bugün

yaz kış tüten bacalar ve bizim sınıf pek bi haylazdı. hocamızda genç pek bi tatlı bayandı. ama sesi bir o kadar cırtlaktı. sesi hala kulağımdadır.
arada sırada canı sıkıldığı için olsa gerek, tüm entrylerime bir kusur bulan ve sıradan silen bir moderatöre sahip sikko bir sözlük.
"sözlük yazarlarını aylık gelirleri" yazarlarını"n" değil, böyle bir başlığa sahip ve altındaki entrylerin hepsinin şaka veya değil cevap niteliğinde olduğu sözlük. sonra pistolero formata aykırı yazar olur amk. entryleri sıradan silinir. bahsettiğim başlığa "başlıklarını sikeyim sözlük" yazmıştım buraya da formatını sikeyim diyorum ve gidiyorum...
tadı tanımda gizli sözlük.
ne yaptığı anlaşılmayan sözlüktür. şimdi şöyle söylüyorum: yıl kaç olmuş? 2012... bundan yıllar yıllar önce neredeyse şu an olan yazarların yarısı olmadığı zamanlar buralarda gezen, eğlenen bir yazar grubu vardı. neyse bu önemli kısmı değil işin.

uludağ sözlüğü uludağ sözlük yapan bütün yazarlardır, gerçek bu. lakin şunu görmezden gelen yeni yetme, yeni nesil gammazlar da yok değildir şu şekilde: zamanında dillere pelesenk olmuş bütün bakınızları, bütün geyik amaçlı yazılmış yazıları şimdilerde ortadan kaldırma çabasına giren, bütün mazinin anasını ağlatan acayip bir durum sergileyenler.

aga bu nedir? kimse de bir şey demiyor. uludağ sözlük... sözlük. arkadaş biz de biliyoruz neyin ne olduğunu, kimse yazarlık öğretmeye kalkmasın kimseye, burası o kadar da eğlenme amaçlıdır. 5-6 saatlik el emeği göz nuru yazıları tanımsız diye silersen milattan önce kalmış giriler tabi bunlar, yazıklar olsun derim ben sana. biraz büyüyün lan artık...
beklemeye gerek kalmadan entry girmemi sağlayan tek sözlük.
sozluk yazarlarinin anasi bacisi.
uludağ sözlük= daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu.
çok komik bir sözlük. facebook facebook facebook facebook facebook diye başlık açılıyor. siz ayar veren bir entry giriyorsunuz. o siliniyor. başlık kalıyor. hay sizin ben adaletinizi.
başlık: facebook
entry: güzel site.

başlık: elmalı turta
entry: muhteşem lezzet.

başlık: evde klimanın bulunduğu oda
entry: kutsal odadır.

başlık: karımı ortağımla paylaştım
entry: kendini delete et!

başlık: sevgilisi futbol sevmeyen futbol düşkünü kız
entry: tapınalası insan modeli (tapınalası nedir? tapılası yazar)

başlık: facebook
entry: aynı anda birden fazla konuşma kutucuğu açık kalabiliyor (hebele hübele, kusura bakma)

başlık: kızının adını osmaniye koyan ebeveyn
entry: erkek çocuk bekleyen ebeveynin, kız çocuğu olunca koydukları isimdir (osmaniye'den yola çıkılarak 'ebeveynin gafleti' üzerinde durulmuştur bu başlıkta yazar arkadaşım.. hedef ebeveyn, bırak ismin tanımını)

kısacası; güzeldir, iyidir, hoştur, ... dediğimdir, gibi cevaplar uludağ sözlüğü oluşturur. buralarda en kolayı, '...nın özeti' gibi başlıklara cevap verebilmektir.
son zamanlarda mide bulandıran başlıkların döndüğü sözlüğüm.
tanım zorunluluğundan dolayı, entrylerin başına saçma sapan şeyler yazmanıza sebep olan sözlük. bir de bu konuda ayar yok, denk gelinene takılıyor, yeteri kadar saçmalayamadığım için de o entry canlandırılamıyor.

baştan edit: madem şikayetçisin niye bu sözlükte yazıyorsun diyecek olanlar; şikayetçi olduğun şeyleri söyle ki değiştirilsin veya esnetilsin, mal!
an itibariyle sol frame'de hiçbir şey kalmayan sözlük.

zall tarih saat ayarı mı yapıyor ne yapıyor anlamadım.
an itibari ile çekmeyen sözlüktür.

-zall az sağa çevir, az daha sağa, hah şidmdi biraz daha karıncalı,

+tamam mı?

-yok şimdi hepte gitti.
şimdi kendine gelmiş sözlüktür.
an itibari ile yine götü başı ayrı oynayan sözlük.
sözlükte sorun olduğunda twitter'da #uludagsozluk hashtag'i ile cirit atıyoruz, negzel mod kontrolü de yok.
son sorunda girdiğim enrylerim kaybolmuş ve bir kaç dakika sonra geri getirmiş sözlük.birilerin şiayetiyle enrylerim silindi zannetmiştim.
çok hızlılar çook.
bir zamanlar yazmaktan ve okumaktan son derece keyif aldığım ama şu sıralar resmen bitmiş sözlüktür. bir gireyim dedim, dün biri nazım hikmet'e sövüyordu, bugün de gençler forum kurmuş muhabbet ediyorlar.

http://g1203.hizliresim.com/v/d/3gn9p.jpg

adamların ne formattan, ne başlık açma kurallarından, ne de sözlüğe dair herhangi bir kavramdan haberi var. yazıyorlar öyle. herif başlık açmış, sevişirken yanımızda olması gerekenler diye sizli bizli başlık formatına tecavüz etti adam zaten fakat başlığın altındaki yaratıcılığa dikkat eder misiniz! işte bu ya, insanlar bu güzel fikirleri okumak için yazar olmasalar bile her gün uludağ sözlük'e girip bilgi ediniyorlar. kimse kusura bakmasın fakat şöyle bir gerçek var, uludağ sözlük artık sadece yazarları tarafından yarım yamalak okunan, format bilmeyen bir sürü forumcu, anketçi tarafından işgal edilmiş bir mecra haline gelmiş.

yani herkes munlayt'ın beresini alıp önüne bir koysun ve düşünsün. kardeşim bu sözlük 5-6 sanadır aktif, hiç başka sözlüklerde kullanılan bir slogan yaratabildi mi? hala hanım koş, hala adam haklı beyler, hala ya ben lan neyse bir şey demiyorum...

yok baba yok bu işler öyle olmuyor işte. okan bayülgen "ben uludağ sözlük'ü çok seviyorum yeaa çok okuyorum" dedi diye sözlük kaliteli sayılmıyor maalesef. neyse ben daha fazla yormayayım kendimi, zaten 3 kişi falan görür entry'i, 2'si yarısında sol frame'deki "3 boyutlu porno filmi" başlığını tıklar yoluna bakar.

iyisi mi siz experimental'in " (bkz: xxxx)'in devamı olarak" şeklinde başlayan, "migros'ta ağlamak", "havalimanında ağlamak", "bim'de sümkürmek", "tansaş'ta ağlayayazmak" temalı entry'leri ile coşmaya devam edin.
itü sözlük'deki gibi mesaj uyarı sesi yeniliği çok güzel olmuş. ayrıca istediğimiz sesi, müziği kullanabiliyoruz. süper.
Kaliteli insanların üyesi olduğu bünyesinde kaliteli yazılar ve başlıklar barındıran sözlük.
bu sözlükte ismini zikretmek istemediğim birçok sözlükten farklı olarak:
1) fikir özgürlüğü var.
2) sol frame abaza başlıklarla dolu değil.
Cennettir , candır , yaşam tarzı , ve evden çok girdiğimiz yerdir.
yaslan arkana biraz beni dinle şimdi.
sen yoktun , ben yoktum , şu kocaman dağlar , tepeler , okyanuslar bile yoktu.
bir düşünceden ibarettik tanrının kucağında.
Sonra beyaz doğdu, siyah doğdu ,kızıl doğdu..
Şendi tüm kainat çünkü daha çoçuktuk ozamanlar.
Kirlenmemişti beyaz çarşaftan düşünceler
Girmemişti bağımıza bahçemize şeytan.
Unuttuk !
En büyük problemimiz buydu belki , unutmak.
iyiliği unuttuk , masumiyeti , bir siluetteki tebessümün koca bir yüreği ısıttığı gerçeğini..
Çirkinlikleri , fenalıkları , ibret almayı unuttuk.
Ta ezelden verdiğimiz ahdi unuttuk.
Sonra "biz"'i unuttuk.
Sonbaharda savrulan yapraklar gibi savrulduk kayıp giden zamanda.
Yılların kölesi olup yaşlandırdık ruhumuzu .
içi boş iki ayrı hece olduk " sen - ben "..
yorulmadık hiç , koşar adımlarla yürüdük günahlara,
Gümüş tepsilerle sunduk bir birimize yalanlarımızı.
Başkalaştık ..
Kokuştuk..
Yüreklerimiz kokuyor..
Bir arada yapamazken,
Neden yanlızlıktan bu kadar korktuk ?