bugün

çok yaygın olan örnek , bir aile 577 tl asgari ücret ile geçinmeye çalışırken , başka bir ailenin çocuğu bir akşamda 577 tl harcayabilmektedir.
birisi okula yırtık botları ile gelirken , diğerinin bi ugg'a dünyanın parasını vermesidir
köpeğinin yıllık veteriner masrafı binlerce lirayı bulanlar ile ısınma ve barınma masraflarını ödemekte zorlananların yaşadığı istanbul bu örneklerin en çok görüldüğü şehirdir.
vahşi kapitalizm diye boşuna demiyorlar dostum..
zenginlerin köpeklerini gezdiren işsiz üniversite mezunları.
yüzde 14.5 işsizlik olan, intihar, cinnet geçirenlerin olduğu bir ülkede ,maaşının üç katı harcırahla yurtdışında gezenlerin yine de geçinemiyoruz demeleri.
millet okul formasını zor alırken*, parasızlıktan çocuğunu okula gönderemezken internetten kıyafet serbetisi anketi yapan milli eğitim bakanlığı.
" (bkz: yemekteyiz) programında yarışmacılar masaya kuş dahi kondursa diğer yarışmacılara yemeklerini beğendiremeyen ve yapılan bir dünya yemeğin heba olup yenmemesini, bilmem kaç milyon aç insanın, önünden geçtikleri beyaz eşya mağazasının vitrinindeki televizyondan izlemesi." gibi örneklerdir.
(bkz: kapitalizmin cilveleri)
aslında bu vereceğim örnek türkiye ile kısıtlanamaz, dünyada bu böyledir ama: kimileri para sayma makinası alabilecek kadar uçmuşken kimileri o para makinasının fiyatı kadar para bulamaz.
%5 lik bir kesim, %95 pay alırken; %95 lik bir kesime, %5 in pay edilmesi...
Tanrı bile insanları eşit yaratmamışken doğaldır efendim.
gayrisafi milli hasılanın, dağılım aşamasında gayrisafi milli ızdıraba dönüşmesi yerini yellerin almasıdır.
"biz şu yalıda yaşıyoruz.."
"sahi mi? bizde çıplak!"
Kiminin aylık kuaför masrafıyla diğer bir aile bir ay geçinebilmektedir.
(bkz: bu ülkede evine bir ufak rakı getiremeyen adam var)
(bkz: 25 yaşındaki bakir erkek)
(bkz: gömlek değiştirirmiş gibi kuku değiştiren erkek)
bir yabancı teknik direktör yılda 2-3 milyon euro para kazanabilirken ay sonunu zor getiren insanlar vardır.
mesela adamın birinin beyni yabancı teknik direktörün herhangi bir devlet memuruyla aynı parayı kazanmamasını "gelir eşitsizliğiyle" ifade ediyor. işte bu örnek gelir dağılımı eşitsizliğine büyük bir örnektir. çünkü bu memlekette kimisine 120 iq verilirken bunu diyen arkadaşı es geçmişler mesela anlıyor musun, meselam teknik dirererörö eşit beyin falan filan yani.
(bkz: gelir dagilimi piramidinin ustunde oturan yuz kisi)
kimileri evin giderlerini karşılamak için bir taraflarını yırtarken kimileri de paraları bir taraflarını silmek için kullanıyorlar.
sosyal bir devlette pek karşılaşmayacağımız örneklerdir ama sosyal bir devlette.
bir yanda "yemekteyiz" gibi programlara katılıp yemek beğenmeyenler diğer yandan simit çalıp hapishaneye yollanan insanlar.
binlerce lira alan vekillerin sosyal hakları, asgari ücretlinin başına gelen haksızlıklar.

bi de güneye giderken de bi laf vardı

"küçük bir çocuk yeni uyanmış
gözleri mahmur
muavin de çocuktu,
fakat uykusuzdu."
muhasebeci pederimiz varken 3 ev bir yazlık vardı, şimdi bokumuzu yicez. baba evin direği, direk gitti ev çöktü. 16mda cebimdeki para ile şu andaki para arasında ki tek fark 6 sıfır eksik olması. gelirin dağılımını bozmak için 2 örnek kişiyi karşılaştırmaya bile gerek yok tek örnek yetiyor.
ulusdan cankaya ya giden bi otobüse biniyoruz ve seyrediyoruz insan hareketlerini ulusda nasıldı ata kulede ne oldu en net yöntem...
(bkz: gini katsayısı)
sokakta yatan kimsesiz çocuklar ile anaokulu masrafları binlerce lira olan çocuklar.
kimi çocuklar çikolatalar püskevitler yeyip şakalaşırken; kimi çocukların, sadece bunları televizyondan izlemesi.