bugün

gariban ve ezilmiş halk edebiyatı yapmayacak kadar onur ve şeref sahibi bir toplum olduklarından uğradıkları katliamları pek az kişi bilir.

ağlak bir toplum değillerdir ve artık kesinlikle bir tatar, bir kazak, bir azeri kadar; hatta daha fazla türktürler.

öyledir ki; sizin de intikamınızı yüreğimize yazdık, zamanı gelir her şeyin.
türkiye'de oldukça fazla sayıda bulunan bir topluluk..yüzyıllarca kültürlerini kaybetmemişlerdir ve halen de ülkemizde kendi kültürlerini korumaya devam ettirmektedirler..kızlarının güzelliği dillere destan olmuştur..erkekleri de cesaret ve onurlarıyla tanınırlar..

(bkz: ben)
(bkz: çerkez tavuğu)
(bkz: hıçın)
Doğrusu çerkes olan, herkesin Çerkez demekten bıkmadığı millettir. Bir Çerkes olarak, adetlerimize bu devre rağmen sıkı sıkıya bağlıyızdır, saygıya büyük önem veririz.

Edit: altta yazan yazara hitaben: Çerkesler asimile olmuş filan değiller. Çerkesceyi evlerinde konuşurlar, çerkes düğünleri halen vardır. Yeni nesilde çerkesce bilmeyen bazıları var elbette, bu mudur asimilasyon?
köklü bir kültür birikimine sahip kafkasya kökenli topluluktur. ayrıca sahip olduğu bu birikim ve farklılığın hiçbir zaman toplumun huzursuzluk unsuru olmaması da medeni bir örnek teşkil etmektedir.
(bkz: çerkez abaza allah muhafaza)*
1859-1864 yılları arasında ruslar tarafından sürgün edilmişlerdir.. çoğunluğu yollarda telef olmuştur. esareti asla kabul etmezler. savaşırlar. hala türkiye de sürgünde olduklarını kabul ederler.. haklarında yazacak çok güzel şeyler var. sayfalar yetmez..
En güzel mehmet aslantuğ yorumlamış:

'Meslekle ilişkide edepli olmak, ihtiraslarla ilişkide edepli olmak, istemek ve almak meselesinde adaletli ve edepli olmak düsturdur.'
Aşk bir Çerkesin Hayata itirazıdır.Konuşursa Savaş,Susarsa Çatışma,Severse Devrim Olur,ki ben bir Çerkesim
en delikanli azınlık toplum kendilerinin asil olduklarini dusunurler ki oyledirler de... vatanlarina sahip cikmayi severler.
ara ara medyanın dikkat çekmek için başvurduğu mllet/topluluk/halk/ırk..vs. ama bu girişimlerin büyük çoğunluğunun ortak noktası, malesef yanlış ve eksik bilgiler içeriyor olması. gitmeden, görmeden, araştırmadan yapılan masa başı haberlerle çerkezleri anlatmaya çalışıyor çoğu gazete.

bu konuda kendi adıma en doyurucu çalışma atlas dergidinin yıllar önce (tam sayısını hatırlayamıyorum) hazırladığı dosyaydı. 'çerkez kızları güzeldir, düğünleri güzeldir...' gibi üstünkörü yargıların dışındaydı bu dosya.

medyanın ara ara ilgi duymasının sebebi çerkezlerin reytinginin ve tirajının yüksek oluşu. kendimden biliyorum, herhangi bir programda geçen 'çerkez' kelimesi, programın o kültürü konu etmesi çerkez evlerinde hayatın durmasına neden oluyor. tabii, insan kendinden bişeyler görünce seviniyor doğal olarak... tabii medya sadece kültürle yetinmiyor. ara sıra 'ihaneti'i de gazlayıveriyor. en son zaman gazetesindeki şamil tayyar röportajında gördük bunu.

gittiğim her yerde, tanıştığım herkeste şunu gördüm ki, çerkezler çok merak ediliyor, onlara ilgi duyuluyor. ama malesef, yukarıda da belirttiğim gibi, bilgilerin çoğu kulaktan dolma. bunun bi sebebi de aslında çerkezlerin kendisi. yani, dışarıya nispeten kapalı bi toplum oluşları.

diyeceğim o ki, bu başlığı (ve diğer sözlüklerdeki ilgili başlıkları) bi merakla okuyan arkadaşlar, bu bilgilere biraz şüpheyle yaklaşsın.

edit: atlas dergisinin bahsettiğim sayısı 120. mart 2003 sayısı.
dış görünüşlerine önem veren insanlardır. şöyle ki, çerkes köyünün birinde ahalinin maddi durumu pek iyi olmadığından kıyafetleri de biraz kötüymüş. bu yüzden köyün kahvesinde yeni bir ceket bulunurmuş ki, şehre veya başka köye gidecek olanlar alıp onu giysin; karizmasına zeval gelmesin..
etnik döküntü.
bu başlıktanda görüldüğü gibi yurdumuzda baya bir sayıda bulunan topluluktur, türkiyede yaşayan başka topluluklar gibi ''bizde devlet istiyoruz'' yada ''bizde türkiye yi ikiye bölelim yarısıda bizim olsun''.. gibi bu tür bölücülüğe girmeyen, türkiye yi adeta kendi vatan ları gibi benimsemiş insanlardır..*
ruslara türk komutanla karşılık vermiş millet iddiaıyla gülünçlüğüne gülünçlük katan organizmalar cevap verilmeye bile hak etmiyorlar. fakat çerkesler' in herkesi muhattap almama özelliklerinden faydalanarak, kolaylıkla bir ırka hakaret edebileceğini sanan gafillere cevap vermek bir yerden sonra boynumuzun borcudur.
bahsedieln cahil iddialarına bir göz atalım; herhalde şeyh şamil' den bahsediliyor burada. bir faşistin olmassa olmazı olan, aşağılık kompleksinden dolayı herkesi türk ilan eden bir zavallı mantık var bilindiği üzere. apaçiler amerika' ya, türk komutan geronimo sayesinde karşılık verdi demesinden korkuyorum bu zavallıların bir gün. ne de olsa bunlara göre kızılderililer de türktü, finler de * macarlarda türk...
konuya dönersek, şeyh şamil' in annesi çeçen, babası lektir. bu iki ulusta türk değildir. ayrıca şeyh şamil direnişi, kuzey kafkasya direnişinin sadece bir parçasıdır. aphazlar, abzehler, kabardeyler, şapığlar, osetler, inguşlar vb. ayrı ayrı direnişler vermişlerdir. iki yüzyıldan daha uzun süre devam eden bu mücadele sayesinde, osmanlı' nın doğu sınırları güvence altında kalmıştır süre zarfında. bir iki milyonluk bir nüfusun, eşit olmayan teknik imkanlarla, ruslar gibi tarihin gördüğü en acımasız devletine karşı iki yüz yıldan fazla dayanması bu zavallılar için küçümseme sebebidir. fakat çok övündükleri osmanlı tarihinin nin ruslara karşı, mağlubiyetler ve küçük düşmeler tarihi olduğunu es geçerler niyeyse. navarin' de osmanlı donanmasının yakılmasından tutunda, baltalimanı anlaşmasına kadar sayısız örnek vermek mümkün. plevne'de osman paşa' nın teslimiyetle sonuçlanan direnişi belki de osmanlıcı' ların en büyük tesellisi. dikkat edin bu bir yenilgi!. ha birde asparagastan ibaret olan prut olayı var! yok baltacı fındık kırmış falan filan, olayın özü cesraet edemediği için, kuşatılmış rus ordusuna saldıramamıştır. *
ayrıca her etnisiteye katıksız düşmanlık yapan bu güruh; osmanlı devleti' nin yaşadığı zaferlerde, yükselme döneminden itibaren hiç bir türk askerin ya da paşa' nın yer almadığını nedense bilmemezlikten gelirler. osmanlı devlet sistemine göre türk paşa olamazdı; (bkz: reaya nın oğlu reayadır) o düşmanlık besledikleri, arnavutlar, boşnaklar, çerkesler vb. ordunun üst rütbeli subaylarıydı, ayrıca türkler çelimsiz oldukarı için orduya alınmazlar, bulgarlar, sırplar vb balkan kavimleri, iri yapıları, atletik özellikleri yüzünden ordu için devşirilirlerdi. bilindiği üzere farsça konuşmak' ta statü unsuruydu. sarayın resmi diliydi aynı zamanda.

birde şöyle bir iddia var tahminen kaynat olarak; göt alınmış.
--spoiler--
ikinci mahmut yeniçeri ocağını ortadan kadırdıktan sonra kurduğu asakir-i mansure-i muhammediye adlı ordusunda zekalarının azlığından dolayı çerkezlerin miralaylıktan daha yukarı terfi etmemeleri için ferman çıkarmıştı.

--spoiler--
çerkesler, mit' in kökeni olan teşkilat- ı mahsusa' yı kurdukları gibi, osmanlı ordusunda çok sayıda paşa çıkarmış bir ırktır. burdan da ne kadar hızlı yükseldikleri ve zeki oldukları ortaya çıkmaktadır.milli mücadelede üstlendikleri görevler ise iki üç çapulcu faşistin çabalamasıyla gölgelenemez. ayrıca bu fermanın sözü edilen gerekçesi tamamen götten uydurmadır. kafatasçı küçük bir beynin yorum kabiliyetini göstermesi açısından da ibret vericidir. velev ki doğru olsun, 2. mahmut' un ne kadar ileri görüşlü bir teorisyen oduğu, kurduğu asakir-i mansure-i muhammediye ordusu' nun ne kadar kısa ömürlü olduğuından ve mısır valisi kavalalı karşısında düştüğü acziyetten anlaşılabilir. fakat, bu soysuzlar * bunları bilmemezlikten gelir. yedi göbeğine tecavüz etmiş*, baş üstünde baş, taş üstünde taş koymamış moğollar' a kardeş millet derken, asıl türk ırkının, kardeşi olan milletleri, aşağılık komplekslerine feda etmekte sakınca görmez bu faşist grup. çünkü bu itler provakatördür! dertleri türk ulusunu yüceltmek değildir. eğer öyle olsa, bu lafları bu kışkıtmaları yapmazlar! bunların tek bir amacı var, o da; kardeşin kardeşe, diş bilemesi için çaba vermektir. kimin itleri olduğu tahmin edilebilir elbet.

bir başka yumurta topuk milliyetçisi de demiş ki;
--spoiler--
olmayan millettir, olmayan ırktır, olmayan ulustur.

kafkaslı etniklerin karışımından oluşmuş bir yığındır.

millet olsalardı dil, ülkü, tarih birliği içerisinde hareket edip kafkasya bugün bu halde olmazdı.

ulus olsalardı tarihsel toplumsal dönüşümlerini devam ettirip uluslaşma safhasına gelmiş olurlardı.

ırk olsalardı en azından 3000 yıllık bir tarihlerinden bugüne değin uzanan soyları, kültürleri gelenekleriyle yaşarlardı.

arkadaş ne kadar basit, bir topluluğu millet, ulus, ırk olarak adlandırmak. biz o isimlerin üçünü birden alabilmek için binlerce yıldır anamızı ağlatıyoruz hiçbir baltaya sap olamamış insan yığınları bir anda ulus, millet, ırk oluyor.
--spoiler--
kaynak: gün yüzü görmemiş götü

ne kadar net değil mi aşağılık kompleksinin etkileri; türk ulusunun( lazıyla, çerkesiyle ,türk'üyle, arnavut' uyla, kürt' üyle)ulu önderin çabalarıyla, 90 yıllık bir çabanın ürünü bir ulus olmasını, hazmedemiyor. orta asya' nın sığır çobanlığı yapıp, kımız içilen günlerini, göçebe günlerini özlüyor çünkü. atatürk' ün çizdiği medeniyet yolu, ırk faşizminden bağımsız milliyetçiliği, ağır geliyor ibişe. zaten bunların mantığıyla türklük tespitine girişilirse, bir avuç avşarla, yörük haricinde safkanlık yakalamak imkansız olduğu gibi, bunu araştırmak ahmaklıktan da öte alçaklıktır.
gelgelelim çerkeslerin ırkının kökenine;
bir ulus devleti olmadığı doğru; çünkü çerkes boylarının tümünün toprakları, * rusya fedarasyonuna bağlı özerk devlet statüsündedir. ayrıca türkiye' de yaşayan çerkesler türk ulusun un bir parçasıdır. ve bu durumla kesin kez bir sorunları yoktur. ve canla başla vatanları için hizmet vermektedir. fakat bu ırk olarak türk olmak demek, değildir. bu homo habilis lerin algılarının yetersiz kaldığı nokta da tam burası. almanya' da yaşamak için, alman olmak gibi bir saçmalığı savunurlar.
çerkeslerin kökeni keltlere dayanır; bahsi geçtiği gibi 3000 yıllık bir tarihleri olmadığı doğrudur çünkü tarihleri daha da öteye dayanır. van civarında asurlara ait olan bir ören yerinde bulunan kil tabletleri. çecence bilen birisi rahatlıkla okuyabilmektedir. aynı şekilde hatti* yazıtları, çerkesce bilen birisi tarafından tercüme edilmiştir. çerkes dillerinin herhangi bir dil ailesiyle, akraba olmaması da ne kadar özgün bir ırk olduğunu gösterir nitelikte. çerkes diye de bir şey yoktur aslında doğru'' çünkü kendilerine adige derler, bu kelime hattige kelimesinin zamanla evrilmiş halidir. manası '' ge ekinin çerkescesi o taraftan gelen'' hatti ge ise; hatti tafından gelenler anlamı verir. adigelerin; kendi toplumsal kurallarını ve adetlerini içeren xabze ise, eski bir ırkın uygarlık seviyesinin ne raddede olduğunu göstermesi açısından önemlidir. bu sistemle, her adige bireyi tolum içerisinde kendini yeniden tanımlar. etrafta gördüğünüz; saygılı, mesafeli, kibar, büyüğünü küçünü bilen, kadına değer veren ve el üstünde tutan, sadakatle bağlı çerkesler işte bu xabze ' nin zorunluluk kıldığı değerlerin ürünleridir. fakat yukarıda olduğu gibi bu ilkel organizmalar, saygı duymaktan öte, bu durumu anlamaktan da acizdirler.
1800' ün başlarında kafkasya' ya ziyert düzenleyen;londra kraliyet asya enstitüsü ve imparatorluk doğabilim derneği üyesi dr. robert lyall, 1824 yılında kırım ve kuzey kafkasya seyahatine çıkmıştır. kuzey kafkasya' lıların yaşam tarzını inceleyen bu bilim adamı şöyle bir tespitte bulunur; '' kuzey kafkasyalıların oluşturduğu, toplum düzen ve düzeyine bakarsanız, insanın neden meleklerden öte, en yüce varlık olduğunu anlayıveririsiniz... '' şimdi sevgili dostlar, verdiğim spoilerlarda; kürt kardeşlerimizi yıllarca kışkırtan; '' kürtler, dagda gezerken kırt sesi çıkarmıştır. '' onlar dağlı türklerdir. mantığının zavallı bir tecellisini gördük.
olayın asalet boyutuna da değinmeden geçemiycem elbet;
çerkesler en eski aristokrat kavimlerdendir ayrıca, her sülale bir isimle anılır ve toplumsal statüsü vardır. aristokraside önde olan sülalelerin, at eğerlerin, kapı tokmaklarına vb. işledikleri adigece'si '' şı damıga olan ''; aile armaları vardır. dedesinden öte ailesini kökenini bir yere dayandıramayacak bu ibişlerin, soy muhabbeti yapması da bir ayrı komiklik. sizin mantığınıza göre madem türksün kanıtla lan it. ahkam kesiyosun ya öyle; ama tavsiye etmem, sakat fikirlerinizin babsı hüseyin nihal atsız gibi göt olmak var işin sonunda. bilirsiniz hüseyin nihal atsız kafatascıdır. ömrünün sonuna doğru tezlerini kanıtlamak için kafatasını ölçtürdüğünde, ölçüleri türk kafatası ölçülerinden farklı çıkmıştır. tabiri caizse demiycem çünkü caizdir eminim; böylelikle pek güzel göt olmuştur kendisi... neyse;

çerkesler hakkında herhangi bir bilgisi ve araştırması olmayan; ırkının, dilinin fonetiği hakında zerre miskal bilgisi olmayan, düğünlerini, cenazelerini, hayata karşı duruşlarını, iyi niyetlerini bilmeden ahkam kesen bu provakatörlere bundan farklı nasıl bir cevap yazayım. benim ırkıma söven bu şerefsilerin sözlükte barınmasına müsade edenlerde mi aramalıyım kabahati, yoksa bu zavallı embesillerde mi?
bizimkilerin çok da abarttığından ailede dem vururken, aslında herkesin ne de olmaya meraklı olduğunu gördüğüm soyumdur.