bugün

yazarların mal olduğu bok kadar değerlerinin olmadığı sözlük. bugün bitmiştir. daha da dirilmez bence.
diğer sözlüklerce taşşak oğlanına çevrilmiş sözlüktür artık. yazmıyordum zaten, iyiki de yazmıyormuşum. bide böyle bir rezaleti örtbas etmek için haiti, deprem meprem mavalları okunması utanç verici.

ekşi'de ben de taşşak geçtim, uludağ sözlüğün bu haliyle moderasyona selam olsun.
uludağ sözlük bir pavyonmuş, yazarları orospuymuş. reklam için satıldık ey sözlük...konsomatris olmuşuz. masalara gitmişiz, kucaklara oturmuşuz. satılmışız ey sözlük...
(bkz: money talking)
bitmiştir, benim hiç olmassa belgem var.

http://i332.photobucket.c...3/kornban/Untitled1-3.jpg
mal sözlük olarak tarihe geçmesi gereken sözlüktür. tek kelime dahi girmeceğim bundan sonra. ha derlerki çokta sikimizdeydi. zall tek başına başlık doldur öyleyse.
sözlüğe girdiğimde saçmasapan bir reklamla, başka bir tabirle vodafone'un uludağ sözlük'ü bir saatlik işgaliyle karşılaştım. tepkilerim aynen şöyleydi: "oha, bu kadar da olamaz!" haiti'ye yardım için bunu yaptık, deniyor. bu saçmasapan durumla karşılaşmadan önce de gelişmeler kısmında yardım amaçlı alınan bu reklam bize duyurulabilirdi. hani bu kadar zor olmasa gerek. reklam almak amacıyla sözlüğün kapatılmasını aklım dimağım almıyor hala. zaten o sinirle vodafone da bir mesaj yazdım. verdikleri bu reklamdan dolayı onları kutladım(!)

umarım bu tekrarlanmaz ya da adam yerine koyulup umarım yapılan yardım amaçlı reklamlardan haberimiz olur.
diger sozluklerin tassak gectigi sozluktur. ornegi eksi sozlukte acilan "vodafone sozluk" basliginin anlatmaya calistigi sey uludag sozluktur. ayrica "parayi verenin dudukleyebildigi sozluk" ile anlatilmaya calisilan sey de yine aynisidir.

uludag sozluk yazarligim boyunca, ilk defa bundan mutsuz oldugum, utandigim gun bugundur. lanet olsun!
dün çaylaktım yazamıyordum, bugun yazar oldum yine yazamadım**
an itibarıyla fanatik yazarları tarafından deniz tarafındaki trübünlerinde kavga çıkan stadyumdur.moderatörler her an kartlarına başvurabilirler!ne kadar çılgın bir atmosfer ne büyük galeyan allahım! demekki bir savaş olsa herkes uludağ sözlük için cepheye gidecekmiş vay be gözlerim doldu...

(bkz: birisi topu taça atsın zall sakatlandı)
(bkz: #7093119)
çivisi çıkmış sözlüğümsüdür. yahu hadi haiti'ye yardım etmek adına reklam alıyorsun, e be mübarek peki neden sözlüğü yazar-okur erişimine kapatıyorsun! sözlük bundan önce de reklam alıyordu. eğer sen haiti'ye yardım etmek istiyorsan gidersin 3 reklam parasını verirsin, ama işte buraları birisinin dutluğu olduğu için at da koşturur, yazarı da bir şeyine sallamaz.
(bkz: aferin çok iyi düşünmüşsün)
yönetiminin yazarları zerre siklemediği sözlüktür. zaten yazarlarda yönetimi siklemez. moderatörler arada bir entry siler ama 2 kelime değiştirip canladırınca bakmazlar bile.

(bkz: ipimle kuşağım sikimde daşşağım)
3.5 milyon euro + guiza karşılığında fenerbahçe'ye satılması beklenen sözlük. ama son aldığım duyumlara göre yıldırım demirören'in bobo + holosko + ferrari + bir miktar para teklifi zall'ın aklını karıştırmış.
internet aleminde farklı bir yeri vardır sözlüklerin...
ilk olarak ekşi sözlükü tanımışızdır hepimiz... kutsal bilgi kaynağı olmuştur herkes için... ama bizim aradığımız daha samimi, daha daha sıcak, daha bizden bişeydir... ve o gelmişti...
uludağ sözlük...
tamam, ekşi sözlük kadar bilgilendirmez belki de bizi... ama bizden biri gibidir o...
yeri gelmiştir, ondan bilgi almak istemişizdir... ihtiyacımız olduğu konularda elinden geldiği kadar bilgilendirmiştir bizi...
yeri gelmiştir, canımız sıkılıyodur, eğlenmek, stres atmak istemişizdir ve onla geyik çevirmişizdir, normal arkadaşlarımızla bile eğlenemediğimiz kadar eğlenmişizdir belki de...
yeri gelmiştir, kimseye anlatamadığımız, içimizi döküp rahatlamak istemişizdir ve yine o yetişmiştir imdadımıza...dert ortağımız olmuştur bizim... (bkz: sözlük yazarlarının itirafları)
ve şimdi...
en samimi, en özgür, en bizden dediğimiz; demokrasi, sosyalizm, özgürlük, arkadaşlık, samimiyet, kardeşlik ve hatta ütopya mavraları attığımız; emperyalizmi, kapitalizmi, yerin dibine soktuğumuz; arkadaşım, kardeşim, dert ortağım, bilgi kaynağım dediğimiz bu yer; o yerdin dibine soktuğumuz şeylerin esiri olmuştur... (bkz: 21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti)
ve kim ne derse desin; bunun adı reklam değil, sansürdür...
ve evet, sözün bittiği yerdir...
haite'ye yardım için gittiyse feda olsun. yazarların cebinden bir kuruş çıkmadığı halde bu kadar tepki göstermelerini anlamış değilim. cep telefonundan bütün yazarlar mesaj atacak dese anlarım tepkiyi ama 1 saat sözlüğe girmeden dolaylı olarak yardımda bulunmanın neyi rahatsız ediyor? oksijensiz mi kaldın 1 saat?

inşallah yardımlar yerini bulur.

not: tamam ben merak etmiyorum, görmesem bile olur ama makbuz nerden geliyor abi? sen parayı yatırdığın zaman makbuzunu ne zaman veriyorlar? fakslayıversinler.
uludağ sözlük, bilgi edinme, bilgi paylaşma platformudur. yazıları, yazarlar yazar. güzel şeyler yazılırsa sözlüğün popülaritesi artar. sonra reklam almaya başlar bol bol. para kazanmaya başlar sözlük sahibi yazarların üzerinden bu reklamlarla. reklamlar genelde kenarda köşede, arka planda olur. falan feşmekan. buraya kadar herşey normal.

şimdi bir işletme düşünelim. reklam alıyor bir şekilde veya sponsor buluyor ve hoop kapatıyor işletmeyi bir günlüğüne... kafanı sikeyim senin gibi işletmecinin dersini di mi? sözlük kapatılır mı lan? sebep ne olursa olsun sözlük kapatılır mı? benim yazdıklarımla varsın sen burada. gündemi belirleyebiliyosan onun benim yazdıklarımla belirliyorsun. yazarlar yazmasa ne bok yersiniz siz? ne parası kazanırsın reklamla?

gelişmeler bölümünden bile herhangi bir açıklama yapmadığınız, sikinizde olmayan bir deprem için mi reklam aldınız yani? madem bu kadar önemli sözlük için, ne diye haftalardır bir çalışma yapılmadı?

çok yanlış yaptın sözlük çok. yanlış ellerdeymişsin. yanlış kişilere güvenmişiz.
afiyetle kal sözlük, kal ki ağzının tadı daha da bozulmasın. daha çok ağzına sıçılacak senin bu kafayla...
zall'ındır.
zall'ınmış.
yeni gelmeme ve entry ishali potansiyeli taşımama rağmen, başlığı altına yazılanları okuyunca biraz hevesimin kırıldığı sözlük.
bir türlü 10 entrymi tamamlayıp çaylaklıktan kurtulamadığım sözlük. dün vodafone geyiğini de uzaktan izlemekle yetindim. gerçi yazar olsaydım da herhalde yazacak bir şey bulamazdım. garip bir mecra burası. neyse, etti 8, kaldı 2.
(bu entry yazar olduktan sonra edite gebedir, kısfmet)
Bugün üye olduğum ve hergün giriş yapacağım fevkaladenin fevkinde sözlük.

(bkz: yağcılarda inecek var)
bir şeyler eksik sanırım. eski tadı tuzu yok.
sorun kimden kaynaklı bilinmez ama eski günlerini mumla aradığımdır.
o değil de makbuzun bile resmini gösterecek kadar yazarların güvenini kaybetmiş sözlük.
makbuzun ne kadarı doğru yanlış orası da ayrı bir tartışma konusu..
gerçek manada sıkıcı hale gelmiş sözlük.
güzel bir şeydir. sözlüktür. candır. canandır.