bugün

nedendir bilinmez ama ne zaman yakasız bir ilkokul öğrencisi görülse tedirgin olunur.. garip hislerin öğrencisidir.
yaramaz öğrencidir. muhtemelen, arkadaşlarıyla oynarken(yakalamaca, kızların eteğini açıp kaçmaca), yada yalancıktan kavga ederken, yakalığının bir ucunu kopartmış ve yakalığı çıkartıp cebine koymuştur. gençlik ateşidir, hoş görülmelidir.
bu yakasız ilkokul öğrencilerinin en kritik özelliği burnundan biraz sümük akıyor olmasıdır yada sümüğün burun deliğinden görünüyor olmasıdır. pazaklıdırlar efendim.
bol bedduaya maruz kalan anneye sahip öğrencidir. tiril tiril giyinen ütülü öğrencilerin anneleri bu çocuğu gördüğünde çocuğun annesi de nasibini alır. "aman kezban hanım, şu çocukcağıza bak, yakalığı bile yok, ne analar var, doğurup doğurup sokağa salıyor oros..." şeklinde başlayan konuşmaların sebebi bu çocuktur.
okulu birbirine katan haşarı öğrencidir.bir çoğu çok hızlı koşarlar , koşmasalar bile bu yetiye zamanla kavuşurlar.
sıkıntılı çocuktur. içi içine sığmaz, koşar, zıplar. çoğunlukla hiperaktiftir.
genellikle yaramaz öğrenci tipidir. öğretmenlerin çoğu bu durumu saygısızlık göstergesi olarak algılamaktadır ayrıca cevre eşrafı tarafından bu çocuk okumaz gibi söylemlerle de iç içedirler
eskiden 10 kasım günlerinde bolca rastlayabilirdiniz bu öğrencilere. çocukluğum siyah önlük, beyaz yakalık kombinasyonuyla geçti.şimdi her renkten önlük var okullarda. belki inanmayacaksınız ama 10 kasım tarihinde o beyaz yakalıkları takmak yasaktı, matem havasına uygun olsun diye.
yakaya dikkat etmeseniz de yanağından ya da ne bileyim kulağından anlaşılır. bir kırmızılık bir beş parmak hali sonra. unutmuştuk amına koyayım ne vuruyon?
o kadar mavi önlük arasında siyah önlüğüyle hemen kendini fark ettiren öğrencidir... beslenme saatlerini bile koşturmaca arasına sıkıştırdığından gün boyunca hep terli ve al yanaklıdır. saçları mütemadiyen üç numaradır ve burnunda hep tatak vardır. yaramazdır, kavgacıdır, imrendiren bir enerjisi vardır...