bugün

yarrağı yemek üzere olan bir güney Amerika ülkesidir.
ekonomi bu şekilde devam ederse, türkiye'nin 2-3 sene sonra benzeyeceği ülkedir.

türkiye'de bugün açıklanan son 8 aylık bütçe açığı, geçen yılın ilk 8 ayına oranla %102 artarak 51 milyar TL olmuştur. böyle böyle venezuela gibi olmak hiç uzak değil.
Şimdi şöyle ki venezuella ile türkiye yi kıyaslamak yanlıştır zira adamlar tam anlamı ile usa ambargosu altında ve nerede ise hergün darbe yapılmaya çalışılıyor. Adamlar da petrol var bu ambargo nedeni ile satamıyorlar. Yani ülke aslında direkt olarak usa ile savaş halinde olduğu için aslında zenginde olsa yokluktan kırılıyor.
Bizde durum paralel olsa da orada yaşananların 1/10'u ve bizde satacak petrol yok.
özel sektörün işlettiği enerji şirketlerine haydut gibi el koyan chavez hükümeti sebebiyle çöküşe geçen venezeuela ekonomisi, madura döneminde daha beter hale geldi.

hukuksuzluğun acı reçetesi.

edit: şöyle linkini de bırakalım http://www.hurriyet.com.t...klarina-el-koydu-11617664
Bizimde ileride bor için içine düşeceğimiz durum..

Dünyanın en iyi en kaliteli en çok petrolünü cıkar ama..
görsel
zamanında chavez ve maduro yu büyük bir çoğunlukla destekleyenleri bile şimdi açlık ve sefaletten birbirini skecek duruma geldi bu ülkede.

tarih en iyi öğretmendir diye boşuna demiyorlar.
asgari ücretin 4 dolar, ortalama maaşın 32 dolar olduğu ülke.
enflasyon oranının %1,299,724 (bir milyon 299 bin yediyüz yirmi dört) olduğu ülke.
Dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkedir.
enflasyonun yüzde 1.7 milyon olduğu ülke.
(bkz: rusya dan abd ye venezuela suçlaması)
Başkan Yardımcısı Jorge Rodriguez, iki gün önce isyan çağrısı yapan askerlerce çalınan 51 silahın 11'inin "teröristlerin elinde" olduğunu ve bu silahların iç karışıklık çıkarmak için kullanılabileceğini söylemiştir.
Maduro'yu Venezuella devlet başkanı olarak tanıyan ve destekleyen ülkeler ;

- Bolivya
- Küba
- Meksika
- Rusya
- Türkiye

Juan Guaido’yu destekleyen ve tanıyan ülkeler ;

- ABD
- Kanada
- Brezilya
- Paraguay
- Kolombiya
- Arjantin
- Peru
- Ekvador
- Kosta Rika
- Şili
- Guatemala
bu ülkedeki her şeyin tek sorumlusu amerika ve onların yalakalarıdır. amerika bu kadar insan hakları ve demokrasiyi düşünüyorsa önce suudi itlerine getirsin demokrasiyi. komünizmden, sosyalizmden zerre hazzetmem burada venezuela halkının kaderi belirlenecek. türkiyenin ve türk halkının venezuelanın yanında olması gerekiyor. kendini dünya jandarması zanneden amerika, bir gün dünya tarafından terbiye edilecek.
amerikan köpeklerine yedirtmeyeceğiz bu vatanı. türkiye hükümetiyle, muhalefetiyle, halkıyla maduronun ve venezuelanın yanında. ırak halkına yapılan zulmu venezuelaya yaptırmamak lazım.
düşük üretim seviyesi ve yetersiz ihracat altyapısı nedeniyle enerji kaynaklarından yeterince faydalanamayan ülke.
bir ulke dusunun dunyanın en buyuk petrol rezervinin uzerine kurulmus olsun ama halk bu kadar fakirlessin... askında bu ulke gecmiste cok zengindi petrolden gelen gelir ulke nufusuna bolundugunde kisi basına gelir 200.000 doların ustune cıkıyordu. neden boyle oldu? cunku devlet tum isletmeleri kendi uzerine aldı gelen parayla hic bir yatırım yapmadı mal bulmus magribi gibi sactı savurdu. rusvet aldı basını gitti ve bir gun oyle bir an geldi ki petrol ucuzladı sattıgı petrolden kazandıgı para harcamasının cok ustune cıktı yine de devlet buna sessiz kaldı onlem almayı bile dusunmedi. simdilerde bir ay calısıp sadece 15-20 tane ekmek alabilecek kadar bir kazancları var insanların. sokaga cıkıp yeter diyenler mi? onların hepsi ajan, hepsi provokator yahu yoksa maduro iyi adamdır kotu olan ise aclıktan kırılan halk.
maduronun tam techizatlı askerleri silahsız halka ateş ediyor ve canı burnundaki halkın yaptığına darbe deniyor.
hiç güleceğim yoktu.
sorsan venezuela'nın haritada yerini gösteremez ama herkesin bi fikri var, sadece soruyorum her şey hakkında konuşmak zorunda mısınız ?
Bolivarcıların ülkesi çavez in devamcısı maduronun yönetimindeki dünyadaki petrol rezervlerinin %25 i ne sahip olmalarına rağmen Abd nin yaptırımlarından dolayı ekonomik kriz batağından çıkamadılar. Birkaç gün önce abd destekli darbe gerçekleşti.
kendini dünya'nın polisi sanan amerika'nın darbe yapmak istediği ülke. sırf tayyip erdoğan'la arası iyi diye çekemediler... ee ülkede suudi arabistan'dan fazla petrol olunca çekemezler tabi...
venezuela'yı venezuelalılar'dan iyi tanıyanlar şunu da bir okuyuversin bir zahmet. tabii kısmetse olurdan vakit bulabilirlerse.

görsel
https://theconversation.c...people-in-the-world-95579
Tuvalet kağıdı yerine kağıt parayla taharet etmenin daha ekonomik olduğu ülke.

görsel
Hani var ya kızılderili şef Seattle tarafından söylenen "beyaz adam, paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak" sözü...
işte bu sözü duymamış duysa bile anlamamış olan Venezuela halkının yöneticilerinin cehaletleri ve aptallıkları sonunda Amerikan köpeğinin dişleri arasında kıçlarını bulması ile sonlanan durum.
Venezuela'daki karışıklıklar söz konusu olduğunda Kimcisiniz, hangi ideolojiye mensupsunuz yahut apolitik misiniz-den bağımsız bir şekilde olayları ele almak gerekiyor. Çünkü diğer türlü bazı noktaları atlamanız işten bile olmuyor.

Öncelikle venezuela halkı çok müthiş, hayatı yalamış yutmuş, übermensch bireyler değiller. Sıradan bir abd yahut türkiye vatandaşı ile aralarında kayda değer bir fark yok. Herkes gibi Dümdüz insanlar işte. Bunu unutmamak gerekiyor. Bu bağlamda da tıpkı bizde olduğu gibi orada da "maduro halkın adamı hüloğ" diyenler ile "her şey abd oyunu moruq" diyenler mevcut. Ya da tam aksi "maduro p*zevengin teki, bizi kandırıyor" diye düşünenler de var. Hal bu olunca ortalığın karışması gayet normal. Yalnız, dediğim gibi her ülkede bu tip farklılıklar var.

Peki venezuela'da ne oluyor da toplumsal bir kriz ortaya çıkıyor? Dış müdahale(abd'nin direkt etkisi, ambargo vesaire) haricinde ele alacak olursak belli başlı Birkaç sebebi var. Özellikle öne çıkan neden ise burjuva-iktidar çatışması.

Vaktiyle chavez petrol üretimini düşürme çabası içine girdi. Venezuela petrolü hayvan gibi üretilmeyecek, üretilen de borç karşılığı halkın refahı için harcanacaktı(bunu bir ara suudiler de denedi, sonunu tahmin edebilirsiniz). Örnek olarak, çin halk cumhuriyeti yatırımları ülkeye girecek, karşılığında da çin'e ham petrol verilecektir(bu borçlanma çeşidi olmasaydı, abd ve ingiltere sağolsun, venezuela petrolünü satacak ülke bile bulamıyordu. Bir nevi zorunluluktu). Bu politikaya petrol sosyalizmi deniyor. Ve chavez tarafından, kendi ülkesinin dinamikleri göz önüne alınarak ortaya atılmış bir düşünce akımı. Kaba ve kısa olarak; devlet teşebbüslerinin üzerine petrol bulanmış halidir. Bu politika ile de chavez, ülkede haddinden fazla sayıda bulunan petrol oligarklarına savaş açtı. Tüm petrol tesislerini ulusal bir şirket olan ve devlet eli ile yönetilen petroleos de venezuela'ya(türkçe: venezuela petrolleri) devretti. Ancak yetişmiş eleman eksikliği ve yönetim kademesindeki yetersizliklerden dolayı devletin elindeki sanayi üretimi durma noktasına geldi(Lâkin burada bir parantez açmak gerekiyor, özel teşebbüsler hız kesmeden büyümeye devam etti. Bugün bile özel sektörün venezuela ekonomisindeki pay oranı %60'ın üzerindedir. Yani bolivarcı hükümet latin ulusalcılığını burjuva üzerine pek de dikte etmemiştir. Komünizm eleştirisi yapacak liboş arkadaşlara duyurulur. Çünkü venezuela özünde komünist değil, latin amerikan kemalistidir. Bolivarcılığı araştırmanız tavsiye olunur.) Bu durağanlaşmaya petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar da eklenince üretilen mallar pahalılaşmaya başladı ve kimi ürünler daha piyasaya sürülmeden tükenmeye yüz tuttu. Bu pahalılık(enflasyon) market raflarında çıkarcılara zemin doğurdu. Bir mal 1 bolivar(para birimi) zamlanırken, yurdum çakalı 2 bolivar zam koyuyordu. Zincirleme etki ile de ortalık ateş pahası oluyordu. Buna engel olmak için de maduro marketlere asker yerleştirmeye başladı. Normalde 1 bolivar artması beklenen ürünlerde o artışları da yasakladı. Böyle olunca da zarar veren işletmeler kapandı, mallar da vergisiz ve kayıtsız satış olan karaborsaya düştü. Maduro kendi ayağına sıkmıştı. Zamlar kontrol edilemez vaziyete gelmiş, üzerine bir de "black market" denilen kayıt dışı ekonomi almış yürümüştü.

Işte bu safhada ya burjuvazi desteklenecek ve üretim arttırılacaktı ya da halkın sosyal ihtiyaçları karşılanmaya devam edilecekti.
Maduro ikinciyi seçti. işci gelirlerini enflasyona karşı eritmemek için Önce asgari ücrete 3 kere zam yaptı. Yetmedi yeni para birimini oluşturdu. Halen ekonomide %60 paya sahip Sermaye sahiplerini rahatsız edecek şekilde daralan kaynakları halka sundu. Kepenk indiren ve canı istemiyor diye üretimi durduran kurumları kamulaştırmaya başladı. Toplumsal ekonomiyi 2000 sonrasına benzer şekilde yeniden oluşturmaya çabaladı. Özel tekellerin buna direneceği ve üretime sabotaj düzenleyeceği gün gibi ortadaydı. Beklenen oldu ve maduro bunları hayata geçirince suikast girişimleri ve darbe teşebbüsleri birbiri ardına gelmeye başladı.

Yani sözün özü şu ki; venezuela'da şu an bir sınıf savaşı mevcut. Bundan sonra ya tamamen halk için devam edecekler ya da misalen bizdeki gibi kurtarma paketleri ile burjuvaziyi desteklemeye başlayacaklar.

Son olarak, halkı sıkıntılar yaşayan ve bir kısmı da mevcut liderini istemeyen her ülkeye amerika birleşik devletleri'nin el atmasını savunanlar ne yiyip ne içiyor merak içerisindeyim.
Ayrıca "maduro halkı sömürdü, paraları indiregandi yaptı o nedenle bu haldeler" diyenler de bir düşünsünler bakalım, bizimki gibi yeraltı kaynağı fakiri bir memleket bile yıllar yılı(yaklaşık 60 sene) sömürülüyor. Biz batmadık da venezuela gibi petrol-altın zengini bir devlet niye battı?
https://medyascope.tv/201...er-alper-tas-ile-soylesi/
Ucundan kıyısından biraz bilgi sahibi olmak isteyenler için...