bugün

woody allen için zaman kaybı diyen adam da gördü bu gözler.

tek başına match point filmi, hayattaki şansın önemini inceleyen ve üzerine
sayfalarca sosyolojik ve dahi felsefik tespit yapılabilecek bir filmken, adam zaman kaybı dedi.

(bkz: bir yüzünü yıka gel)
Filmleri senede 90 dakika kadar her şeyden kaçıp sığınabildiğim huzurlu bir liman gibidir.
Woody, sponsorlar sayesinde, son zamanlarda düzenli olarak her yıl bir film yapabiliyor. Sponsoru olan ülkenin bir şehrinde, turistik tanıtım filmi güzelliğinde filmler çekmesinin nedeni bu.
Bizim zenginler de saçma sapan işler peşinde koşacaklarına woody'nin bir filmine sponsor olsalar, istanbul'un da midnight in paris ya da vicky christina barcelona güzelliğinde bir filmi olurdu.
Klarnette çalıyormuş.on parmağında on marifet.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=D59x6WeZ9t4)
Woody Allen, (d. 1 Aralık 1935, New York), ABD'li film yönetmeni, senaryo yazarı, aktör, stand-up sanatçısı, oyun yazarı, öykücü ve müzisyendir. Genellikle kendi yazdığı, yönettiği ve oynadığı film projelerinde yer alır. New York'da doğmuştur ve hala orada yaşamaktadır. Eserlerinde sık sık New York'u konu edinmiştir.
Gerçek adı Allen Stewart Konigsberg'dır.
insan psikolojisini yönettiği filmlerde katman katman ilerleyerek inceleyen amerikalı entelektüel, edebiyatçı, yönetmen, bilge kişi.
midnight in paris ve blue jasmine ve magic in moonlight gibi kaliteli filmlerinden sonra güzel bir potansiyele sahip ancak yarattığı karakterin psikolojisine ve duygularına tam inilmemiş inilse bile beklenmeyecekten ziyade ancak fantastik bir filmde görülecek absürdlükle süslemiş davranışları yüzünden çektiği irrational manle seviyesini düşürmüş bir yönetmen.
görsel
gözlüğü şemsi inkaya tarafından taklit edilmiştir.
görsel
Çirkin fakat Zeki ve başarılı erkek örneği.
woody allen filmleri sadece woody allen başroldeyken güzel değil mi?
Mesela zihnimde dönen replik (bkz: manhattan) 'o kadar güzelsin ki taksimetreye bakamıyorum'.
üstteki entry'yi haklı çıkaran annie hall filmidir aynı zamanda. filmden bir alıntı;

"ilişkiler köpek balığı gibidir, sürekli ilerlemezse dibe vurur."

match point istisnası vardır bir tek.
büyük mizahçı. bizde de eşoleşek diyerek çomar güldüren şaban var.
New York'ta değil türkiyede doğmuş olsa antideprasanları dayayıp sonra akıl Hastanesine atarlardı. Şanslı ki kendisi yahudi olduğu için o tiple ve manyaklıkla bile kabul görmüş.
filmleri aşırı sıkıcı ve yavandır. komik bile değildir. üstünlük, elitlik taslamak için kullanılması ayrı gülünç.
Yarak kurek filmleri olmasina ragmen nasil bu kadar unlu oldugunu bir turlu anlamadigim heriftir.
beat kuşağı hayranları seviyor bu herifi, hiçbir filmini seyretmedim ne dersem yalan olur.
woody allen'siz new york'u, ve new york musevilerini anlamak mümkün değildir.
evlatlık kızı Dylan Farrow'ın taciz iddiaları sonrasında sponsoru Amazon, projeden çekilmiştir.

http://www.posta.com.tr/w...t&utm_campaign=gundem
kendi velayetinde olmayan 20 yasindaki bir insanin ciplak fotografini cektigi icin cocuk taciz ettigi dusunulen, taciz ettigi dusunulen sozde cocukla 25 senedir birlikte olan insan.
sapık mıdır değil midir bilemem keza roman polanski de benim için müthiş bir adamdır. sapıklığı da kendine. her iki yönetmenin filmlerinde böyle bir şeyle karşılaşmadım.

woody e çok gülüyorum. hem iyi bir yönetmen hem iyi bir yazar hem de iyi bir oyuncu.
"sıradışı bir sanatçıdan sıradan bir ahlak anlayışı bekleyemezsiniz". Kendisini kendi ahlak anlayışıylarıyla eleştirenlere bu cevabı vermiştir woody allen. kıskandığım tek erkek, sıradışı bir zekaya ve espri anlayışına sahip, entelektuel bir dahi. vasat çok az filmi vardır. annie hall, love and death, manhattan, stardust memories, deconstructing harry en beğendiğim filmleridir.
hollywoodvari bir son filmini tekrar ve tekrar izleyerek insanı gene de gülme krizine sokan muhteşem insan.

bukowski nin biraz daha ahlaklısı yazar ve yönetmen.
çok yaşa.
başarılı ve etkileyici filmlere yönetmenlik yaptığını düşündüğüm yazar, yönetmen.