bugün

ağıt adlı parçası insanın gönül teline dokunur ve insanı alır bambaşka yerlere götürür.

(bkz: ney in o büyüleyici sesi)
(bkz: akdeniz)
(bkz: bab-ı esrar)

mutlaka dinlenmelidir. yukarıda adı entariye karışan parçalar adamı silkeler, yamultur, kopartır.
yaptıkları bazılarının sandığı gibi dini müzik değildir. konserlerine en azından bir kez gitmek her estetik meftununa vaciptir, farzdır. bab-ı esrar parçaları ise türk müzik kültürünün modern zamanda üretilen en iyi üç enstrümantal parçasından biridir*. grubun bir üyesinin babası geçtiğimiz aralık ayında vefat etmiştir.
sıkıntıyı alır, ruhunu gezintiye çıkarır, nedensiz huzur kaplatır içini. ders çalışırken dinlenebilecek en güzel gruptur. kafa karıştırmaz dediğim ya; sıkıntıyı alır.
tavsiye edilir.
(bkz: tüylerin diken diken olması)
bir eski istanbulun üzerine rüzgarda başaklar.
evdeki huzur, zenginlik budur.*
1991 yılındaki albümü baştan sona dinlenesi grup.
bir eski istanbul, sonbahar, bab-ı esrar ağıt ve kar çiçekleri. güzellerin içinden seçilen en güzeller.
huzurlu bir uyku için yatmadan önce dinlenesi müziklerin yaratıcısı olan grup. huzuru böyle içten çağırırsan elbette gelir bulur seni en karanlık yerde bile. alçakgönüllü tavırlarıyla gerçekleştirdikleri sohbetleri ise ayrı bir tat bırakır dinleyicilerinde. birkaç sene önce aynı isimle bir program sunuyorlardı trt'de. programa çağırdıkları müzisyen konuklarıyla hem güzel bir şekilde sohbet ediyorlar, hem de onlarla birlikte onların müziklerini veya kendi müziklerini çalıyorlardı.
özellikle bazı parçaları insanı düğüm düğüm eden grup. ney her zaman bir başkadır, sesi çok farklı bir yerlere dokunur yüreklerde, bu grupta ise bir adım öteye taşır o duyguyu.
dostluk parçaları çok başkadır, daha kuru gözlerle dinleyebildiğimi hiç hatırlamam, ney feryad eder parçada. o ağlar siz ağlarsınız... o'da çok severdi...
keyifli zamanlarınızda dinleyiniz kesinlikle, aksi durumunda tavsiye olunmaz asla... sonuç; intihar.
insanın nefesini kesen duyguları sözsüz notalara dokebılen grup.

göç
(bkz: yağmur sonu)
yorgun zamanların bir numaralı grubu, ruhu okşayan müziklerin üstadları.
Olay Tvde programları vardır. Her hafta, kendi seçtikleri bir müzik üstadını misafir ederler. Program boyunca, başka kıyılara doğru yelken açarsınız. Süferdir.
5 albümleriyle gizli popüler olan dipten ve derinden kulağı sağlam dinleyiciye ulaşan enstrümantel ve bir o kadar da zengin müzik yapan güzel grup.
iranlı farid farjad misali dinginliğin sularında yüzmek...
nitelikli işlerde yapılıyor bu ülke topraklarında deyip mırıldanarak akşam akşam hayıflanma sebebi. derin derin...
kulak ayrı ruh ile dinlenir yaptıkları.

ruh ile dinlenilir, ruh ile hissedilir efendim.

ney e aşık olunur ardından.
ney in insanın içine işleyen hüznü, akustik gitar ile birleşmiş ve ortaya yansımalar çıkmıştır. Yaptıkları müzik ruhumuzun gün ışığındaki yansımasının kulağa hitabıdır, insanı hangi diyarlara götürmez ki ..
üstad erkan oğur ile birlikte uzakta diye bir şarkı yapmışlardır ki... cidden uzaktadır..
(bkz: huzur)
benim gibilerin ulaşmak istediği en güzel hedef olsa gerek. Varlıkları dahi bana huzur veriyor.
eğer müziğin bir gücü varsa yansımalar bunu ispatlar.ağa kapısında kivi çayını yudumlerken dinlemek ayrı güzeldir.
insana iç dünyasına yolculuk yaptıran,arındıran müzik.
ruhani derinliği olan içli müzik yapan grup.
herkesin tanımıyor olmasına sevindiğim, harika ötesi insanlardan mürekkep harika ötesi grup. sadece gitar ve ney'in kullanıldığı ve birçok eserin birol yayla'ya ait olduğu, 1991 yılında kalan müzik'ten çıkan yansımalar adlı ilk albümleri bile yıllarca bıkmadan usanmadan dinlenebilecek kalitededir.

1995 yılında çıkardıkları ikinci albüm olan bâb-ı esrar'da ise enstrumanlar arasına tanbur ve bendir de girmiştir. albümde ilk sırayı verdikleri sızı adındaki eser, insanı öyle bir sızıya sürükler ki gönülden dökülen göz yaşlarına gözlerden akan göz yaşlarının eşlik etmesi işten bile değildir.

2000 yılında raflardaki yerini alan serzeniş albümü enstruman bakımından grubun en zengin albümü olmuştur. gitar, ney ve tanbura bu albümde kontrabasıyla nezih yeşilnil ve vurmalı çalgılarda engin gürkey eşlik etmişlerdir.

'bendeki sûz-i dil var mıdır acep, tutuşup can veren pervanelerde?" mısralarından yola çıkarak adını pervane koydukları albüm ise 2004 yılında çıkmıştır. harika bir müzikal çeşitliliğin yanı sıra, albüme katkıda bulunan müzisyenler de albümün şahaneliğini artışmışlardır. samim karaca *, taner sayacıoğlu *, ferruh yarkın, fahrettin yarkın *, ve tabi ki perdesiz gitar ve kopuzda erkan oğur, grup tarihinde en harika albüme ulaşılmasında büyük emek göstermişlerdir.

dinleyin, dinletin, konserlerini es geçmeyin.

http://www.yansimalar.com/
tanımlanamayan çalan nesne. dünya dışı yaşam formlarından.
Başımı alıp gitmek istedigimde "dur, kal ve dinle" diyen şarkıları bana sunan gruptur. insana iç huzuru sunar. Dinlemeden ölmemek gerekir.