bugün

koyu bilal:ben niye okumadım biliyo musun lala.okumak tipim değil çünkü.
--spoiler--

cevahir: yarışmayı kazanamadık beşinci olmuşuz.

ulvi: iyi gene, kaç grup katılmıştı.

cevahir: beş gerizekalı beş.

ulvi: allah altıncıya sabır versin hacı.

--spoiler--
koyu bilal bir işi yine eline yüzüne bulaştırmıştır.kendi kendine içlenir:
-ulan attığım mızrak bi kere de ava denk gelsin be hep ağaca hep ağaca..
cevahir: şukufem,enine çizgim boyuna yazgım bilmiyorsun sana süpersonik haberlerim var.

şükufe:ne oldu polis yakalamış seni

cevahir:sorma sosyetem,sensiz mapushane köşelerinde çürüyecem diye nasıl korktum anlatamam, ben sensiz yaşayamam.

-ben sensiz hitler almanyasında albüm çıkarmış ismail yk gibi olurum,tutunamam

------------

ulvi: abi nasıl alıyosun parayı?

cevahir: almanyada bana bisiklet çarptı, görsen 8de 8 hatalı.

-------------
cevahir ile ulvi, ölen amcanın defineyi gösteren bir haritasının olduğunu öğrenirler.bilal ve ekürisi de cevahirle ulviyi dinler. hepsi o an abdest alıyorlar.

ulvi: cevo ben abdest almasını unutmuşum ya.

cevahir: sus lan ulvi, şimdi senin 3 kere ağzına 3 kere burnuna çakarım. namazı kılarken de, hoca "nasıl bilirdiniz" dediği zaman. "iyi biliriz de"...
olum bu hazineyi bulmamız lazım. büyük islam alimleri ve kefere alimleri bu konuda ortak beyanat vermişler ki; "ölüm hagg. define helal." ... lan dallı budaklı bilal sen bizimi dinliyodun?

bilal: abdes alırken konuşulmıcağını sana kimse söylemedi mi lan zındık? hem sen söylemesende bilirdik.

cevahir: nasıl bilirdiniz?

ulvi: iyi biliriz! *
-ali ekber amca:nerdesin lan sen tohum bankası.yürü direk tükkana hadi.
-koyu bilal:burdayum oy babazuğum.tam elim yere düşmek üzereyken(elini babasının cebine sokarak)senin cebine düştü babacuğum.hadi ekoko ordan bana beş basamaklı sıfırlı dolarlardan ver.
(bkz: davşak yarim)
cevahir kanepede yatınca beli ağrır. elekçi ile mürsel de onu uyandırır:

- kız elekçi bana yuvanı yıktırtma hea. zaten kanepede yatmaktan bel kanaması geçiricem. flashdiskime mutant girdi.
ulan siz nasıl çiftsiniz ya. bakın kardeşim bir an önce bi eve çıkın. bizde belimizi doğrultalım ya. çorap çifti.
cevahir zeynep in abisine kendini dini bütün birisi göstererek gözüne girmeye çalışmaktadır ve mülayim şakirt bir biçimde:
cevahir: "şu az ileride bi dükkan gördüm, kabe'ye daha yakınmış, oraya mı taşınsak?"
yok denilecek kadar az ulvi, baya bi gülmüştüm buna.
katip: meğer koynumda ayı beslemişim, bütün değerlerimi yemiş.
ulvi: dikkat et katip, rus yazarlar niye hep erkek? çünkü rus'a gitmişler para bitmiş, vermişler kendilerini şiire gazele.
cevahir'in mafya cevriye'ye verdiği ayar, yaracak cinstendir. ikisininde yüzü aynıdır.

cevo: olum gelde bi seni şöle teke tek alayım. yer altındakiler anca silah kavramayı bilir. delikanlılık; yerin üstünde bre fosforlum.
cevriye: gücümü hafife alma.
cevo: gel bakalım, şu emiş gücün kaç wattmış bi görelim.
cevriye: (ağzına dişlik diye limon kabuğu koyar) hangi renk kuşaktayım biliyon mu lan?
cevo: kırmızıı!(vodafone) hem ağlayıp hem gidicen yavru ağzı.
cevriye: (silah doğrultur)
cevo: ulan sende sıkıcak sıfat var,* ama sıkıcak yürek yok. sen benim kızıma asılacak adam mısın lan apış arası! alcaksanız alın lan beni.. olumm. demirden korksak trene binmezdik, trenden korksak biletsiz binmezdik, biletten korksak gişeye gitmezdik lan.
cevriye: bla bla bla!
tek yol isyan, huzur isyanda.
koyu bilal: la dış ses bozuntusu eğer sen tanıdık biri çıkarsan senin tanınmaz hale getirir sonra tekrar tanışırım.
zekai: (*) babacığım benim içime haşere kaçtı, isyan dolanıyo. ben bi tuvalete gideyim de içimdeki isyanı dışarı boşaltayım.
katıksız ulvii, yok denecek kadar az ulvii.
pırıl: zekai biz ne olucaz.

zekai: valla ben türkiye güzeli olucam, sende öğretmen ol. kız için çok iyi meslek.
üst üste iki çorap giyip de delikli olanı üste giyen ulvi *
zekai: abi bana acil para lazım. pırıla hediye olarak laptop aldım. hediyeyi de keçe kardeşlerin kredi kartıyla aldım. onlarda benim telefona el koydular. şimdi ödeyemezsem kart ekstresi babama gitcek.

cevahir: aferin lan.tam bir kirişçi hareketi. manita velinimetimizdir. memnun edilmesi gerekir. ne gada lazım?
zekai: 2000 lira.
cevahir: kırarım kirişini. al bin liraya hallet işini. gayserili adamsın la. bak, gayseriliye sormuşlar, 2 kere 2 kaç eder. o da demiş ki; "alınırken mi satılırken mi?" hadi bakim yap pazarlığını.

----------------

ulvi: ben sevim'siz yapamam abi. kalp gözüm açık giderim bu dünyadan.
cevo: oğlum bak 1500 metre engellide şirke koşuyosun atletico ulvi.töbe de laen.
cevahir:öyle zordayım ki, hani saunada dondurma verirler de eriyip gider ya, zeynebim de öyle elimde eriyip gidiyo napacam bilmiyorum
ulvi:yalarsın erimez ortaam
zekai: yazıyo! yazıoo! cehavir mantı evi yazıyo!
cevo: dur lan ne yazıo? benim hakkımda yazıyosa durdursunlar. babam beni öldürür
zekai: abicim teoman koşal diye bir gurme bizi övmüş. hekeşide tavsiye etmiş gasteden.
cevo: gurme ne lan?
zek: hani düğünlerde hem yemekleri yiyen gemde ileri geri konuşan amcalar varya, işte onun çağdaş olanı bu.unlu olduk abi adam gurme
cevo: sus lan sonradan gurme.

------------

sevim: lan gerizekalı bilal kapasana şu arabanın camlarını donuyorum.
bilal: ulan sen bana demedin mi "aç camları. içerisi bekar evi gibi kokuyo" diye?
sevim: gerizekalı, kotalı zekalı mekanizma! kapasana.
bilal: olmaz aq* biter.
muazzez: münevver hanım; sizin gelin de üçüz doğurmuş matruşka gibi hah hah...
hafize nine: yavrum, iki metre boyunda dev gibi damadı var, onun balyozuyla vurduğu kayadan bir parça düşecek değil ya!... * *
--spoiler--
babaanne: ulan küçük yavur ne işin var pavyonda. tavşan kız koklatmıyor mu sana?
--spoiler--
--spoiler--
cevahir'in oğlu: baba şu küçük toplardan alır mısın bana? ben onu besler büyütürüm...
--spoiler--

ayrıca;

(bkz: berraklara gelmek)
(bkz: hayatımın yanına! koydun berrak)
muti: yavrum yılbaşında burda olsana. o kadar hazırlık yaptık
cevahir: kız muti, ben hazırlığı geçtim, çünkü akşam gideceğim mekan 1. sınıf.