bugün

Kuran-ı kerim .
An itibariyle sözlük tarafından anımsatılan otomatik portakal adlı kitaptır. Hazır boşken bitireyim bari.
yüzyıllık yalnızlık.

kitapta ki karakterler o kadar karışık ki okurun anlaması için öznsöze soyağacı koyulmuş. kim kimdir diye bakmaktan kitabı okuyamıyorsun. sıkılıp bıraktım.
(bkz: paleontoloji ve evrim)
Evrim kitabı diye aldık felsefe kitabı çıktı.
(bkz: Tesla)
Aslında yarıda sayılmaz ama baya yavaş okuyorum, eninde sonunda bitecek. Başlarda iyi gidiyordu sonlara doğru iyice ağırlaştı.
Kötü bir kitap olduğu için değilde ağır ve üslup bakımından zor anlaşılır bir kitap olduğu için.
Ne ilginçtir ki her be kadar kitap aşığı bir okur oluşanda ruh halimin değişimleri neticesinde kitaplarda da seçici olabiliriyorum.
(bkz: dönüşüm)
(bkz: kavgam)
umberto eco - foucault sarkacı

daha ilk 50 sayfadaydım sanırım. daha da kapağını açmam.
Arkanızdan kovalarlar sonra. Yarım bırakmayın onları. Bitirin hepsini.
Franz kafka-Dava.

Sonbaharda çiçekler açan ruhumda karanlık kasvetli bir hava bırakıyordu.
kişisel gelişim kitaplarının hepsi.

- john bunu başardı, sende yaparsın,
- hadi koçum hadi aslanım, yeter ki iste.

'denize bakan evinin terasında kendine bir kahve yaptı ve düşündü, evet evet bunu başarabilirim'.

benim ev halı sahaya bakıyor, üçü bi arada yapacaktım tüp bitmiş.

de get. ara gazlarıyla o kişilik gelişmez, aksine içinde ki canavarı ortaya çıkarır sonra gider mahallenin fırıncısına sararsın.
Hüzün yanığı, bukre.
Saçma sapan yargılar barındıran kitaplardır.
Bir tane okuyordum 400 sayfa filan adını anımsamıyorum şuan, orda bir kadın patronuyla sevgili oluyordu cinsel ilişki yaşıyorlardır.
O kızın yatmadan önce bakire olduğunu vurgulaması, tamerle ayrıldıktan sonra bakireliğimi verdim diye zılgıt yakması, ikide bir ikide bir bekaret diye diye kafamı sikti o kadın.
Sinirim bozuldu attım kitabı yazacağınız kitaba tüküreyim bu ne aylin?
Tekrar elime alıp okurum eğer yine gitmiyorsa sırt çantama koyup doğruca değişim yapan kitapçıya gider, başka bir kitapla değiştiriyorum. Kitaplığım epey temizlendi bu yöntemle.
Okuyamadığım kitabı neyleyim.
(bkz: das kapital)
Yeni başladığım iş yerinde saçma sapan bir mola sistemi yüzünden vaktimi ofiste geçirmeye karar verdiğimde o sıralar işten ayrılan bir arkadaş hediye etmişti ve boş boş oturmaktansa okurum ufkum açılır demiştim, demez olaydım karl marx üstat yazmış da bende algılayacak kavrayacak yeti yok henüz. Sakin kafayla okurum düşüncesiyle raftaki yerini aldı.
Not:bu kitap bir de işçi hakları çalışma düzeni vs bunlardan bahsettiği için işçilerin anlayabileceği üslupla yazılmış vay vay vay.
iskender pala-babil'de ölüm istanbul'da aşk

yıllarca kitap okumaya ara vermiştim. kasıtlı olarak değil yani okumamıştım. sonra bu eseri okumaya başladım. ağır geldi sanırım biraz. yarım bıraktığım bir kitaba tekrar başlamak benim için zul ama bir başlasam kendi kendime hayıflanacam keşke daha erken başlasaydım diye.
Benim Adım Kırmızı

Kara Kitap

Yanlış anlaşılmasın kötü eserler değil sadece akıcı bir şekilde okunup bitemiyor Pamuk'un eserleri .
Çok vardır yarıda bıraktığım kitap ama birinin hikayesi var sadece.Arkadaşımın amcası gelmişti yazlıklarına.Mecburen misafir olduğu için beraber vakit geçiriyorduk ama 12-13 yaş vardı aramızda.Bi gün denize giderken kitabı sahilde bıraktım o adamda sahilde kaldı o gün.Kitabı elime alınca farkettim bazı yerleri isaretlemis.işaretlediği yerleri birleştirince seni seviyorum,gitmek istemiyorum filan tipi şeyler çıkıyor.Ben 16 yaşındaydım daha ve o insan çok büyüktü benim için.Sevgisi ve ilgisinden hem tiksindim hem de o yaşın etkisiyle korktum sanırım.Kimseye bişey söylemedim ama o kitabı okumadım aklıma onu getirdiği için.Adam ordan gidene kadar da soğuk davrandım.Hem nasıl olur da insandan kendinden o kadar küçük bi kıza ilgi duyar hala anlam veremiyorum.Kitap uçurtma avcısıydı bu arada.
sevgili tarafından yarı yolda bırakılmaktan iyidir durumudur.
saatleri ayarlama enstitüsü. sikko bir kitap.
yarıda bıraktığımız kitapları birleştirsek ortaya ne çıkar, hep merak etmişimdir.
yeraltından notlar.

20 kere başlayıp yarıya gelmeden bırakmışımdır bu kitabı.
robinson crusoe. yemişim dünya klasiği olmasını ben rusa gidiyorum.

rus edebiyatına yani, lütfen.
Yüzyıllık yalnızlık. Yarısına kadar geldim, bitirecektim ama sıkıldım. sonra araya bir şeyler girdi, unuttum kitabı.