çığlıklarıyla birbirimize girmiştik. annem de "çanakkale öyle geçilmez, böyle geçilir" şeklinde terlikli bir karşı atakla dalmıştı bize.

halbuki işte, vatan topraklarını savunuyoruz şurada, ne şey yapıyorsun, de mi?
Hevesimi aldıktan sonra üstüne atlardım yuvam yıkılırdı.
6 yaşında kardeşimin sürekli yaptığı şeydir. Küçükken onun yanında bide tarçın ve arkadaşları diye bi çizgi film vardı bilenler bilir, onu izlerdim. ne duygulandım he.
Cocukken capraz komsuya giderdik. Annemler konusurken biz hemen yan odada o uzun minderleri alir yataga yaslar ustunden kaymaya calisirdik. Guzeldi.
kocaman bir kartondan da yapmışlığım var..

(bkz: kartondan ev yapmak).
çarşafın içinde kaybolumuşluğum vardır.
Koltukla duvar arasına yapınca daha dayanıklı ve yapılması kolay olurdu.
O zamanlar çok güzeldi. Şimdi her şey boka sardı. Şimdi ki çocuklarda bunları yapmıyor. Telefon, bilgisayar derken bu nesil unutuldu. Sokakta reçelli ekmeğimi yedikten sonra burnumu koluma silip mahalle maçına gittiğim günleri özlememek elde değil. Daha fazla konuşamayacağım duygulandım...
Kardeşimle yapardık. Sonra kavga çıkardı ben onun evini o da benim evimi yıkardı.
Of o soğuk yorganlara atlamak da ayrı bir zevkti. Annem hep kızardı ama yatıp tavana bakıp düşüncelere dalar triplerindeydim ne varsa sanki orda. *
Evet ikisini de hatta daha da fazlasını yapmışımdır. Hatta televizyonun altındaki çekmeceye sığabildiğim için orayı boşaltıp kendime bir yaşam alanı ilan etmiştim. Artık evin içerisinde yerleşik hayata geçmiş ve tarım ile uğraşmaya başlamıştım tv nin altındaki çekmecede. Sadece çizgifilm vakitleri çıkıyor, gerekli besin ihtiyacımı mutfaktan avlanarak karşılıyor ve gece hava kararmadan sinsice geri dönüyordum.
Kaçak kat bile çıkardım anılar anılar.