bugün

dini kemalizm olan ve dolayısıyla başka herhangi bir hilafet türü de gelse hiçbir şeyin değişmeyeceği durumdur.

türkiyede zaten hilafet vardır.

(bkz: ebedi şef)
(bkz: milli şef)

not: anayasa mahkemesi zaten bir hilafeti korumaktadır.
resmide yanlis bir önermedir.
(bkz: laiklik)
ama gayri resmide bir bayan olarak bu toplumda yasadiklarimdan bunu gercekten bircok kez sorguladim.
türkiye "demokrasi" adı altında güdülen bir koyun topluluğudur...
kemalizim de devlet kontrolünde bi sünni bir rejimin korumacılığını yapar. bunun dışın daki tüm meshep ve inanışları yok sayar ya da özgür hareket etme ortamı sağlamaz dinin sadece kişi ve tanrı arasında olduğu yalanını uyudurur oysaki tüm ilahi dinler toplum hayatını da düzenler
son sekiz yılda yapılan icraatlarla maalesef gerçeğe yakınlaşmış bir önermedir. anayasaya aykırıdır, ama anayasa ihlali yapanları cezalandıracak bir kurum kalmamıştır.
özde dogmatizmden ve köküne kadar muhafazakarlıktan/ yerinde saymaktan beslenen kemalizm dinini savunan insanların kendilerini dindar kesime aydın diye yaftalamaları da enteresandır. dindarlar da dogmatizmden güç aldıkları için bir ikili kutuplaşma söz konusu oluyor. aslında burda cumhuriyetin ve kazanımlarının dışında kayıplarının da oluşmaya başladığından söz edilebilir. durum, geniş pencerede böyledir. bu kutuplaşma yıllara dayansa da son yıllarda iyiden iyiye körüklenmiştir. iki tarafın hazımsızlığı, birbirini alt etmek istemesi cumhuriyet-jakobenizm ilişkisini de sorgulamamıza neden oluyor. devrimler halkı kucaklar mı acep? atatürk ve cumhuriyet ekseninde bir tepeden inmecilik, ben yaptım kabul edincilik söz konusu mudur? soruları akla geliverir. modern dünyayı öngören cumhuriyet rejimi ilerlemecilikten kopup halk ve gelişim odağından çıkıverince, dindarların yer yer hazımsızlıklarını bertaraf etme güdüsüne dönüşüm gecikmemiştir. ilerlemeci anlayışla korumacı anlayış birbirinin zıttıdır. bu ikili muhafazakarlaşma düzeni türkiye'ye vizyon kaybettirmekten başka anlam taşımaz. halbuki çağa ayak uyma ve demokratikleşme babında ülkenin yaralarını ört bas etmekten keyif alır bir halde değil, bu sorunları 21. yüzyılda sağlıklı çıkarımlarla çözme akılcılığına gitmesi gerekmektedir.
vesayet sistemi koruyucu bir sistemdir ve türkiye'de tam manasıyla uygulanmaktadır. konunun liderin, kişilerin tabulaştırılmasına gitmesi kemalist ideolojinin dogmatikliğine örnek sunmaktadır. elbet bu karşı tarafcılık içeren yapının diğer ayağı da boş durmamakta, dini hayatın her olgusunda referans alarak muhafazakarlaşmaya hizmet etmektedir.
görünen o ki, kutuplaşmanın tarafı olmamak yapılması gerekendir. 2 din arasına sıkışıp kalmamak için.
türkiye bir din devleti ise ve dini de kemalizm ise, müslümanların herkesten bekledikleri kutsala saygıyı önce onların göstermeleri gerekmez mi? bence gerekir.

peki köküne kadar islami radikalizm, bedevi arap-vahabi muhafazakarlığı sosunda amerikanya taşaklarında büyütülmüş islami ortodoks ayetullah neden konu kemalizm olunca aydınların en aydını oluveriyorlar. bu neomodern dinci ambalajını yedirebildikleri de yok pek.

atatürk devrimleri ile jakoben kemalizm arasında hiç bir ilgi alaka yoktur. birisi biraz da karşı devrmin inceliğidir gücüdür. türkiye de sorun şu anda kemalizm ve kemalistlerdir ama kemalizm ile yapılacak olan savaşta islamcı muhafazakar yavşaklar birlikte iş tutulabilecek en son güçtürler. demokratikleşme ayağından yeşillenelim ideologlarının amerikanya think tankleri ile girdikleri yataktan yine bakir birer müslüman olarak çıkma olasılıkları pek yoktur çünkü.

yoktur çünkü, düpedüz yeşillendim de geldim anayasasında bulunan tüm antidemokratik pratiklere izin verecek deliklere rağmen bundan bahsetmek yerine bekleyip antidemokratik kemalist mahkemenin hayırına müteakip ağlamak tam da ku klux klancı evangelistlerin yepisyeni sevdicekleri yeşilli arap kırmalarına yakışan bir eylem türüdür. allah/zeus/buda/god/elohim neye inanıyorsanız o belanızı versin. tüm kemalist jakobenlerle birlikte tüm korporatif ortodoks islam ayetullahının yeri aynı çöplüktür. bir dairenin üzerinde gidiyorsunuz ikinizde iki nokta olarak, birbirinizden uzaklaştıkça birbirinize yaklaşıyorsunuz.
kemalizmin, kurtuluş savaşının ideolojisi olduğunu anlamayan vatan haini adayı söylemi. eğer bilerek söylüyorsa vah vah vah.
http://img88.imageshack.us/img88/658/bsg.png
(bkz: cevap vermeyin bizi gitti sansın)
1930'lu yıllardan 60'ların sonuna kadar tdk sözlüğünde yer alan "kemalizm türk'ün dinidir" ibaresine göre doğru tanımdır.
"Tehlikenin farkında mısınız ?" da diyebiliriz.Bunu söyleyenler ülkemizi yozlaştırmaya çalışanlardır.Bu insanlar bugün cumhurbaşkanı,başbakan ve meclis başkanı oluyor.Din vicdan meselesidir.Din ve mezhep hiç bir zaman siyaset aracı olarak kullanılamaz.
80 küsür yıldır laik cumhuriyet'i yıkamamış, kudurmuş bölücü dincilerin son zamanlardaki hezeyan replikleridir.
akp ile iyicene şımaran bu emperyalist kuklalar, ne zaman duvara toslasa bu tarz zeka ve bilinç kaybına uğrayıp, etrafa saldırıyorlar.

yakında kışlaları cami ilan ederler, atatürk peygamber derler hatta kemalizmi din sanacak kadar salaklaşırlar.
komik olan bu durumu onlardan başka ifade eden yok.
"türkiye nin din devletine doğru gidişi" şeklindeki kemalist geyiğe rağmen türkiye'nin kemalist oligarşi altında aten bir devleti olduğu gerçeğidir. feyiz almak için: (#14245166).
(bkz: türkiye cumhuriyeti nin dini)
osmanlılaşma yolunda koşar adımlarla ilerlediğimizden yakınlaşan hazin sonumuza sebebiyet verecek yargı.
#14246805
söz konusu din islam ise doğru önerme.
bu ülkenin dini kemalizm ise ben ateistim.
zira kemalizm türk milleti için şeriattan daha tehlikeli bir ideolojidir.