bugün

Az az ölüyoruz her gün. Yağmurdan havadan söz eder gibi, insanın her gün az az öldüğünü görüyorum, her yanda gördüğüm insanların.
Bana öyle bakma.
Gözlerini silkerim.
Sen çiçeksin ben böcek yanıma dişi sinek bile yanaşamıyor gün sonunda .
O çok sevdiğim salatayı bile aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım..
ne yalanlarda var ne hakikatte
gözümü yumdukça gördüğüm nakış
boşuna gezmişim, yok tabiatta
içimdeki kadar iniş ve çıkış.
şiirle sevişir her gece artık alkolist, sabahları yatağında yorgun troçkist.
Güzel günler zorlu duraklardan geçer.
game of thrones; her kaybediş, suya düşen planlarım, dizinin her bölümünde ayrı bir güçlü karakterin yok oluşu gibi.
söylesem tesiri yok,
sussam gönül razı değil.
...
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüdüankaydın elim tüylerine değdi....
Ben sana mecburum sen yoksun.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
Family guy.
Arafta sıkıştım tanrı sanırım alzheimer.
Kelimeden önce de yalnızlık vardı.
Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.
Bir uykuda buldum onu
Otların yeşilinde duruyordu
Çocuk yüzü gibi az ve acıklı
Küçük alabildiğine
Eskimiş bir yerime bakiyordu
Bir kırlangıç civiltili surtunerek üstünden geçiyordu
Sevdim ne türlü ağladım
Sonra ötekiler gibi kayboldu.
Oktay rıfat.
Karmaşık duygular
Bir ilkbahar, bir sonbahar
Arada atlanan yıllar
Ve toplanan anılar
Dur eskici!
Kalmasın bak bunlar
Sararmış bir resim
Yırtılmış bir cüzdan
Bir de ben var.
Tamam alma bakalım
Bilirim bit pazarında bile
Beş para etmez bunlar!
Depresyonda olup olmadığından emin değilim. Yani, mutsuz değilim. Ama mutlu da değilim. Gün içinde espriler yapıp gülebiliyorum. Fakat bazı geceler yalnız kaldığımda, nasıl hissedildiğini unutuyorum.

(bkz: tezer özlü)
bir kar yağar ince ince*
komandonun hali nice...
Söyle birbirimizi nasıl sevdik
Saçları sırma gelincik
Gözleri sürme gelincik
Suçumuz neydi bizim

Sevdik birbirimizi deli sevdik
Saçları sırma gelincik
Gözleri sürme gelincik
Suçumuz neydi bizim.
ben cahilim cühelayım da bilenler hep riyada.
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-i sebâdan gayrı
Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.
Senin kim olduğunu bile bilmezken. Sevgiden caydığım yerde darıl bana.
"Ama artık gitmek geliyor içimden.
Bir sabah masmavi bir bulutun peşinden,
dönüşü olmayan yerlere..''