türkan saylan ın baleyi namazdan daha çok sevmesi

namaz bir arınma, yaratana yaklaşma biçimidir. rahmetli de baleyle arınıp yaklaşıyorsa diyecek birşey yoktur. kendisi namazı çokça eda edenlerden hepimizin nazarında fevkalade iyi işler yapmıştır. inananlar için hesabını verecek ya da mükafatını alacaktır. inanmayanlar için de, yaşadıkları sürece anılacaktır.
böyle kıymetli insanların yaptığı iyi işleri konuşmakta ve onlardan feyz almakta yarar varken, baleydi, kolbastıydı tarşımasına gerek var mıdır diye düşünmüyor oluşumdan ötürü yanağımdan makas alıyorum.

(bkz: sacma tanimda son nokta)

kıldığı veya kılmadığı namaz 3. şahısları ilgilendirmediği için üstünde yorum yapılmasının aslında yersiz olduğu cümle.

bu allah katında ceza gerektiriyorsa şayet kendisi bunu bizzat yaşayacaktır. ama buradan ahkam kesip beş vakit namaz kılanlar cehennemde ama ben namaz kıldım dediklerinde neyin ne olduğunu anlayacaklardır.

mana dünyasını anlamayıp madde dünyasında gezinen zahit tespiti.

allah ile kul arasına kimse giremez. hele bu kişi vefat etmişse arkasından konuşmak daha büyük günah değil midir ?

ölünün arkasından konuşun, hakaretlere devam edin, sonra müslümanız diyin... sen bu kafayla namaz'a aşık olsan ne olur ? manevi dünyanıza osurayım...

(bkz: ölünün arkasından konuşmak)
(bkz: muhsin yazıcıoğlu)

tamamen bir tercih meselesidir, yargılanmaması gereken insani hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirilmesi gereken tercihtir.

saylanın çarpıtılmış söylemidir. o cümlede anlatmak istediği eğitimin her alanda çocuklara sağlanması gerektiğidir. gerek sanat, gerek kültür, gerek öğretim vs... dini eğitimin zaten türk toplum yapısında es geçilmediğini belirtmiştir. her aile çocuğuna bir şekilde dini eğitim veriyordur ya da ekol oluyordur. ancak kültür-sanat da ekol olması için bu eğitime ailenin de sahip olması şarttır, bu sebeple evet kitaptan okuyarak öğrenebileceği namaz vs.. gibi dini eğitimi diğer yollardan alacağına, onu kendi içinde halletmelidir çocuk.. inanç çoğul değil tekildir çünkü. ancak kültür-sanat kitaptan okuyup uygulamaya sokabileceğin bir eğitim şekli değildir çoğu kez. ve ülkemizin en önemli eksiği eğitimsizlikse eğer, cehaletse can damarımızda ki tehlike; evet çocuğumuzu namaz öğrenmesi için eğitime yollayacağımıza , baleye yollamalıyız...

sen bize çok şey öğrettin türkan saylan... onurla yaşamayı onurla ölmeyi öğrettin...
tarih affetmiştir her zaman aydınlara yaşatılanları, varsın affetsin... ben affetmiyorum...

Gün itibariyle devir daim eden başlık.

kimseyi ilgilendirmemesi gerekendir. bunun yerine türkan saylan'ın eğitime olan katkıları konuşulsa ve örnek alınsa daha hayırlı bir davranış olur.
(bkz: saçmalamayı hobi edinmek)

cemaatçilerin yaptığı hizmetlerden ötürü kadına duyduğu kinin zuhur ettiğini gösteren durumdur.

(bkz: feto nun allah tan çok parayı sevmesi)

namaz kul ile Allah arasında bir köprüdür.arada kimse yoktur. sadece Allah için kılınır.

tercih meselesidir.

#5072259

(bkz: namaz dinin direğidir) direğini kaybedenler zebaninin direği ile idare edebilirler.

yalandan tanım: çağdaş hanımefendimiz türkan saylan'ın çağdaş sanatlardan bir tanesi olan baleyi daha çok sevmesi durumudur.

gerçekçi tanım: hanımefendinin cenazesi ikindi balesinden sonra kaldırılacak(mış).

bir kalp kırdınsa kıldığın namaz namaz değildir;
yetmiş iki millet elin yüzün yumaz değildir. ( yunus emre )
açgözlülük-bencillik yapmadan paylaşabilmek ve başkalarının dertleriyle dertlenmek allah katında ne kadar değerlidir gerçekten bilmiyorum. bildiğim tek şey sadece ve sadece bir tek çocuğa umut verebilmek, gözlerinin içinin gülmesini sağlamaktan daha büyük bir erdem olmadığıdır.

hiçbir şeyi değiştirmeyen durumdur.
ben namaz kılıyorum, tüm ibadetlerimi yerine getiriyorum ama atatürk ü seviyor sayıyor olduğum için sürekli aforoz ediliyorum; saylan da namaz kılmayı sevmiyor aforoz ediliyor.
demek ki sorun namaz değilmiş...

gerçekte ne söylediğini anlamak lazımdır, gericilik yapan zihniyete verdiği ayardır. namaz kılmak tabi ki gericilik değildir ama orda kasıt edilen kitle kızını evden dışarı adım attırmayan, okula göndermeyen, kızının bütün haklarını elinden alan kitledir. herkesin dini kendinedir aynı zamanda da tabi. allah büyükse, sevap sadece namaz kılmakla hakedilmiyorsa yaptığı onca iyilik yanına kalacaktır.

bale ile namazı karşılıklı oturtup namazı kötülemesinden anlaşılacagı üzere, sanırım çalışmadıgı yerden sorular çıkacak karşısına şimdi.

(bkz: keşke hem balemi yapıp hem de namazımı kılsaydım).

namaz ile baleyi karşılaştırdığı kendisine ait ifadedir. 18 Nisan 2009 tarihli gazetede yer alan ayşe arman'ı kendisiyle yaptığı röportajda bu sözü din derslerinde sınıfta öğrencilere namazın nasıl kılınacağının uygulamalı anlatılmasına tepki için söylediğini ifade etmiştir ki bu tutum da nereden baksanız çıkmaz yoldur. din dersinde müslüman öğrencilere namazın tarifinden daha doğal ne vardır? adı üstünde din dersi. kaldı ki namazın alternatifi bale midir ki namaz tarifi yerine bale öğretilmesini istemektedir. bu şahıs dini değerleri hayatımızdan çıkarmayı çağdaşlık olarak sunmak misyonu ile hareket etti. bu ideali için elinden geleni yaptı. yaptıklarının değerlendirmesini en iyi yapacak olan onu yaratıp bu dünyadaki yaşamını ona bir imtihan olarak sunan Allah'tır. biz onu namazın alternatifi olarak baleyi öneren kişi olarak hatırlamaya devam edeceğiz.

edit: biri kalkar sizin inandığınız bir değere dolaylı olarak bile dil uzatırsa gereken söylenir. biz onu sahip olduğu zihniyetin en net ifadesi olan bu söyleminden ötürü sevmedik ve arkasından sövmeden allah'a havale ettik.

kim kimi severse sevsin kimseyi başta beni ilgilendirmez fakat bunlar aynı kategoride iki kavram değildir ki birine ikame olsun yada daha çok sevelim burdan belli önyargılı yaklaşıldığı,ancak aynı kategoride iki dans çeşidi yada aynı türden kavramlarda biri diğerine tercih edilir.

saçmalamanın sınırlarını zorlamaya daha ne kadar devam edilecek diye düşündüren başlıktır kendileri. bu başlıktaki gibi düşünen arkadaşları dinlerini tezahüratsız yaşamaya davet ediyorum. tabi ne haddime sizin gibi aziz müminleri bir şeye davet etmek di mi aman haşa. taş olurum taş. *
onun dışında bu başlık için yazılabilecek ya da yapılabilecek tek bir yorum var bakınız;

(bkz: sana ne)

(bkz: kendi tercihi) *

iyilik yapmak için musluman olmanin gerekmediginin farkli bir soylemidir.

(bkz: ne zamandan beri kendinizi allah sanıyosunuz)

türkan saylan gibi bir zatımuhteremin arkasından bu tarzlar şeyler söylenmesi çok doğaldır. kensidi bu ülkeyi çağdaşlaştırmak için, kızlarımızı okutmak için elinden geleni yapan ülkeyi daha ileri seviyelere taşımak için okumanın ne kadar kutsal olduğunu bizlere öğreten elçidir. okumayı da geçtim bu insan sadece kızlara burs vermemiştir nice erkek evlatlarımızıda burslar vererek eğitimlerini tamamlamalarını sağlamış sağlık alanında da bir dönemler tedavisi olmaz denilen cüzzam ile savaşarak ülkemizden bu hastalığın köklerini kazımıştır.

türkan saylan için herkes dinsiz, imansız derken aslında kendilerinde olan inançsızlığı söylediklerinin de farkında değillerdir. kim demiş bu hanımefendi inançsız diye. imanın kimde olduğu bilinmezmiz efendiler. herşeyi geçtim o yüzden özel olarak tanığı bir imamın cenaze namazını kıldırmasını istemiştir değil mi? tezatlığa bak. inançsız olan bir insan bunu da istemez ve müslüman mezarlığına da kaldırılmazdı.

at gözlüklerini çıkartıp, biraz kendimize bakmanın zamanı gelmiştir. çağdaşlaşmak dinsizlik demek değildir. aksine ileri toplumlarda refah içinde herkesin kendi inancına göre hareket edebilmesi demektir. türkiye cumhuriyetinde istediğin gibi konuşup, gezebiliyor ve eğitimini alıyorsan bu ülkeyi gerilere götürmeyi bırakta, aydınlanma meşalesini söndürme.

bu meşaleyi söndürmeye çalışıp, dinin arkasına sığınarak herşeyi örümcek ağları içinde algılamak ayıpların, günahların en büyüğüdür. bırakta bu vatan uğruna savaşanların canlarını yakma hatta ve hatta kendi kazdığın kuyunun içine düşerek kendini de ateşe atma.

(bkz: dinime küfür eden müslüman olmasa bari)