bugün

Saçımı yaptıktan sonra öylesine arka cebime yerleştirdiğim tarakla dışarı çıkıp okula gitmem. Otobüste geçirdiğim vakit, yürüdüğüm mesafeler... ve bu gerçeği maalesef ki çok geç farketmiş olmam.**
geçen hafta pazartesi sabah, minibüse bindim önünde harika siyah kıvırcık saçları olan bir hanımefendinin oturması. saçlarına bayılmak ve büyük bir nezaketle hanım efendi şu parayı uzatır mısınız demek. o hanım efendinin birden arkasını dönmesi ve saçı sakalı birbirine girmiş , yüzündeki kıllardan nerdeyse gözünü göremeyeceğiniz bir adamın çıkması.ters ters bakarken ne diyeceğinizi şaşırmanız.arkadan bir teyzenin merak etme oğlum bende öyle sandım deyip minibüsün kopmasını söylemiyorum bile.
otobüs her fren yaptığında birilerinin üzerine düşmek.
yaklaşık 5 yıl önce sıkı kanka bir arkadaşlık sürülen dershane arkadaşına bir muhabbet esnasında "oğlum hemşireler de ne s.kilir lan" demek ve arkadaşın bu cümleden sonra gelen "benim ablam da hemşire yalnız" cümlesi bu duruma örnektir. kaç katman var lan yerin altında? gittiğim yer çok uzaktı amk.
Nöbetin en yogun oldugu zaman.
bundan 6 yıl önce üniversite 1. sınıftayım. güzel bi kızla tanıştım. öyle konuşmalar cilveleşmeler derken kız bi gun beni bi cafeye davet etti. gittim. öyle oturuyoruz sohbet ediyoruz. şakalar espiriler gırla. ben yayılmışım koltuğa gevşek gevşek. zenci edasıyla oturuyorum. o zamanlar mekanların içinde sigara içmek serbest. kız sigarasını çıkardı. bende bi kibarlık abidesi olarak dedim yakayım cigarasını. çıkardım çakmağı uzattım kızın suratına doğru hönk diye. ama kolum kısa geldi kız eğilmek zorunda kaldı biraz. * buraya kadar her şey güzel hoş ama burdan sonrası tam bi rezillik benim açımdan. kızın öne doğru hafif eğilmesi ile rejoice reklamındaki gibi güzelim tel tel saçlar çakmağın ucuna geldi ve olan oldu. ucundan tutuşmaya başladı saçlar. öyle bi refleks gösterdim ki benim diyen kaleci gösteremez o refleksi. tuttum saçından söndürdüm yangını pardon rezilliği fazla büyümeden. koltukta zenci edası ile oturan ben bi japon gibi küçüldüm oracıkta. gözlerim 3 gün cekik gezdim lan. o kadar rahatlıktan sonra bu mahcubiyetimi kız farketti takma kafana boşver dedi ama nafile ben bir kere yerin dibine girdim, artık kafamı birşeyle örtmek istiyorum tanınmamak için.
ergen ve alkollü olduğum bi zamanda arkadaşımla buluşçaktım. o da kardeşiyleymiş onu da getirdi çocuk engelliymiş. böyle tekerlekli sandalyede fln ama ben o gün çocuğa muhabbet arasında ''spastik misin, özürlü müsün'' fln dedim yarın hatırlıyorum bunları aq yerin dibine girdim hatırlayınca. bu da böyle bir anımdı beğenenler teraziye tıklasın.
Eski kız arkadaşımla pikniğe gitmiştik, şakayla yüzüne otla vuruyorum yavaşça o an ne olduysa şiddeti mı ayarlayamadim bilmiyorum, çaaaat burnunda patladı yumruğum, kız 2.80 uzandı yere. O an herkes bize baktı teyzeler taarruza geçti ayıp nasıl delikanlisin diye, kız da acıdan konuşamıyor bayağı bir rezil olmuştum.
Benim yüzümden estetik ameliyatı olmuş sonradan, yazık la kimin çocuğuysa artık.
bir gün, sırf action olsun diye, hatun bir arkadaşın beni arabasına almasına izin verdiğim anlardan biriydi. nereden bilebilirdim ki, 2 şişe bira içmiş ve direksiyon başına geçmiş, ve beni de böyle bir duruma maruz bırakmış. benzin almak için gidilen yer de fark etmiştim alkollü olduğunu, ta ki, biri fark ettirene kadar, ulan o kadar da ayığım ya nasıl yedim çok ilginç. neyse sonrası daha fena bitti, oralara girmicem. ha bu ara da hatun kişi 1978 doğumlu.
otobüste uyurken sesli osurmak.
geçen sene ev arkadaşımla aydın'a gitmiştik. çocuk paso küfürlü konuşuyor. yok orospu çocuğu, yok piç. ki sevmem bu lakayıt ağızları. "lan olm yapma, etme, eyleme" dedim mevlana gibi. "ya kanka hatrımızın geçtiklerine diyoruz biz de" dedi. "eyvallah" dedik.

herifin ağzı kenef. hastanelik etsen, yine bu tarz konuşacak. neyse işte gittik aydın'a. daha doğrusu bu gitti, ben bundan bir gün sonra gittim. bu beni otogarda karşılayacak, oradan dayısının oğlunun yanına geçip hafta sonu gezip tozacağız. otogara bi indim, bu yok. arıyorum cepten, kapalı. ne yapsam ne etsem, hemen ekmek arası bi şeyler aldım, çekildim bi köşeye yedim. bi sigara aldım büfeden, sigaramı yaktım, arkamı döndüm, bizim mal burnumun dibinde. "lan amk çocuğu, nerde kaldın?" dediğim an bu yanındaki kadını gösterdi, "anne bu carpe, carpe bu da annem."

meğer annesi de o gün dayısıgile gelmiş. dayıoğlu okulda, dayısı da işte olduğundan o karşılamış annesini. hepsi yetmemiş gibi bir de şarjı bitmiş pezevengin.
ilkokulda,
öğretmen: atatürk inkılapları nelerdir?
ali: latin alfabesine geçildi.
ahmet: din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.
mehmet: saltanatın kaldırılması
ayşe: soyadı kanunu getirildi.
osman: kadınlara seçe ve seçilme hakkı verildi.
fatma: cumhuriyet ilan edildi.
murat: din ve devlet işleri birbirinden ayrıldı.
erdali: saltanatın kaldırılması
tüm sınıf: söylendiii!!!
otobüsteyken camı açmaya uğraşıp açamayan kıza durun ben açıyim deyip açamama hikayem.
tanımadığım bir çocuk ve kuzenimle birlikte mahallede top oynuyoruz, sanıyorum 7-8 yaşlarındayım. topa sert vuruyorum, epey bir uzağa gidiyor. tanımadığım bir mahalledeyim. bir de bakıyorum top bir sürü çöpün içine düşmüş, hadi al diye bağırıyorlar. hafif aşağıda bir yerde. atlıyorum aşağıya, meğersem orası çöplük değil, dereymiş. hem de afedersiniz, boklu dere. yüzme bilmiyorum, boka batmaya başlıyorum. bütün bostancı'nın boku orada! kuzenim elini uzatıyor, tek başına çekemiyor beni, zamanım daralıyor göğsüme kadar batıyorum diğer çocukta gelip diğer elimden tutmasaydı belki kafam bile bokların içine girecekti.

bu yetmezmiş gibi, sopa yememek için beni camide yıkıyorlar. camide, hortumla su tutuyorlar. bütün cemaat bana bokuyor, pardon bakıyor.
tanımadığım bir ortamda karşı masan ateş istediğim an.

- rica etsem ateşinizi alabilir miyim?
evet cevap geliyor.
+ hayır alamazsınız. sigara kullanmıyorum.
sigara içen ateşini yanında taşımalı. buradan bunu çıkardım.
hayatımda ilk kez bir kursa gideceğim ama böyle nasıl bir heyecan . uyumadım akşam o derece . keman kursu bu arada . gittik işte bizimkiler biraz konuştular hocayla . sonra adam dedi gel bakalım küçük başlayalım derse . yalnız derste kemanı yalamış yutmuş bir öğrencide vardı . neyse efenim bu hoca bana bir keman verdi başlamak için . ben gelene kadar bak biraz dedi . ben de kurcalıyorum falan bi baktım yanımdaki hatun takır takır çalıyor , aslanım benim diyerekten kemanla oynamak suretiyle yayı kızın gözüne soktum . kız bir başladı ağlamaya . özürdiliyorum yok , kör oldum diye ağlıyor hatun . sonra hoca geldi falan olmadı o kurs işi ya , sanat hayatımı kararttı resmen o sürtük .
Bir partinin genclik kollarina uye olmak icin gittigimde kendi evimin adresini unutup soyleyemedim o bayanin bakisini hic unutmayacagim.
araba sürmemle övündüğüm arkadaşımın yanında üst üste arabayı istop ettirmem, vitesi 1'e değil 3'e takmam üstüne üstlük el frenini bile tek elimle indiremem.

gel bi daha ikna et güzel araba sürdüğüme, katiyyen binmiyor.
Yazarlarin anlatmaktan kacindigi olaylardir. Bir keresinde eve donerken cok tuvaletim gelmisti. (Bok) Neyse ben caliyorum kapiyi caliyorum kapiyi annem acmiyo. icerdede misafir var. Annem tam acti kapiyi ben tuvalete kosarken yere dustum. Zaaart diye bi ses geldi ondan sonra tabi dag gibi bok yigini. Kadina karsi cok mahcup olmustum.
beşiktaştayım arkadaşlarla takıldıktan sonra eve giderken başımdan geçen olay.
karşıdan gelen bir bayana soru sorarken bir anım.
-pardon tramvay ne taraftaydı ?
+ ? (cevap yok heralde görmedi dedim ve peşinden giderek arkasında dokundum tekrar sordum)
- pardon tramvay ne taraftaydı ?
+ ? ( suratıma bile bakmadı orospu çocuğu. hayır ben gelip millete abazalık yapmıyorum hep seviyeli biriyimdir. gelip soru soranlara cevap vermemezlikte hiç yapmadım. bilmiyorum dersin siktir olup gidersin. bazen düşünüyorum acaba rezilmi oldum yoksa orospu çocuğunamı denk geldim. ya da orospunun hasınamı
lise 2'deydim. lise 1'deki bir kızdan hoşlanıyorum ama nasıl anlatamam yani, ilk kez böyle bir kızla falan kesişiyorum, facebook'tan fotoğraflarına bakıp duygusal müziklerle tribe giriyorum vesaire. bunla aynı kattayız, her gün merdivenlerin oraya dayıyorum kıçı, arkadaşlarla muhabbet ediyorum bir yandan da kapının önünden bizim tarafa bakan o kızla bakışıyorum. gidip konuşmaya da utanıyorum ama kalbim sanırsın gondol'a binmiş, öylesine bir mutluluk, öylesine bir keyif ve öylesine bir heyecan var içimde. herkese de anlatmamışım, nasıl anlatılır ki? özgüvensiz biriyseniz ve bir kızı erişilmez görüyorsanız diğerlerinin yapacağı ibnelik ve esprilerden kaçınmak istersiniz sonuçta. neyse bir gün yine dayamışım kıçı merdivenin oraya, kız bir arkadaşıyla benim yanıma doğru yürümeye başladı tam o sırada. yakın 2 arkadaşım var yanımda, bir de piç bi çocuk. kız yaklaşırken kalbimdeki gondol'un demiri çıkmış gibi hissettim, heyecan korkuya büründü. suratım kızarmaya başladı. sonra arkadaşlar da geliyor, geliyor bak diye gülüşmeye başladı. o piç çocuk da bunu duyunca üzerime çıkıp "geliyuur geliyuur" diye bağırmaya başlamasın mı? hem kıza, hem çevredeki millete rezil oldum. kalbime sıcak çay döküldü sanki. sonra kızların sınıfına girdi piç. ben de kendi sınıfıma kaçtım, son dersti zaten ama ne dersi ne bişeyi dinleyebiliyorum. "mınakoyim amınakoyim" diye küfredip "napcam lan ben" diye yüzümde "hasiktir" ifadeli gülüşle o son dersi geçirdim. hani, şimdi çok basitmiş meğer ama o çocuksu utancı, yüzümdeki hasiktir gülüşünü, vücudumdan akan soğuk terleri hala hatırlarım.
(bkz: hangi birini anlatayim dostum)
Gaza gelip bir hikaye daha ankattigim rezil anilardir. Liseye yeni basladik, herkes utangac falan. ikinci haftadan bir kiz arkadasim olmustu, daha sonradan okulun tenha bir kosesinde sıkıstirmistim kizi. Tam opusucez, tak tak tak ayakkabi sesi geliyo. Ben sesi duyana kadar mudur bas yardimcisiyla goz goze gelmem bir oldu. Yasadigim atraksiyonu siz dusunun artik.
Bugun olan bir olay; gitar hocamla dersteyiz, annesiyle birlikte bir cocuk geliyor (cocuk gitar kursuna baslayacak). Hocamla konusuyorlar iste nasil gitar alalim ne kadar surede calmayi ogrenir falan. Hocam laf arasinda beni ovdu saolsun. 1 senedir caliyor ama bayagi gelistirdi cok ilgili falan diyor, neyse.. Kadin calmami istedi ben bir heyecanlandim tabi, ne calayim dedim. Hoca da metallicadan biseyler cal iste demez mi? Basladim uzun zamandir calmadigim 'wherever i may roam' sarkisini calmaya. Ama nasil sictim varya notalari hep unutmusum salladim bazi kisimlari, yanlis yerlere bastim falan, ritimede sictik. Hocamin yuzunu kara cikarttim..(Bu gün)
sabah erkenden kalkmıştım ve tuvaletin kapısını kilitlemeden tuvalete kimse girmez zaten diye girmiştim. o haftada kuzenlerim bize kalmaya gelmişti. kız kuzenim tuvalete girdi ve beni tuvalette,yüzümün sıçarken kıpkırmızı olduğu zamanda girdi gördü. (bkz: o an)