bugün

kitapları kalın diye, sınıf geçmek zor diye, ders notları 'oku babam oku bitmez,' diye tıp ve hukuk kazanan ya da okuyan öğrencilere herkesin merhamet duyması, biraz da takdir etmesi.
aslında acınacakta bi durum yoktur. tıp ve hukuk fakültesine giren öğrencilerin oraları bitirebilecek potansiyeli vardır. önemli olan ilkokulu bitirmekte zorlanan birinin meslekyüksek okulunu bitirebilmesidir.
insanların tıp veya hukuk fakültesi okuyan öğrencilere acımaktan çok daha farklı anlamlar yükleyip onları birer Mehmet öz yada cumhuriyet baş savcısı sanıp 'oğlum benim şu sol küreğimin altı ağrıyo biliyon mu hele bana bir akıl ver ilaç içmekten bıktım' diyen yaşlı teyzeler gibi veya
bedava giderilen sağlık ve adli ihtiyaçların durumu aklına gelen aile yakınlarının eş dostun 'yavrum okulun bitince baba beleş bakacan mı' demesi gibi
kendisi kazanamayıp içine dert olmuş yaşıtların sa 'tıpın önünü kapayacaklarmış devlet özel muayenehaneleri kapattı yarın döner sermayede vermez; hem sevinme girmek mesele değil , okuması zor tıpın (kendi 6 yıllık temel eğitimi absorbe etmişçesine bir tavırla sorulur.)
sonuç olarak insanlar acıkmaktan ziyade sevinme ve kıskanma gibi duygulara kapılırlar (ama bunun öğrenciyi düşünerek değil tamamen kendini düşünmelerinden yaparlar.)
(kendim de bir tıp öğrencisi olarak bu yazı tamamen gerçek yaşanmış olaylardan alıntıdır.)