bugün

Ağlamaktı kesinlikle... birisi sormasın diye kendimi tutardım yalnız kalmayı başarıncada hüngür hüngür ağlardım...
Sokakta voleybol oynamak, ortada sıçan oynamak, tombiribiç dediğimiz bir oyun vardı bir de tabiki "istop" oyununa bayılırdım. Kısacası tum gün oyun oynar sonra bizim bahçedeki çeşmeye ağzımı dayar doyasıya su içerdim.
Çizgi film, dondurma.
Artık dondurma yemek cazip gelmiyor.
Bebeklerle oynamak, evcilik oynamak olabilir.
Şimdi bu yaşta gerçeğini yapabildigimizden artik cazip gelmiyor.
Günde en az iki kinder sürpriz yerdim. Mahalledeki arkadaşlarla leğende beyblade tokuşturmayı ve taso oynamayı oldukça severdim. Sokağımızdaki kimi yıkık binalara girip içinde dolaşmak da güzel olurdu.
Yaz akşamlarında o yazda bir defa babam bizi parka götürürdü. Parkta kilitli metal dolapların içinde, Kemal sunal filmi oynatılan televizyonlar vardı. O gürültüde boğucu bir sesle o filmleri izlerken bize ısmarlanan gazozu içmek, çocukken en sevdiğim şeydi.
Şekerli kolye vardı hatırlayan çıkar mı bilmiyorum.
Yenilebilen jöleler vardı, cino vardı, peki vardı, turbo sakız vardı, bumbo vardı, kalp şeklinde dondurma vardı çilekli, ha bir de hala var gerçi de hüptrik.
Geçmişi özledim...
gülle oynamak. komşu kızlarını izlemek. bisiklete binmek. akşamları sokakta saklambaç oynamak.
Gündüzleri sokakta futbol, akşamları saklambaç oynamak.
yapılan olaylardan ziyade yarınını planlamak zorunda olmamak harikaymış, haberimiz yokmuş.
şeftalili link hastasıydım- hala devam ediyor. marketlerin stoklarını ben bitiriyorum evet.
Patlamış mısır.
Akşama kadar deli gibi koşup zıplamak eğlenmek..
güncel Önemli Başlıklar