bugün

ilkel ayakkabı
deriden yapılan, ucu kalkık, işlemeli, burnunda bir ponpon bulunan ayakkabı.
tuzla terbiye edilerek gölgede kurutulmuş, tek parça deriden yapılmış, ayağa bezsarılarak veya çorapla giyilen ayakkabımsı. sığır veya keçi derisinden yapılır.
Basit bir köylü papucu. Kenarları kıvrılıp iki ucu dikilen ve deliklerinden geçirilmiş deri şeritlerle bağlanan basit bir yapısı vardır.
günümüz şartlarında normal ayakkabıdan daha pahalı olur kendileri.
tersten okunduğunda ünlü bir şarkıcımızın ismi çıkar.
Bursa ilinin Karacabey ilçesine bağlı bir köy.

ilçenin tüm köyleri için:

(bkz: Karacabey)
akla anadolu'yu getiren hede hödö.
beypazarın'da oldukça güzelleri satılıyor. çarık gibi de değil hani pek. bi güzel, bi değişik. üç yıl da garanti veriyor bunları yapan usta. bodrum sandaleti de sattıkları arasında. fiyatlar da makul aslında. yani 60-70 lira ama pazarlık yapınca indiriyor. bir çarığında üç çeşit deri var bu amcanın. bir de çıplak ayakla giyilebiliyor.*
zor şartlara dayanmış kalplerin benzetildiği eşya. nazım hikmet memleket hasretindeki yüreğini taşlı yollarda debelenen bir çarığa benzetmektedir.

"yürek değil çarıkmış bu,
manda gönünden,
teper hababam taşlı yolları."
sultanahmette ramazan dolayısıyla kurulmuş standlardan birinde rastgeldiğim, hayli çeşitli ve rahat ayakkabı. edininiz, edindiriniz.
her ne kadar tedavülden kalkmış olsa da, günümüz şark köşelerinde dekorasyon ögesi olarak kullanılan bir tür iptidai ayakkabı.
evde, gerçek öküz derisinden yapılmış iplik yerine sırım kullanılmış olan bir çift trakya imalatı çarık var. ilk aldığımda yumuşaması için bir hafta toprağa gömmüştüm.
Gayet otantik, gözüme hoş gelmeye başladı. Aslında yazın giyilebilir.

görsel
kıraç'ın tersten yazılışı.