yolda yururken birden amuda kalkma istegi duymak

hani olur ya bazen tıngır mıngır yürürken ya da tabakhaneye tezek yetiştirirmiş gibi hizli hizli acele yürürken birden elfrenin cekersiniz.

yahu dersiniz ben ne yapiyorum, niye bu kadar acele ediyorum dersiniz.

vapurdan iskele verilmeden atlama uzmani olan siz, otobuste sıkısık vaziyette seyir etme üstadi olan siz, birbirinden çesitli mesafelerin kestirmelerini bilen siz ne yapiyorum dersiniz.

bir ordan bir buraya mekik dokuyan robot gibi oldugunuzu fark edersiniz.

sahi ya, daha ilkokul'dan itibaren sebahın kör saatinde kalkip laba lubada okula giden, kahvaltinin k'sini unutmus, 3'ün zilde plastik tostla ziftlenen yahut ekmek arasi nefis körleten, aksam trafiğine evine dönen siz.

daha ilkokulda mengeye sıkıstığınız bellidir. ortaokul, lise, universitede ve iş yasamı falan filan....

belediye memuru gibi lacivert ceket, kravat ve gri pantolon üclemesini bir daha giymemek üzere çöpe de atmisinizdir. yahut daha ufak olan biradere dehlenmiştir. yahut dolabin bir kenarinda hayalet gibi sırıtır yüzünüze.

hayat sablonu az cok bellidir. dog, oku baban gibi esek olma, ise gir, evlen, seni anlamayacak ve senin de anlayamayacağin cocuklar peydahla, yasin yeterse emekli ol, ondan sonra cartayi cek...

fakat bu sablonda eksik bir yan var. ne kadar siz siz olabiliyorsunuz?

ne kadar istediklerinizi yapabiliyorsunuz?

ne kadar ya ben iktisat\mühendislik\vs değil de sümeroloji okumak istiyorum deseniz de maytap gecilmek korkusundan ve hakaret görmektense iktisat\mühendislik\vs okuyup ömrünüzü rendeliyorsunuz. bircogunuzun basına bunlar geldi ve gelmekte.

dünya kaskati bir mantikla ve fikirlerle cekilecek biryer değil.

o zaman ne yapiyoruz hooooppppp amuda kalkiyoruz yer tavan oluyor, tavan ise yer, yahu böyle dünya daha egzantirik gözüküyor yafu.... sanki bulutlarin üzerinde yürüyen yunan tanrilari gibi olduk....

(bkz: arpası fazla gelmek)

(bkz: amuda kalkarken birden yolda yürüme isteği duymak)

(bkz: destur)

(bkz: yolda yürürken sevinçli bir haber almak)

aman diyim, yolda yürürken herkesi öpme isteği de uyanbilir içinizde*. sonuç pek iç açıcı olmayabilir. alınan haberlere dikkat edelim lütfen.

kenan doğulu'nun çakkıdı klibi televizyonlarda dönmeye başladığında (şehir merkezinde, gökdelenlerde ve bilimum yerlerde dans eden gençler olmasından mütevellit herhalde) şiddetle duyumsadığım, arkadaşımla kol kola yürüyerek bertaraf ettiğim azılı istek.

tedavi edilmesi gereken bir durumdur.