bugün

esasen bu sorunun çok daha önceleri sorulması, bu düşüncenin yıllar önce daha yüksek bir sesle konuşulması gerekiyordu. kısmet bugüneymiş.

soruya cevap veriyorum : değil...!

kürtlerin cumhuriyet tarihinin neredeyse tamamına yakın bir kısmında yok sayıldıkları, asimile edildikleri, hatta yok edildikleri inkara yer olmayacak derecede açık bir vakıadır. bununla birlikte bu yok sayma tarihini şöyle bir irdelersek kürtler tarafından oluşturulmuş bir talepler havuzunun da oluştuğu görülecektir. bu havuzda kürtçe konuşmak, kürtçe şarkı söyleyebilmek, kürtçe tv, kürtçe yayın yapabilme, üniversitelerde kürt dili enstitülerinin kurulması, ana dilde eğitim, özerklik vs vs vs... gibi bir çok talebin bulunduğu bilinen bir gerçektir.

kürt sorununun son 8-10 yılına bakıldığında kürt gerçeğine bakış anlamında ülkemizde gözle görülür bir psikolojik iyileşme olduğunu görmemek mümkün değil. bir dönem kürtlerin bile dillendirmekte sıkıntı yaşadığı, türkiye gerçeğine hiç de denk düşmeyen birçok olgu artık hayatımızın olağan gerçekleri haline dönüştü. ancak bu iyileşmenin kürtlerin bir bölümünde bir rahatsızlık yarattığını da görmek gayet mümkün. yani bu iyileşme ciddi ciddi kürtlerin bir kısmını geriyor, gerdi, germeye devam ediyor. belki de ellerinden bazı gerekçeler alınıyor, alındı. ilginç.

yani bir dönem uğruna binlerce insanın öldüğü haklar, özgürlükler kürtlere tanınıyor, ancak kürtler nedense daha da fanatikleşmeye başlıyor, terör bir karış bile olsa taban kaybetmiyor. sanırım burada hiç de öyle normal bulunmayacak bir durum var. değil mi? kürtlerin talep ettiği ve hala karşılanmayan en fazla bir kaç/üç beş şey kalmıştır. ama ben eminim, yarın örneğin ana dilde eğitim gibi bir hak da tanınsa, farklı bir iyileşme de sağlansa ertesi gün başka bir karakol basılacak, farklı noktalarda bombalar patlayacaktır. bu size de anormal gelmiyor mu?

yani şunu anlatmaya çalışıyorum. artık bu sorun daha da tehlikeli bir hal almaya başladı. türkiye'de benim gibi türk olup, bir kürt realitesi olduğunu söyleyebilen, bu sorunun demokrasiyle, özgürlüklerin genişletilmesiyle çözülmesini isteyip artık kürtlerin samimiyetine de inanmak konusunda sıkıntı yaşayan insanların sayısı hızla artıyor. bu durum çözüm istediğini söyleyen kürtlere bir anlam ifade etmiyor mu?

nasıl olur çok da bilmiyorum. uygulanabilir olup olmadığını şuan zerre önemsemiyorum. ancak kürt halkı (ki homojen bir yapıdan bahsetmediğimizi iyi biliyorum) bu iyileşmeyi görmemek konusunda ısrarcıysa ben de bölünmenin öyle hiç de fena bir fikir olmadığını düşünüyorum. karakollar basılmayacak, bombalar patlamayacak, otobüsler yakılmayacak, ülkenin kıt kaynakları ortak bir gelecek ülküsü taşımayan bir bölgeye aktarılmayacak, hakkari'de askerlik diye bir şey olmayacak. fena mı?
değildir . bu kadar ölümden sonra iyice düşünülmelidir.
zorunluluk gerektirmeyen bir durumdur ama eminim ki çoğu yaşamayı seçecektir. pkk'lı militanlar ile onlar gibi düşünmeyen ve vatanını seven kürt kardeşlerimizi bir tutamazsınız...
zaten şu an, sosyal hayat bir ayrılık sunuyor bizlere. insanlar çarşıda pazarda yanaşmıyorlar ötekinin
tezgahına. böyle olmalı , ayrım yapılmalı demiyorum, olanı yazıyorum.
toplum her zaman doğrudur. sokağa inin ve insanların konuşmalarını dinleyin.
birbirinden nefret eder hale gelmiş insanlar. biraz dikkat ederseniz , insanların kırgınlığını,
mutsuzluğunu göreceksiniz.
türkler ve kürtlerin arasında onarılması çok zor bir kırgınlık var.
çaresi nedir bilmiyorum. ama durum böyle.
(bkz: ben seninle aynı sözlükte yazmak zorunda mıyım)
ayrılmak isteyen bedelini öder...

bu topraklar kazanılırken bedeli ödendi, yurt ve şeref uğruna oluk oluk kan aktı. ülkeyi bölmek isteyenler topluca karar alma heveslisi olduğu gün, topluca gidecekleri yer bellidir. şimdi çoğunuz "tabi tabi biz kürtçüler istiyoruz başaracağız" diyorsunuz ya, peki. ben ülkeyi bölme noktasına getiremeyeceksiniz demiyorum. getirdiğiniz an dünyadan bölücü milyonlar yok olacak diyorum. peki, hep birlikte izleyelim...
cevabı, birliğin hangi şartlarda olacağına bağlı bir sorudur. şu şartlarda birlikte yaşamak mümkündür, bu şartlarda değildir. ama çözüm ne?

sizler, avrupa özentisi ayrılmaları tartışacağınıza, federasyonu / eyalet sistemini tartışın derim... hiçbir doğu toplumu ayrılmayı kaldırmaz. ama önümüzde rusya federasyonu, iran, çin, hindistan ve pakistan eyalet sistemleri gibi örnekler var. arkamızda osmanlı gibi muazzam bir örnek var...

ne yani, alın topraklarınızı da gidin mi diyeceksiniz? alayını tehcir mi edeceksiniz?

hiçbiri olmaz. işler sonunda dediğim yere gelir...