bugün

unkapanı imç bloklarının arka tarafında kalan yerdir.aksaray yönünden saraçhane'yi geçtikten sonra sağ tarafta görebileceğiniz tarihi yer. bozanın merkezi.
hakan'ın vefalı kurt köpeği

BEYKOZ-Riva Köyü'ndeki camide, cenaze namazı kılınacaktı. Cemaat yerini aldığında kurt kırması bir köpek tabutun tam altına gidip yattı,hakan'ın vefalı kurt köpeği.

Onu kovmak isteyenler oldu ama imam ve cenaze sahipleri, "Vedalaşmak onun da hakkı" dediler.
Kurt, tören boyunca tabutun altından kalkmadı...

****

Riva'nın sevilen gençlerinden elektrikçi Hakan, o gün şehre gitmişti. Sokakta bulup büyüttüğü ve çok sevdiği köpeği, onun dönüşünü her zamanki gibi yüzü yola dönük öyle bekledi.
Ama Hakan dönmedi...
Trafik kazası geçirip ölmüştü Hakan.
Ertesi gün cenazesini kentten doğrudan doğruya cami avlusuna getirdiler.
Kurt, o tabutun içindekinin Hakan olduğunu nasıl anladıysa, oralardan ayrılmadı. Şaşkın ve canı yanmış gibi tedirgin, insanların arasında dolanıp durdu. Tabut camideki taşın üzerine konulur konulmaz gelip altına yattı. Duyarlı okurum irfan Sarp, bu acı manzaranın fotoğrafını da gönderdiği notunda "Hepimiz bu dostluk ve vefa karşısında şaşkındık" diyor.

****

Ben tanığıyım...
Elimize bıçak-sopa aldığımızda kaçmalarından hayvanların korkularını... Başlarını okşadığımızda peşimizden koşmalarından sevgilerini... Gelmediğimizde yolumuzu beklemelerinden vefalarını...
Hiçbir zaman anlamak istemedik...
Ayakta kesilirken sahibinin ona kötülük yapabileceğini düşünmeden boynunu uzatan develerin, köydeki evine dönmek için kendini tellere vuran buzağıların, arkadaşlarından ayrıldığı için sabaha kadar ağlayan kuzuların "duyguları" olduğunu görmek istemiyor insanoğlu...

****

Hakan'ın köpeği, cemaatle birlikte mezarlığa gitti o gün.
Herkes evine döndü, o ayrılmadı oradan...
Köyün gençleri, kurdu daha sonraki günlerde hep mezarlıkta Hakan’ın mezarının başında oturmuş gördüler.
Riva Köyü'nün mezarlığından geçerseniz...
Aç, cılız, acı içinde bekleyen bir kurt görürseniz eğer...
Odur...
Hakan'ın köpeği dir...
* * **
yusuf ziya arpaçıka göre vefa sadece istanbul da bir semt adı değildir. insanlık tarihinin ihtişamlı günlerini süsleyen yıldızlardır. verilen sözlerin tutulması, sevgi ve bağlılıkta sebat, borçların ödenmesi şeklinde manasını bulur.
ekmek teknesi karakterlerinden birinin adı.
benim icin istanbulda bir semt adiydi düne kadar, kelime anlamini yasayarak ögrenmeden önce. sevgi, saygi ve baglilikmis birbirine, olmayinca bu üclü yani kisaca vefasizlikmis bunun adida ve ne agir bir duyguymus, ne kadar da cok koyuyormus insan evladina. en agiri da en sevdigim dedigin ugrunda sikintilar cektigin her derdine yetistigin tarafindan yapilaniymis, sözlük anlaminin onun kelimeleriyle somutlasmasiymis, yapilandan sonra lan vefasizlik buymus demek ki dedirtirmis adama ve vefa, kelimelere sigmayacak kadar önemli ve anlamliymis....
Yaşlı bir bey sabah erken evinden çıkmış yolda ilerlerken bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.
Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.
Hemşireler önce pansuman yapmışlar ve 'biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini' söylemişler.

Yaşlı bey huzursuzlanmış; "acelesi olduğunu röntgen istemediğini" söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar.
"Eşim huzur evinde kalıyor. Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim gecikmek istemiyorum" demiş.
"Eşinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz" deyince.
Yaşlı adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor" demiş.
Hemşireler hayretle "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden hergün
onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?" diye sormuşlar.
Adam buruk bir sesle

"Ama ben onun kim olduğunu biliyorum" demiş.
(bkz: sadakat)
mahalle adı olarak bilinse de geniş anlamlar içerir.

birisinin "meğersem vefa sadece bir mahalle adıymış" demesinin ardından ünlenmiştir.

@kimdir o birisi?
kütahyada içinden geçmenin zor olduğu mahalle.
(bkz: çingen mahallesi)
görsel

görsel
.....
korkular basmış dünyayı
şimdi bir semt adı vefa... (bkz: Yol arkadaşım)
kimi zaman vefakar olan güzel semt.
sözlük ortamında aranmaması gereken insani özellik.
kazanması zor, harcaması kolay olan vicdani yönelimdir. kiminin ağzı bin laf eder unutulur, kimisi bir ücrada özgürlüğü için yanar ve tarih olur. hatırlamak, tarihi yeniden ve yeniden kurmaksa, vefa onun mührüdür.
"artık sadece bir semt adıymış" diye duymuştum bir yerlerden.
(yazasım geldi.nerden aklıma geldi bu ya?)
kazanması zor, harcaması kolay olan vicdani yönelimdir. kiminin ağzı bin laf eder unutulur, kimisi bir ücrada özgürlüğü için yanar ve tarih olur. hatırlamak, tarihi yeniden ve yeniden kurmaksa, vefa onun mührüdür.
gönül borcudur.

kredi kartı borcuna benzemez. hoş kredi kartı borcu daha önemli günümüzde vefadan.
tarihi vefa egzozcusun içinde bulunduğu semttedir.*
Bu semte neden Vefa dendiği ile ilgili birkaç rivayet var. Bazı kitaplar Bizans imparatoru Konstantin'in bu civarlarda öldürüldüğünü yazıyor. Fatih Sultan Mehmet'in istanbul'u fethi esnasında, Konstantin de bizzat savaşmış. Son nefesini verirken de kendisini öldüren kişiye 'Me fa yes' demiş. Yunanca 'Beni yedin!' anlamına geliyor.Me fa yes'de zamanla Me fa ve Ve fa haline gelmiş.

Bir diğer rivayet ise, Fatih'in, zamanın şairi ve müzik adamı Şeyh Ebül Vefa'dan dolayı bu semte Vefa ismini verdiği.
bir insanda varsa vardır, yoksa yoktur.
illaha da olacak diye bi şey yok ama olmayanla da vefalı insanın işi olmaz.
(bkz: alex de souza)
bir semt adıdır. ve de hep öyle kalacaktır.
(bkz: vefasız evlat)
Vefa bu olsa gerek.
görsel
vicdani bir duygudur. Üzerinde hakkı olan kimselere duyulur.