bugün

sözlük platformunun aslında yalnızlıktan gelen anlatım eksikliğini giderici etkisini kullanan yazar söylemidir. burada konuşur, burada dinler.

''Yeniden uyanmak. Ve yeniden herşeyin acıtan tekrarı.. Somutluktan uzakta yaşamanın faydasızlığını anlayamıyorum. Neden gerçeklikte kalmalı? Neden gerçeklik, belirli ve esnetilemez üç boyutlu bir haritadan daha fazlası olamaz?

Gerçekliği bükebilirdim. istemediğim kadar çok şeyi, istediğim kadar çok şeyle değiştirebilirdim ve istemediğim kadar mutlu olabilirdim.

Zekanın diğer herşeyden daha önemli olduğunu vurgularsam eğer ve sahip olduğum zekayı geliştirebilirsem önümde kimse duramazdı. Bunu bir yarış olarak görmüyordum. Ya da diğer bir deyişle liderlik anlamına gelmiyordu bu benim için. Basit hümanist duygularımı yaşamanın bir stratejisiydi sanki tüm hissettiklerim. Sorunsuz ve kazasız bitirmek istiyordum bu gezegene olan ziyaretimi. Ama insanlar sıkılganlar. Bu sıkıntı, kendilerinde sürekli değişimsel bir paradoks olmasına neden oluyor. Değişiyorlar ve hiç bir zaman anlam veremedikleri başa dönüş sürecinin içine hapsoluyorlar. ilk baştaki soruları ve cevapları sabit kalmıyor. Sürekli değişen, sürekli büyüyen bu soru cevap döngüsünde yitiriyorlar insanlığı. Dedim ki böyle olmasın. Ben kendi farkındalığımda onlar gibi olmamayı seçeyim. Zekamı geliştirecek küçük oyunlardan zevk alayım. Gelişen zekamı rahatlamış bedenim ve ona ayak uyduran hazır cevap ruhumla birleştirip en önünde olayım bu döngüsel saçmalığın. En önünde olursam çünkü farkında olurum ve bu sıkılganlığı hissetmem.

En önünde olmak, sorunu başlatmak demek. Arkamda sandığım kalabalığın hissiyatsız bir şekilde beni daha derinlerdeki bağnazlığa ve kendini adamışlık hissine saplandırtmalarındaki ironi her geçen gece beynimde olmazsa olmaz filmler oynatıyor yeniden, en baştan, tekrar tekrar. Uyumak. izlemek. Uyanmak. Uyumak. izlemek. Yeniden uyanmak. Ve yeniden herşeyin acıtan tekrarı..''