bugün

yakına döneceği üzerine kurulu bir ilişki biçimidir.
er geç mesafenin kapanacağı vaadedilmiştir.
uzuuuun karanlıkları kısacık aydınlıklarla telafi etme çabasının aşkla harmanlanmış hali.
eğer sonunda gerçekten kişiler buluşabilecek ise başarılı bir biçimde bir seneyi aşmadan devam ettirilebilen ilişkidir. Sonrasında insanlar ister istemez değişir ne yazık ki.
8 yıllık ilişkimin 4 yılı böyle geçmiştir ve daha bir yılı da böyle geçecektir malesef. kişiler isterse yürüyebilir, bir seneden de fazla sürebilir yani anlayacağınız. he tercih etme şansım olsaydı seçer miydim? tabi ki hayır. zordur. acıtan,özledim diye ağlatan, telefona bağımlı yaşamana sebep olan, yeni gittiğin bir yere adapte olmanı bile zorlaştıran bir ilişki türüdür. gittiğin yerde sevdiğin yoktur çünkü. yabancısındır herkese ve kimse onun boşluğunu dolduramaz ama sen orada yalnızlıktan yakınırken yüzlerce km uzaktan derdine yine o derman olur. sesini duymak yeter yalnızlığını unutmana. saatlerce konuştuktan sonra o telefon kapandığında yine o yalnızlığa dönersin. bir çift görürsün benim sevdiğim neden yanımda olamıyor diye isyana meyledersin. ama sabredersin ,vuslatı beklersin. bunca sabrın sonunda onun yanında uyuyacağın o günlerin hayaliyle ısıtırsın içini. sonra da böyle sözlüklere içini dökersin. * *
541 entry nin özeti: yürümüyor kardeşim!
hayat zehir zemberek oluyor devam etmemek en iyisi.
farklı telaşelerde olmak. sen hastayken o başkasının hastalığıyla uğraşır. onun morali bozukken sen bi yerlerde gülmek zorundasındır. sabırdır. kısmettir. her şey olacağına varırdır. kafa yormamak en güzelidir ama becerebilene...
Bitirilmiş bi ilişki.
içinde bol bol aldatma bulundurması muhtemel ilişkidir.
kötüdür. iyi yanları da vardır. ama kötü ve can acıtan yanları daha çoktur. yaşadım ordan biliyorum. şehir dışında okurken, bir gece hastalandım arkadaşlarım sağolsun hemen hastaneye götürdü. tabi sevgilime de haber uçuruldu hemen. ama ne yapabildi bir gecede üzülmekten başka? o orda kahroldu ben burda ona ihtiyaç duydum, içim acıdı. doğumgünüm kutlandı gelemedi. stresten ağlama krizlerine girdim sadece telefonda yatıştırmaya çalıştı. ayda 1, 2 ayda 1 gelmeye çalıştı. 2 günde bile o kadar alıştırdıki kendine, sanki 4 yıldır ben onunla ordayım. o evde birlikte yaşadık. ağlayarak vedalaşmalar, hayır terminale gelmeyeceksin olmaz geleceğim tartışmaları ve sonunda sevgili geri döndü ve yerini 1 haftaya zor dolan bir boşluk bıraktı. uzak durun diye kimseyi uyarmaya hakkım yok. her şey insanlar için. çıkmıştır karşına sevmişsindir. göze almışsındır. insan aşık olacağı insanı seçemiyor. ben sevgilimle 4 yılın sonunda birleştim. evime döndüm. o da zaten orda olduğu için sorun yoktu. ama en yakın arkadaşımın, aynı bölümden bir sevgilisi oldu. tamam 2 yıl birliktelerdi gece gündüz ama ne oldu ? okul bitti ve herkes kendi memleketine döndü. işin bir de bu boyutu var. o yüzden yaşanacakların önüne kimse geçemez diyorum ve burda son veriyorum entryme.
aşktır özlemek.
onunlayken tüm çocukluğunu yaşayıp elini bıraktığın anda bütün hüznünü beraberinde sessizce alıp gitmektir,susup kalırsın onsuz.
ölümdür aşk.
tarifsiz,tek başına yaşanılan.
zordur uzak mesafede yaşanılan,paylaşılan sevgi;kavga edersıniz gerekli gereksiz,sonuca baglanmaz gözlerıne bakıp sarılarak,kücük bır öpücükle.kimi zaman yazılanlar söylenilenler yetmez.
emek ister!saygı ister!aşk ister!
(bkz: siksen yürümez) desem de yürütenler gördüm.
(bkz: iett aylık akbille gidemeyeceğim yer yok!)
Sürekli aldatıyor mu acaba düşüncesini yerleştiren ilişki türüdür.
bizim oraların bir lafı vardır, "olmadı, olamadı, olamayordu." evet karşınızdaki kişi size en başka "uzak mesafe yürütemiyoooroom" dediyse kötüdür.

3 yıldır mahvetti lan hayatımı. ne gidiyor, ne kalıyor. 3 yıldır ne onun hayatına doğru düzgün biri girdi, ne benim. bir gün kontrolü kaybedip hayatımdan sonsuza dek uzaklaştıracağım onu, işte o günü korkuyla bekliyorum.
mesele uzak mesafe ilişkisi esnasında değil de ayrılınca başlıyor galiba. hele yeni bir sevgilisi olduğunu öğrendiğinizde "benimle hayal etti onunla gerçek olacak" dersiniz. kırılırsınız, yıkılırsınız...

Edit: eksiyi veren arkadaşı umarım tanımıyorumdur.
çok zordur. gece gece düşünmeye itendir. ama değer vermeyi öğretendir. özlemenin erdemini kavuşmanın zevkini yaşatandır.
oruç tutmaktan farkı yoktur. tapılacak birisi yoksa karşınızda, boşuna uğraşmayın. hoş onu da ilişki psikolojinizi alt üst edince anlıyorsunuz ya...

günlerce aşka aç kalıp sofraya oturursunuz. aylarca hayalini kurarsınız o enfes aşk sofrasının içindekileri yiyeceklerin. ama iftar vakti gelince bir çorba bile keser insanı. yapılan şey aşk ibadeti değildir, nefistir çünkü. ''aylarca beklediğim sen miydin?'' diye bakarsınız ona...

nefsinize yenik düşüp uğraşmayın bu tip ilişkilerle.
- nerdesin?
*
*
*
- kim var?
*
*
- özledim
*
*
*
- keşke şu an burda olsaydın.
*
*

geneli bu şekilde geçer. arada emek verilmiş bir ilişki yoksa küçük bir kavganın ateşlemesiyle sona erendir.

ancak rüzgar küçük ateşleri söndürür, büyükleri alevlendirir.
uzun ömürlü olmuyor arkadaşım zorlamayacaksın.
olmuyor olmuyor olmuyor arkadaşım. senden çok arkadaşlarıyla birlikte kız ve mesafede bozuyor işi.
eğer yarın yanınızda olacaksa çok güzeldir. ama öbür gün geri dönüyorsa, çin işkencesidir!
bir yakın mesafede olsa da uzak durmak zorunda kalmak kadar kötü değildir.
gece ondan gelen kısa mesajları tekrar tekrar okumaktır, seviyorsanız birde yandı gülüm keten helvadır.

birdaha mı? asla.
yalandır. her şeyiyle.