bugün

Sevişmemeyi bilmemesi.

Domal deyince insan kalbura yatar mı amk?
Lanet olası kıçının kafasından büyük olması.
Ne yazık ki öğrenip okuyup kendi ayakları üzerinde durmak yerine genellikle bir erkek himayesi altına girmeyi tercih etmeleri.
Bu öğrenilmiş kabullenme sonrasında da elde var "birey" olamamak.
slav ırkına mensup olmamaları.
bir tiplerine bakiyorsun bir de havalarina..
dunya'yi ben yarattim edasindalar...
alcak gonullu olmakdan zarar gelmez.
küçük dağları yaratmış olmaları, tahammül sınırlarını zorlayabilen egoları, üşengeçlikten iki kata asansör kullanıp karşılarına baklava dilimleri olan birilerini beklemeleri basenlerindeki selülitlerinden haberleri yokmuş gibi... liste böyle uzar gider. tamam vurmayın kızlar öldü hakikaten.
Türk kızı olmasıdır, yazık onlarda istemezdi bence. kıps.
hem sorunun kendisi, hem de çözümü aşağıdaki görselde yer almaktadır.*
görsel
Çoğunun genel kültürünün zayıf olması. Varsa yoksa aşk meşk kültürsüzlük diz boyu.
çok trip atmaları ve kendilerini bulunmaz sanmaları.
Aptal olmaları.
Aptal ayağına yatmaları.
Erkeğine fazla değer vermeleri.
Türkiye’de doğmaları.
Türkk kızı gibi davranamamaları.
Basenleri.
Kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanmaları ulan standart bi tipsin işte ne bu vageçilmezim tavırları sanırsın boş zamanlarında pilotluk falan yapıyor.
Ulan bi sorunumuz yok lafa ede ede yerin dibine soka soka kendi kafanızda büyüttünüz. Siz ne boksunuz affedersin?
Türk erkekleri. Onlar sorunsuz yaşayamaz. Canlarım benim.
Fazla mı tripkar davranışlar sergiliyorlar sanki?
Aman canım, erkekler de geri durmuyor zaten buna sebep veren saçma haller takınıyorlar, takınmasalar her şey iyi olacak gibi.
Aman erkekler, siz siz olun ne dediğinizi duyun, bilin can sıkmayın.
ilişki yonetimi becerisinin olmaması, düşünsellikten uzaklık, surekli duygulara kutsiyet atfeden yanları ve tabiki de güzel görünmek, sevilmek, bitmek bilmez bir biçimde değerli oldugunu hissetmek arzusu.

Mikrofonu bu noktada üstad friedrich nietzsche' ye teslim ediyorum.

canan

lutfen, burnumun dibinden biraz öteme yerleş,
biraz uzağımda, biraz da yükseğimde eğleş!
yoksa nasıl derim ben "cananım yıldızlara eş."

şiirde de gorülebileceği üzre

iyi ilişkinin sırrının, keyifli, sürdürülebilir sevginin sırnının reçetesini yazmıştır sözde kadın düşmanı üstadımız..

yani, sen şöyle şöyle şöyle yapınca benim daha fazla seni seveceğimi duşünürken ben gitgide senden uzaklaşıyorum.

sen bana yaklaştıkça senden uzaklaşmak istiyorum.
bu durumda sen benden uzaklaştıkça, beni boğmadığında bana sana gönülden yaklaşabilme firsatı tanımış olacaksın. Demektedir.

e tabi adam filozof, büyük bir zeka. ve aptallıklara kapısını kapatmış bir kere.

bizim türk kızları ölse bu adamin dediģini başaramazlar zaten başarmalarına da gerek yok. niye?

sevgilisi oldukları adamlar zaten malın tekidir muhtemelen. ikisi de birbirinin hayatının munasip bir yerlerine geçirmeden ilişki yaşamayı beceremezler.

iki tarafta ayni bok olunca yani zekasal bir sorun olunca herkes haddine olmasa da burnunu sokar her bir tarafa.

adına da aşk, sevgi derler. aksine belli başlı eksikliklerini, açlıklarını en başında da degersizlik hislerini birbirlerinin gotünün dibine girerek, ilgi köpekliği de yaparak telafi etme çabasıdır tüm bildikleri.

Aci olan taraf şu ki, kim kimi hizaya getirecek arkadaş. Erkekler akıllı desen onlar da değil. Kadinlar zaten malum.

Kim kime doğrusunu anlatacak, öğretemese bile bir farkindalık yaratma şansımız dahi yok.

Ölmek istiyorum.
Karşıki dağları ben yarattım.
aşırı trip atıyorlar. hep havalı erkeğe bakıyorlar. düzgün erkeklerle değil, gereksiz oksijen tüketen erkeklerle çıkıyorlar. hepsi değil tabi ki. bir çoğu sanırım.
ne istediklerini bilmemeleri.
Ögüvenlerinin memelerinden çok çok büyük olması.