bugün

2011.hayatımın en mutlu anı o yıldaydı.bazı şeyler değişmemiş,bazı duygular kirlenmemişti.insanlara olan güvenim hâlâ kırılmamıştı.gitmekten en hoşlandığım yer o zamanlar daha saftı.insanlarin gerçek yüzünü henüz görememiştim ve bu yüzden çok sorunum yoktu.henüz en sevdiklerim ölmemişti.
Sperm halime döner ve hiç doğmazdım.
trajanus ya da hadrianus dönemi romasına (ms 98-138 yılları) gitmek isterdim. ama şimdi şlak diye oraya gitsem bu tip, kılık kıyafetle ilk fırsatta beni çarmıha gererler. bilemedim.

ya da onlara çok iş görür kuşatma silahı tasarlar ve satardım. mancınık, trebuket, akrep, koçbaşı/şahmerdan gibi. askerlerinin hepsini de blacksmith den upgrade ederdim ki yenilmez olsunlar.
birilerinin ana rahmine düşüşüne mani olmak için hangi yıl ise o zaman. babasının çükünü kesmek için.
3 temmuz 1999.
gider o kızılgöz'ün kafasına şarjörü boşaltacağım zaman olurdu.

(bkz: ademden önce)
Mekandan ve zamandan münezzeh olan bir yer.
Antik yunanistan zamanlarıdır.
Hiç keşfedilmemiş bir kıtaya gidip yalnız yaşayacak olduğum bir zamana giderdim.
23 nisan 1920.
Baya eskiye giderdim. Amerikayi ben bulurdum. Elektrik vs. icatlarini da, Osmanlı'nın yıkılmamasi için bilgi verirdim. Böylece dünyanın 3'te 1'ı yine bizde olurdu. Birçok yere vizesiz pasaportsuz gidebilirdik. Birçok icat için osmanliya bilgi verir, Tüm dünya Türkleri ve icatlari konuşurdu. Arap ülkelerine birlik olmalarını aksi halde Amerika Irak'a gelip benzin çalmak için savaş açacağını söylerdim. Hitlere gidip yenilmemesi için taktik verir bütün Yahudileri öldürmesini sağlardim. Ataturkle selfie yapar zengin olmak için dalgasına iddaa oynayıp zengin olurdum. Son olarak Muhsin yazicioglunu kurtarır hatta uyarirdim. Bu sayede ülkemizin başında o olur ve belkide çok daha iyi bi ülke olurduk. Aklıma bunlar geldi.
1900 lerin başlarına.
ispanyolların yerli katliamına engel olmak yada 1970'lerde gece hayatının taşına bakmak isterdim.
Yahudi peygamberi ibrahimi engellemeye giderdim. Dünyadaki tüm savaşlar onun yüzünden çıktı çünkü.
evet demeden önceki zaman *
Atatürk’ün samsun’a Çıktığı an...
o elma varya o elma işte taaa oraya kadar.
pariste gece yarısı filminde olduğu gibi herkesin altın zamanı ve mekanı vardır (yanlış hatırlamıyorsam). benim de altın zaman ve mekanım 1980ler amerikası. filmlerden gördüğüm kadarıyla retro şeylere ilgi duyuyorum bu yüzden 80ler amerikasının tam benlik olduğunu düşünüyorum.
anneannemin dizlerinin dibine.
Dinozorların dönemine , çok merak ediyorum .
Hemen ardından 60. Asırlara .
sanırım doksanlarda takılırdım biraz.
geriden izlemek mümkünse gitmek istediğim birkaç zaman dilimi var tabii. özellikle de büyük savaş dönemleri.
Escobar kolombiyası. Merak ediyorum lan. O gerilimi yaşamak istiyorum.
2009 mart ayı olmasını dilerdim çünkü onunla aramız çok iyidi ve o hâlâ hayattaydı.
26 subat 1954 . Türkiyeyi büyük bir beladan kurtarırdım.