bugün

görülen lüzum üzerine, bilmeyenlerin de öğrenmesi için bu başlık altında acı örneklerini vereceğimiz marifetlerdir. başlık altında yazacağım olayların sebebinin daha iyi anlaşılması için (bkz: şark kini kinlerin en habis soyudur) başlığında falih rıfkı'nın

"şark böyledir dostlarım, şarkta kin, kolayca hiyanete kadar götürür."

sözü akılda tutulmalıdır.

öncelikle bir fotoğrafla başlayalım. bir fotoğraf bir araba sözden çok şey anlatır:

http://nacikaptan.com/?p=3229

sonra mayıs 1919'da gerçekleşen bir olay:

--spoiler--
Gece karanlığında 37 atlı, atlarının ayaklarına, ses olmasın diye sardıkları keçelerle, gizlice ve sessizce karanliğa karışarak gözden kayboldular. Ali Osman efe ve Parti pehlivan namlı iki yiğit, Manisa cezaevinden kaçırdığı mahkumlarla beraber oluşturdukları bir akıncı mufrezesiyle, Yunan ordusunun yaklaşmakta olduğu Menemen Boğazı’na gitmektedirler.

Emir, Balkan savaşlarının eski komutani Ali Çetinkaya’dandır. Akıncılar Yund dağını aşarak, Kocadere’yi geçip Osmancalı köyünde mola verirler. Menemen Boğazı , önlerinde yükselen Dumanlı dağlarının hemen ardındadır.Akıncıların hiç bir azığı yoktur. Osmancalı köylüleri sadece ekmek verebilirler. Destek alabilmek için çevrede bulunan Ortaköy, Avdal ve Bozalan köylerini dolaşırlar.Köylülere Yunan ordusunun yaptiği mezalimler anlatılır fakat köylü çok soğuk ve ilgisizdir. Destek vermezler.

Köylülere neden yardım etmedikleri sorulduğunda bir köylü şöyle der;

“iyi emme, biz bir şey yapamayiz. Sümbüller köyünde Şeyhimiz var. Onunla görüşmeniz gerekir.” Akıncılar yola koyulur ve Sümbüller köyüne vararak şeyhle görüşmek istediklerini söylerler. Halk da köy meydanına toplanir. Şeyh de yeşil sarıklı, cübbeli, saç sakal birbirine karışmış gelir.

Parti Pehlivan söze başlar; “izmir’i, Menemen’i Yunan vurdu, ezan sustu. Mala, cana,ırza tecavüz ediyorlar. Buralara da geldiklerinde ayni şeyi yapacaklar. Direnişe destek verin! “Köylü suskun kalır , Şeyh ise alayci bakışla, hoşgeldiniz, aç mısınız, tok musunuz demeden;

“Ben Yund dağına kadar bu köylerin tarikat şeyhiyim, bizim tarikatımız Yunan’a tek bir kurşun atmayacak. Mehdi gelmeden de caiz değildir” dediğinde, Milisler sert tepki veriler, silaha davrananlar olur. Arap Osman efe bağırır;

“Bunlarla başlayalım, gavurla anlaşmiş gibiler.”

Parti Pehlivan milisleri durdurur. Şeyhe sorar;

“Sizin tarikatınız Gavur tarıkatı mıdır ki , gavura kurşun atmaz! Ne biçim laf edersiniz?

Akinci milisler, Şeyhe ve Onun izinde giderek Yunan ordusuna karşı destek vermeyen, kurşun atmayanlara lanet okuyarak köyden ayrılırlar. 21 Mayıs 1919 da Dumanlı dağlarını aşarak Menemen düzüne ulaşırlar …Yunan’lılarla çatışırlar.
--spoiler--

http://nacikaptan.com/?p=2881

devamı peyderpey gelecek...
çok güzel vatan satmaktır. malumunuz yunanlar aşırı mümindirler.