bugün

sadece sen konuşurken duruyor zaman , an ve ben ;
okadar özlemişim'ki seni yüzüne söyleyemediklerim var ;
bende'ki seni anılara yükledim güzelce sarıp sarmalayıp ,
üstüne hiç bir şey koymadan en değerli ve kırılgan kıymetli hazinem gibi sakladım beynimin bohçalarında .
sana söyleyemedikerim var ;
gerek yılların verdiği acıların bastırması ,
gerek hatalarımın kalın tuğlaları arasından sana ulaşamayışlarım !
gerek gözlerine her baktığımda derin anlamlı kelimelerin beynimde dolaşması ,
gerek sensiz geçen her senenin bana kattığı seni aramalarımın hüsranı !
sokak ortalarında elin elimdeyken seni seviyorum diye haykırışlarımı özlemenin ağır yükü ve sen ;
beni ben yaptığını bir kez daha anladığım kadın !
bir daha hiç kimseyi sevemeden senin gibi , senden ayrı kalacağımı bilmek bilgilerin en ağırı ve acı olanı !
yüzüne söyleyemediklerim var !
seni hala ...
yıkım !
ömrümün demlerinden biri ,
martı çığlıkları , sessiz melodiler , anlamsız ayak sesleri !
etrafımda yeşeren dünya , yaşama sevinciyle dolu insanlar , nede anlamsızlar ;
aslında nede yoksunlar !
yıkım !
ömrümün garip bir demi ,
rüzgarın sesi , sessizliğimin sinir bozucu halleri , anlamsız sevgi nağmeleri !
gülüşmeler , sevişmeler , sahte aşk sözcükleri , nede anlamsızlar ;
aslında nede yoksunlar !

sensiz hiç olmadı'ki ...
Uzun teneffüste gri okul bahçesindeki siyah beyaz koşuşturmanın tam ortasındayım ve sen aşılı kolumsun.