bugün

"ıssız adaya düşen inci sözlük yazarı"

bir gün bir uçak çok ıssız bir yere düşer. iş bu ya; bir incici, bir ibne, bir de öte taş bir hatun kurtulurlar. bir gün taş hatun incicinin yanına gelir ve şöyle der:

-hadi şu ibneyi öldür de seks hayatımıza devam edelim.

incici ses çıkarmaz. iki gün sonra bu sefer incicinin yanına ibne gelir. o da:

-hadi şu kızı öldür de seks hayatımıza devam edelim. der.

iki gün sonra incici ikisini de öldürürerek seks hayatına devam eder.

not: alıntıdır, araktır,
(bkz: sakıncalı cüzdan)

yaşanmıştır. *
bir gün, yaşlı bir adam gece saat 2 de yolda arabasıyla giderken polisler tarafından durdurulur. aralarında şöyle bir diyalog geçer ;

polis : gecenin bu saatinde nereye gidiyorsun ?
adam : alkolün insan sağlığına verdiği zararlar ve fazla kullanımında oluşan hastalıklarla ilgili bir konferans var, oraya gidiyorum.
polis : gecenin bu saatinde kim veriyor bu konferansı ?
adam : evde bekleyen karım.
yasli ve zengin bir adamin hepsi birbirinden zeki 3 oglu varmis. birgün amansiz bir hastalikla yataga düşen yasli adam verasetini açiklamak için ogullarini yanina çagirmis.
- ogullarim benim vaktim geldi artik, ecel kapida. ben ölünce tabi ki mallarimin hepsi sizin ve siz çok zekisiniz ama siz mallarimi bölüseceksiniz diye birbirinize düsmemeniz için sehrin kadisina gidin. o kadiya benim selamimi söyleyin o size mirasinizi bölüstürür.
ve adam ölür ogullari da babasinin istegi üzerine kadiya gitmek için yola düserler. tabi yesillik yerlerden, gölden, yagmurdan, çamurdan felan geçerler.
derken önlerine bi adam çikar ve bizim 3 biradere sorar;
- efendiler ben devemi kaybettim siz yolda bir deve gördünüz mü? der.
büyük kardes sorar;
- tek gözü kör müydü
adam "evet" der.
ortanca kardes sorar;
- kuyrugu kesik miydi
adam "evet" der
küçük kardes sorar;
- bir ayagi topal miydi
adam ona da "evet" der.
bu sorulardan sonra 3 birader devesini kaybeden adama biz senin deveni görmedik derler. adam birden sinirlenir. "yaa nasil olur. hem bütün
özelliklerini bildiniz hem de görmedik diyorsunuz. bende sizinle beraber gidecem ve gittiginiz yerdeki kadiya sizi sikayet
edecegim" der.
biraderlerde "olur gel" derler.
ve sonunda kadinin yanina varirlar, huzuruna çikarlar. 3 birader der ki;
- efendim bizim babamiz vefat etmeden önce mirasi bölüsmemiz için size gelmemizi söylemisti. biz de bu yüzden geldik. kadi devesini kaybeden adama
döner ve; -sen niye geldin. der adam da : efendim ben devemi kaybettim. yolda bunlari gördüm. onlara devemi gördünüz mü dedim onlarda devemin bütün özelliklerini bildikleri halde görmedik dediler. ben bunlardan süpheliyim der.
kadi biraderlere döner ve sorar:
- sen nerden bildin tek gözünün kör oldugunu.
- efendim, yolda gelirken yesillik yerden getik. baktim ki yesilliklerin hep bi tarafindan yenilmis öbür tarafina yanasmamis bile. tek gözünün kör oldugunu oradan anladim.
- peki sen nerden bildin kuyrugunun kesik oldugunu.
- efendim, yolda gelirken deve pisligi gördüm. devenin pislikleri hep daginik düsmüs. halbuki kuyrugu olsaydi hep toplu düserdi. oradan bildim
kuyrugunun olmadigini.
- peki sen nerden bildin bi ayaginin topal oldugunu.
- efendim, gelirken gölden getik. baktim ki devenin 3 ayaginin tam izi bir de yarim ayak izi var. tek ayaginin topal oldugunu oradan anladim.
kadi devesini kaybeden adama döner ve "kardesim bunlar senin deveni görmemisler" der. kadi o adami gönderir ve düsünür "ulan bunlar benden zeki
ben bunlara nasil miras bölüstürecegim. neyse ben bunlara bi ziyafet vereyim sonrada kapi arkasindan dinleyeyim bakalim ne konusuyorlar" diye düsünür ve
bizim 3 biraderi evine götürür hanimina güzel bi ziyafet hazirlattirir yemek gelir ve kadi "siz yemeginizi yiyin ben bi yere varip gelecegim" der ve kapi
arkasina geçer.
büyük kardes der ki;
- yaa kuzu çok iyiymiste, keske köpek emmeseydi.
kadi sasirir.
ortanca kardes der ki;
- yaa sarap iyiymiste, keske mezar topragindan yapmasalardi.
kadi iyice sasirir.
küçük kardes de der ki;
yaa kadı; iyiymiste, keske ibne olmasaydi.
kadi bu lafi duyar duymaz gelenlerin zeki oldugunu düsünerek hemen arastirmaya gider.
kuzuyu aldigi adama "bu kuzu ne emdi" diye sorar.
adamda "kuzunun annesi öldüydü ben de kapinin önünde yatan köpege emzirttim" der.
daha sonra sarabi aldigi adama gider ve "bu sarabin topragi nerden" diye sorar. adamda "valla bizim burada en güzel toprak mezarlikta var, ben de
mezar topragindan yaptim" der.
kadi "ulan bunlar ikisinide bildi" diye düsünerekten annesinin yanina gider ve "anne ben ibne miyim " diye sorar. annesi de "oglum hatırlamzsın sen
küçükken ormanda sana oduncu tecavüz etmişti" der.
kadi bu saskinliklar içinde bizim 3 biraderin yanina gider ve baslar sormaya.
büyük kardese;
- söyle bakalim kuzunun köpek emdigini nerden bildin.
- nerden olacak. bak kuzunun budunun bu kenarinda yag olmaz. ama köpegi emdigi için burada yag var.
ortanca kardese;
- söyle bakalim sarabin mezar topragindan oldugunu nerden bildin.
-nerden olacak. içiyorum içiyorum zevk yerine keder veriyor.
ve küçük kardese sorar;
- söyle bakalim sen benim ibne oldugumu nerden bildin.
- nerden olacak, ibne olmasan girişe fener bayrağı asmazdın
pezevenk

"pezevenk" lafından ötürü adam adama hakaret davası açmış. savunma avukatı da bulabildiği kadar sözlükten bu kelimenin müsbet manada olduğunu "işinin ehli" anlamına geldiğini anlatmış, hakimin de aklına yatmış. hakim, davacı avukatına sormuş, "buna bir cevabınız var mıdır?". o da demiş ki, "vallahi ne desem boş. müdafi avukat çok pezevenkmiş, e sizin gibi pezevenk bir hakim de denk gelince..."
Kadın aynada vücudunu seyretmektedir. Kocasına döner:

- Görüntümü iğrenç buluyorum. Yaşlı, buruşuk ve sarkık. iltifatına ihtiyacım var.

Kocası istifini bozmadan:

- bak Gözlerin ne kadar iyi görüyor hayatım.
köye bir gün kameralarla birlikte haberciler gitmiş bölgeyi tanıtmak için..
kahve de bir adam bulmuşlar sormuş muhabir bize en iyi anınızı anlatır mısınız diye?

köylü: bir gün hamido'un eşeği kayboldi. hep beraber aramaya gittik dağa bulunca çok sevindir onu bir güzel siktik.

muhabir:olmaz efendim böyle ayıp hikaye kamera kaydına alıcaz başka bişey anlatın.

köylü: bir gün ahmido'nun karısı kayboldi. hep beraber aramaya gittik. bulduk sonra sevinçten oracıkta siktik.

muhaber: ya böyle olmayacak siz en iyisi en kötü anılarınızdan birini anlatın bize demiş.

köylü: bir gün ben kayboldim.......
son derece guzel bir kadin dondurma yiyormus.
adamin biri kadinin yanina gitmis demis ki :

hanimefendi, sizden bir sey rica edecegim ama biliyorum ki yanlis anlayacaksiniz.
yok anlamam buyrun
rica etsem bi kere yalayabilir miyim?
kadin: tabi neden olmasın demis dondurmayi uzatmis.
adam: bakin yanlis anladiniz.
Afrikada bir kabile reisinin 36 çocuğu varmış.37. çocuk doğduğunda gözlerine inanamamış.Çocuk beyaz doğmuş.
Reis kara kara düşünmeye başlamış.*Ulan bu karı beni boynozladı ama bu çevredeki tek beyaz adam komşu köyün papazı*.
Kalkmış kiliseye gitmiş.Papazın başına silahı dayamış.
REiS: benim karıyı senmi düzdün.
PAPAZ: bunu nerden çıkardın evladım.
REiS: benim son çocuk beyaz doğdu.
PAPAZ: bunlar doğal şeyler evlat.Bak şu keçilere anneleri beyaz 3 yavrusuda beyaz ama 4. yavru siyah doğmuş.
REiS: Papaz efendi ben çocuktan kimseye bahsetmeyeceğim, sende kimseye keçiden bahsetme
lise çağındaki bir çocuk okula kayıt olmak için gider.
müdür sorar, " oğlum adın ne? "
çocuk : memehmet yayayayakut
müdür : oğlum kekeme misin sen?
çocuk : hayır hocam, babam kekemeydi, nüfus memuru da orospu çocuğuymuş.
Her gecen gun araba sanayiinde Japonlara yenik dusen Amerikalilar bir gun araba teknolojilerini incelemek uzere Japonya"ya giderler. Fabrikayi gezerken bir kosede kutular icinde kediler gorurler. Merak edip bu kedilerin ne ise yaradigini sorarlar. Japonlar
cevap verir:
-Biz bu kedileri izolasyon testinde kullaniyoruz. Aksam giderken her bir arabaya bir kedi koyuyoruz. Sabah geldigimizde ise arabada kedi oluyse problem yok, eger kedi yasiyorsa arabanin problemli oldugunu anliyoruz" diyorlar. Amerikalilar cok sasiriyorlar. Amerikalilar geziyi tamamlayip ulkelerine donerken bir Turkiyeye ugrayalim diyorlar. Turkiyede ise Tofas"i geziyorlar. Gezerken bir kosede kutular icinde kediler goruyorlar. Sasiriyorlar. Dayanamayip bu kedilerin ne ise yaradigini soruyorlar. Tofas yetkilileri cevap veriyorr:
-Biz bu kedileri izolasyon testinde kullaniyoruz. Aksam giderken her bir arabaya bir kedi koyuyoruz. Sabah geldigimizde eger kedi arabada ise problem yok, ama kedi arabadan kacmissa arabanin problemli oldugunu anliyoruz.
bir gün bizim şehir şehir gezip köylülerle sohbet eden televizyon programcısı saklabanımız herhangi bir köyde durur ve çekimlere başlar.
köy kahvesinde oturan yaşlı bir amcaya yanaşıp hal hatır sorar. ardından başından geçen güzel bir olayı anlatmasını ister. amca da başlar anlatmaya;
-bir gün bizim köy muhtarının eşeği ormanda kayboldu, biz bütün köylü eşeği aradık, eşeği bulduk. sonra sevinçten hepimiz eşeği sikt... ( muhabir araya girer ) "hop, hop amca bu yayınlanacak ne yapıyosun" der. sen en iyisi başka bir güzel anını anlat. amca başka bir hikayeye geçer;
-bir gün bizim kahvecinin karısı ormanda kayboldu, biz bütün köylü yengeyi aradık, yengeyi bulduk, sonra sevinçten hepimiz yengeyi si... ( muhabir tekrar araya girer ) "amca dur allasen ya ne yapıyon öyle" der. sen iyisimi başından geçen en kötü hikayeyi anlat. amca başlar en kötü anısına;
- bir gün ben ormanda kayboldum ....
2 çok eski arkadaş uzun yıllar sonra buluşmuşlar. hoş peş derken çocuklardan laf açılmış.. elemanın biri "benim kız üniversiteyi bitirdi, büyük bi şirkette şirketin sahibinin sekreteri oldu. patronu benim kızı öyle sevdi, öyle sevdi ki; ev aldı, araba aldı, yazlık aldı, mücevherler aldı.. o kadar çok seviyor ki; bir hafta önce 15 günlüğüne tatile çıktı maldivlere, benim kız da kafasını dağıtsın biraz diye yanında götürdü, eee senin kız ne yapıyo?" deyince, diğer eleman; "ya benim kız da orospu oldu ama, ben senin gibi böyle ballandıra ballandıra anlatamıyorum" demiş.
--spoiler--

bir adam varmıs yere çöp atmıs 2. adam 1. adama sormus yere neden çöp attın sonra 2. adam yere çöp atmış 1. adam 2. adama yere neden çöp attın demis 1. adam yere tekrar çöp atmış 2. adam sormuş neden yere çöp attın 1. adam demiş ; ben yere çöp mü attım ?

--spoiler--
fıkra bu ya " türkiye'nin kul hakkı yemeyen bir başbakanı varmış " diye başlar.
iki Trakyalı bulmaca çözüyormuş.
Dört harfli bir hayvan ne diye düşünürlerken biri;
-"Oroz" be ya demiş
Öbürü;
-Dur yazmayalım "indi" de olabilir.
Köy ebesi doğum yaptırıyordu. doğum yapan kadının kocası, elindeki lambayla ebeye yardımcı olmaktaydı. bir bebek doğdu. ikinci bebek. derken üçüncü...
koca:
- ebe hanım, dedi, ışığı söndürsek olur mu? işığı gören geliyor da!
Bir diyetisyen, huzurevinde geniş bir kalabalığa konferans vermektedir:
"Midemize indirdiğimiz hersey bizleri her an öldürebilecek kadar
tehlikelidir. Kirmizi et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu
tahris eder, sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir, Çin yemekleri
karbonhidrat yüklüdür. Ayrıca hiçbirimiz içme suyunun barındırabileceği
mikropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz. Fakat bir
yiyecek vardır ki içlerinde en tehlikelisidir. Hepimiz onu mutlaka
yemişizdir ya da yemek zorunda kalabiliriz. Içinizde birisi en ciddi
rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı
tahmin edebilir mi ?" Ön sıralardan 75'lik bir ihtiyar ayağa kalkar ve
yanıtlar: "Düğün pastası"
Küçük John okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim. Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der. Ondan sonra da "öğretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu.
"Has s..tir, ne farki var ki ?"
Ben de öğretmene aynısını söyledim.
Pilotun biri, uçaktaki yolculara, hangi yükseklikte olduklarını, kemerleri bağlamaları gerektiğini falan söylüyormuş, her zamanki şeyleri yani.
Daha sonrasında kapattığını sanarak mikrofonu elinden bırakmış. şimdi bir kap kahve ve oral seks ne iyi olurdu ha demiş.
Tam o sırada hostes mikrofunu kapatmasını söylemek için pilot kabinine doğru koşmaya başlayınca da, yolculardan birisi “hayatım kahveyi unutma ha!” demiş.
iki gay uçağa binmişler.herkesin uyuduğu sırada biri diğerine;

- ''hadi sevişelim'' demiş.

diğeri;

- ''delirdin mi? bi sürü insan var.''

- ''merak etme hepsi uyuyuyordur, bak istersen hostesten bi kola isteyeceğim. kimseden ses gelmez hostes bile uyuyordur.''

- ''bi kola getirin'' diye seslenmiş.

kimseden tık yok, bi daha istemiş gene aynı. daha sonra başlamışlar sevişmeye. sabah olunca hostes servise başlamış.

bir ihtiyar;

- ''ah kızım sabaha kadar başım ağrıdı'' demiş.

hostes;

- ''amca isteseydiniz size aspirin getirirdim'' demiş.

ihtiyar da;

- ''kızım nasıl isteyim, adamın biri kola istedi sabaha kadar siktiler.
zaman ayırıp okuduktan sonra bi türlü yarmayan fıkralardır.
http://goo.gl/vN6rrH
genelde +18 olanlardır.

örnek;

iki sperm yolda gidiyormuş. birisi diğerine sormuş;

-abi daha ne kadar var yumurtaya?
+dur be oğlum daha bademciklerdeyiz!

yardı mı? yardı evet.
(bkz: biliyosaniz anlatmayayim) geyiklerinin döneceği başlık.