bugün

geçtiğimiz günlerde başbakanımız recep tayyip erdoğan ın kuzey ırak a düzenlediği resmi gezi esnasında necef i ve hz ali nin türbesini ziyaretini yandaş medya da dahil tüm medya ordusu kuzey ırak şii liderleri ile yakınlaşma ve şii dünyasına başbakanlık seviyesinde ilk jest şeklinde duyurmuştur. zira başbakan hz ali nin türbesini ziyaret eden ilk başbakan olarak türbe çıkışında da önemli bir şii liderini evinde ziyaret ederek sunni-şii çatışmasına da noktayı koyacak ilk cesur adımı atmışmış.
medyamız, kepazeliklerine böylece bir yenisini daha eklemiş oluyor.
iş bununla da bitmiyor.
zira basında ilk duyuran tarihçilerden biri murat bardakçı idi ve bardakçı 8 ocak 1955 adnan menderes ve 22 ekim 1967 süleyman demirel tarafından gerçekleştirilen necef ve hz ali türbesi ziyaretlerini hatırlatarak bu üçüncü ziyaret diyor.
bunun üzerine gerek nette gerekse de basında bir kaç haberle bu durum tekzip edildi ve birinci değil üçüncü imiş şeklinde düzeltilmeye çalışıldı.
oysa üçüncü de değil.
30 mayıs 1984 de turgut özal da necef i ve hz ali türbesini ziyaret etmiştir.
hatta bugün köşesinde murat bardakçı bile tekzip yazısı kaleme alarak turgut özal ı unutmuşum, üç değil, dört şeklinde hatasını itiraf etmiştir.
türk medyası bilgisine ve hafızasına aşırı derecede iman eden ve araştırma yapma gereği bile duymadan köşelerinde yanlış bilgilerle bezenmiş yazılar yayınlayan köşe yazarları ile dolu.
türk medyası ana haber bültenlerinde hafızam beni yanıltmıyorsa kabilinde cümlelerle bilgi aktarmaya çalışan genel yayın yönetmenleri ile dolu.
türk medyası kamuoyunu bilerek veya bilmeyerek içi boş iddialarla yanlış algılara sürüklüyor.
şahbazı şah gösteren bir medyamız var anlayacağınız.
rol model aldığı liderlerin ayak izlerine basa basa yürüyen bir siyasi karakteri bile eşsiz bir lider, ilklerin adamı, yapılamayacakların yapanı olarak gösterebiliyor anlayacağınız.
üstelik bunu sadece art niyetle de yapmıyor.
cehaletle yapıyor.
yandaş medyanın kukla kalemlerini geçtim, medyanın tüm kalemleri yekahenk aynı cehalet türküsünü tutturabiliyor anlayacağınız.
vatandaşa da ritme ayak uydurmak düşüyor.
tıntın da tıntın cumhuriyetinin rintintin aydınları, düldül ediveriyor koca milleti.
red kit e de gölgesini vuracak, meydanda at koşturacak serbestiyet kalıyor.
kasabanın tek şerifi, yıldızını parlatan sözümona aydınlık beyinlerin cahil ellerine basa basa tüm kasabayı daltonvari bir sıraya dizebiliyor.
işine geleni terörist işine geleni özgür demokrasi savaşçısı ilan eden çoğu yavşaklardan oluşan bir oluşum..
türkiyede de çoğu başbakan ın ağzından çıkan söze yaftalanırlar..

görsel
görsel