bugün

sozlukte x saatten fazla kalmak gecici ya da kalici arizalara yol acmaktadir ki bunun en guzel ornegini dun sabah yasamisimdir.
saat 05:14 civari:
harvel: auspuff ben yatiyorum sabah 08:00 de kaldir beni.okula gidelim.
auspuff: tamam yat.
sabah 09:00 itibariyle uyuyan bünye harvel, kaldirilmaya calisilmaktadir.
auspuff: harvel olm kalk kalk saat 09:00.
harvel: hmppfffrrzzz zzzz
auspuff: lan laaayynnn kalksana saat 9 diyorum, okul diyorum, kime diyorum.
(sozlugun yan etkisi tam bu noktada devreye girmektedir.)
harvel gozlerini dahi acmadan cumleler kurmaya calismaktadir.
harvel: ya o bu baslik altinda degil olm.baska bi entry o ya bosver.
auspuff: ne? hönk! muhahahahahhaa.(kesin yazarim bunu sözlüge lan)
hiç bir yere gidemiyorsunuz. ekşi sozluk yazar yapsa bile uludağa değişmezsiniz.
herşeyi önce tanımlama eylemi içinde olmak. sonra günlük diyaloglar tabii. ama en kötüsü ve önemlisi boyun kireçlenmesi. * ayrıca belki de amatem de tedavi görebilecek kadar hat safhada bağımlılık.
cevrenizdeki insanların yanlıslarını duzeltmek.Bir zamandan sonra karsı taraf icin sinir bozucu oluyor.
zayıflamak. bilgisayar başında oturunca, kilo almak falan hikaye. insan, yemek yemeye bile kalkmıyor çünkü.
çok sayıda kalınmış ders.
herkes istediğini düşünmekte özgürdür tabi ama cahilane yorumları, bide insan onurunu, saygıyı kavramını hiç dikkate almadan üstelik bu kavramlardan bihabermişçesine -belki de öyle- gayet kötü ifadelerle yazılan yorumları okumak, türkiye ortalamasının üzerinde olduğu varsayılan, umulan bir ortamın bile böyle olduğunu görünce toplum yapısı hakkında giderek daha çok umutsuzluğa kapılmak.
-nasılsın ?
+iyiyim diye cevap verilebilecek hatır sorma sorusu. (bkz: iyiyim sen)
mesaj yazarken t9 kullanılmasa bile gayet düzgün ve noktalama işaretlerine dikkat etmek.
konuştuğun her cümlenin sonuna ek getirmek.
yeni bir insanla karşılaştığımda ona göre uygun bi şeyler bulup sonuna insan tipi kelimelerini getirmek.
(bkz: insomnia)
kimi yazarların bilgi küpü entrylerini görüp kendinizi eksik hissetmek.
daha çok kitap okuma isteği.
dün başıma gelen etkidir. arkadaşım buluşmaya 15 dakika geç gelince içimden şöyle bir cümle kurdum ' hele şükür dedirten sahne ' bu cümleden bir kaç saniye sonra şunu kurdum; ' oha ne oluyo lan bana ' şoku atlattım ve sonra da hemen şunu; ' aa, sözlüğün yan etkileri diye bir başlık açayım lan bende yan etki yaptı eheheh ' işte böyle sözlük... bütün hayatım sen oldun sanırım. sen bu mektubu okurken ben çok uzaklarda olacağım... * * * *
sözlüğün rüyada bile olma durumu.

(bkz: ben) * *
çok sevdiğiniz ve sevildiğiz bir insanın, sizi sözlükten kıskanması.
*not: yaşanmıştır
"düşün düşün b.ktur işin" gibi cümlelere maruz kalmak.
(bkz: sözlüğün düz etkileri)
boyun tutulması. ( tarafımdan yaşanmaktadır ama hala yazıyorum bu ne sevgi ah)
bağımlılık
gaz yapar.
sal gitsin anasını satayım denir bazen, lakin gaz yerine bazen saçma entry ve uyumsuz başlıklar yerini alır. lakin sevilir bunlar tadı tuzudur hacım.
iş kaybı.
bilgisayar çevresinin belediye çöplüğüne dönmesi.
gözlerin bozulması, kahkaha krizlerinin dinmemesi, olmayacak yerde yaran diyalogların akla gelmesi.
sözlükte uzun süre entry girmekten kaynaklanan yan etkilerdir. sözlüğe girmesen bile girmişsin gibi hayata devam edilir. örneğin arkadaşınla mesajlaşıyosun :
- napıyosun
- kişinin durumunu soran soru cümlesi bkz: iyiyim
- kızım noluyo ya , sıyırdın mı ?
- bkz: argo konuşma , bak eksilerim haa

örneğin annen ıspanak yapmış sofraya çağırıyo :
- yaa inanmıyorun annenin akşam ıspanak pişirmesi bkz: iğrenç yaa
- o bilgisayarın başından az kalksaydın ya , sen istediğini yapsaydın
- vayy , bkz: annenin ayar vermesi
- Allah'ım bide böyle konuşma çıktı başımıza , bkz ne yaa...
sözlükten sıkılma. dağlara taşlara, ulu ulu ağaçlara...