bugün

okul dönemlerinin büyük zülümleri olarak görünen vizeler ve finaller,iş hayatına atılınca ,bünyeyi şaşırtan bir şekilde özlenen hoş olgular olarak hatırlanmaktadır.

bitsede kurtulsak denilen vizeler ve finaller,iş hayatında hatta hayatın içinde acımasızca ama başka formatlarda devam etmektedir,ve çoğunun bütünlemesi yaz okulu yoktur.
(bkz: kedidir kedi)
hatta;
(bkz: bunu yapan insan olamaz)
okuldan mezun olunup yoğun, stresli, yorucu, monoton bir işe girip çalışmaya başladığınızda başınıza gelen ya da gelecek olan olay. *
üniversiteden mezun olan genç bünyenin hayat şartları ile karşı karşıya kalması durumunda yaptığı veryansındır. **
dersten kalmak, vizeye çalışmak, finalleri çakıştırmak, kopya hazırlamak, fotokopicide defterlerin tümünü kopyalatıp tüm parayı vermek, sınavdan bir saat önce okula gelip konu hakkında bilgi sahibi olmak, sınav stratejisi belirlemek, sınavda yer stratejisi belirlemek..hepsini ama hepsini elinden uçup gittiği zaman özlemektir. çünkü sonradan anlaşılır ki belki de en özgür ve en rahat olduğunuz senelerdir o seneler. kimseye vermeyeceğiniz bir hesabınız, kimseye paylaşmayacağınız bir hayatınız vardır. okuyanlara tavsiyedir, tadını çıkara çıkara yaşamaları.
(bkz: birgun beni anlayacaksin cocuk)
(bkz: delirdin mi)
(bkz: sasirdin mi)
(bkz: kecileri kacirdin mi) *
Özlenen vize/final safsataları deil, minimum sorumluluk maksimum özgürlük,ekmek elden su göldenciliktir!Özlemle hatırlanılan ve de hatırlanacak olan yıllardır.Aaahh ahhh!