bugün
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu26
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi15
- kıza iğne batıran türbanlı14
- meral akşener18
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi18
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- anın görüntüsü13
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak11
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho25
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- icardi190543
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel20
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur8
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- güçlü kadınların ortak özellikleri8
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
mustafa kemal atatürk'ün aslında şimdiki birçok gerçeği anlatan sözü. arkasından ne mutlu türküm diyene demiştir.
türklüğün türk olmanın tek kelimede açıklaması istendiğinde yapılabilecek tanımdır. şöyle bir örnekle örneklendirilebilir bu durum. eğer bir insan ingilizse ben ingilizim dememelidir. i am english demelidir. çünkü türkçe söylediğinde o insan türk olmaktadır. *
"yes abicim türkçe eğitime benden de okey" zihniyetini benimsemeyen insan düşüncesi.
(bkz: panslavizm)
(bkz: panslavizm)
milli birliği, coğrafya gibi suni yahut ırk gibi ilkel bağlarla değil, tarih ve dil gibi sapasağlam, ayrışma bilmez bir harçla oluşturmayı savunan harikulade yaklaşım.
atatürk'ün en güzel sözlerinden birisidir. Bugünku atatürkçü geçinen, türkçeyi s*kip kendini entel bir bok sanan dallamaların okuyup adam olması gerekir.
anayasaya göre türk demek türkiye cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişi demek. atatürk'e göre türk demek türkçe demek.
peki ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olup anadili türkçe olmayanlar ne olacak?
ya anayasa yanılıyor ya atatürk.
peki ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olup anadili türkçe olmayanlar ne olacak?
ya anayasa yanılıyor ya atatürk.
atatürk'ün çok önemli bir sözü. türkçe'nin türkler için ne kadar önemli olduğunu, dilin kültürde ne kadar büyük etkiye sahip olduğunu anlatmak istemektedir. ben de atatürk'ün bu güzel sözünü okuduktan sonra yazarlar için küçük bir sözlükümsü hazırladım.
aşağıdaki yabancı kelimelerin türkçe'sini kullanmaya özen gösterelim.
kopyala-yapıştır değil. tamamını bir kaynaktan yazdım.
a
abes: anlamsız, saçma
abluka: kuşatma, çevirge
abone: sürdürümcü
absürt: saçma, usdışı
amatör: özengen, deneyimsiz *
anket: sormaca *
aroma: hoş koku
atom: ögecik
b
bilboard: duyuru tahtası
bone: başlık
boykot: direniş
burjuva: kentsoylu
buton: düğme
biyografi: özgeçmiş
c
camia: topluluk
cengaver: savaşçı
cetvel: çizelge
check up: tümtanı
d
data: veri
debriyaj: kavrama
demo: tanıtım
download: yüklemek
driver: sürücü
e
ecnebi: yabancı
edat: ilgeç
egoist: bencil
egzersiz: alıştırma
ekstra: fazla, fazladan
f
fahri: onursal
fail: yapan, eden
faiz: getiri
final: son
fanatizm: bağnızlık
fullemek: doldurmak
g
garp: batı
grafik: çizge, çizenek
gramer: dil bilgisi
grev: iş bırakımı
gurup: gün batımı
h
hakiki: gerçek
handikap: engel
hard-disc: ana bellek
hit: gözde
i
imtiyaz: ayrıcalık
iskonto: indirim
izolasyon: yalıtım
j
jenerasyon: soy, kuşak
jeneratör: üreteç
jenerik: tanıtımık
k
kabine: bakanlar kurulu
kabotaj: gemi işletimi
kainat: evren
kalite: nicelik
kampüs: yerleşke
komünikasyon: iletiş
kozmik: evrensel *
l
laboratuvar: beklemelik
limit: sınır, uç
literatür: yazın
lojman: kurum konutu
m
mecmua: dergi
mega: çok büyük
mesaj: bildiri, ileti
montaj: kurgu
metot: yöntem
misyon özel görev
n
naçizane: önemsiz, değersiz
nafaka: geçimlilik
nağme: ezgi
nasihat: öğüt
nezaket: incelik
o
obje: nesne
ofis: işyeri
oley: yaşa!
organizasyon: düzenleme
orijinal: özgün
p
plaza: iş merkezi
provakasyon: kışkırtma
prömiyer: ilk oyun
r
radyasyon: ışıma
rakım: yükseklik
rapor: yazanak
reyting: izleme oranı
rezervasyon: yer ayırtma
s
sabotaj: kundaklama
sav: tez
seans: oturum
sekreter: yazman
sempatizan: duygudaş
staj: uygulamalı öğrenim, yetişim
spiker: sunucu
slogan: savsöz
ş
şantaj: göz korkutma
şark: doğu
şofben: su ısıtıcısı
şoför: sürücü
showroom: sergi evi
show: gösteri
şok olmak/şoke olmak: çok şaşırmak *
t
taahhüt: üstlenme
tahkim: pekiştirme
tahlil: çözümleme
tansiyon: kan basıncı, gerilim
taviz: ödün
tebliğ: bildiri
transparan: saydam
trend: yönelme, eğilim
torpil: kayırma
test: sınama
teknik: yol, yöntem
u
ufuk: çevren
uhde: görev, sorumluluk
uzuv: örgen
ultraviyole: morötesi
ü
ümmi: okur yazar olmayan
ünite: birim
üniversite: evrenkent, bilimtay
üryan: çıplak, yalın
ütopik: hayali, düşsel
ütopya: hayal, hayal ülke
v
versiyon: sürüm
vesaire: ve benzeri
vestiyer: askılık
video: izlemece *
vuslat: kavuşma
vizyon: ufuk, ileri görüş
y
yakamoz: parıltı
yeknesak: tekdüze
yekûn: toplam
yevmiye: gündelik
z
zaaf: güçsüzlük, düşkünlük
zabit: tutanak
zamir: adıl
zevat: kişiler
ziraat: tarım
zirve: doruk
aşağıdaki yabancı kelimelerin türkçe'sini kullanmaya özen gösterelim.
kopyala-yapıştır değil. tamamını bir kaynaktan yazdım.
a
abes: anlamsız, saçma
abluka: kuşatma, çevirge
abone: sürdürümcü
absürt: saçma, usdışı
amatör: özengen, deneyimsiz *
anket: sormaca *
aroma: hoş koku
atom: ögecik
b
bilboard: duyuru tahtası
bone: başlık
boykot: direniş
burjuva: kentsoylu
buton: düğme
biyografi: özgeçmiş
c
camia: topluluk
cengaver: savaşçı
cetvel: çizelge
check up: tümtanı
d
data: veri
debriyaj: kavrama
demo: tanıtım
download: yüklemek
driver: sürücü
e
ecnebi: yabancı
edat: ilgeç
egoist: bencil
egzersiz: alıştırma
ekstra: fazla, fazladan
f
fahri: onursal
fail: yapan, eden
faiz: getiri
final: son
fanatizm: bağnızlık
fullemek: doldurmak
g
garp: batı
grafik: çizge, çizenek
gramer: dil bilgisi
grev: iş bırakımı
gurup: gün batımı
h
hakiki: gerçek
handikap: engel
hard-disc: ana bellek
hit: gözde
i
imtiyaz: ayrıcalık
iskonto: indirim
izolasyon: yalıtım
j
jenerasyon: soy, kuşak
jeneratör: üreteç
jenerik: tanıtımık
k
kabine: bakanlar kurulu
kabotaj: gemi işletimi
kainat: evren
kalite: nicelik
kampüs: yerleşke
komünikasyon: iletiş
kozmik: evrensel *
l
laboratuvar: beklemelik
limit: sınır, uç
literatür: yazın
lojman: kurum konutu
m
mecmua: dergi
mega: çok büyük
mesaj: bildiri, ileti
montaj: kurgu
metot: yöntem
misyon özel görev
n
naçizane: önemsiz, değersiz
nafaka: geçimlilik
nağme: ezgi
nasihat: öğüt
nezaket: incelik
o
obje: nesne
ofis: işyeri
oley: yaşa!
organizasyon: düzenleme
orijinal: özgün
p
plaza: iş merkezi
provakasyon: kışkırtma
prömiyer: ilk oyun
r
radyasyon: ışıma
rakım: yükseklik
rapor: yazanak
reyting: izleme oranı
rezervasyon: yer ayırtma
s
sabotaj: kundaklama
sav: tez
seans: oturum
sekreter: yazman
sempatizan: duygudaş
staj: uygulamalı öğrenim, yetişim
spiker: sunucu
slogan: savsöz
ş
şantaj: göz korkutma
şark: doğu
şofben: su ısıtıcısı
şoför: sürücü
showroom: sergi evi
show: gösteri
şok olmak/şoke olmak: çok şaşırmak *
t
taahhüt: üstlenme
tahkim: pekiştirme
tahlil: çözümleme
tansiyon: kan basıncı, gerilim
taviz: ödün
tebliğ: bildiri
transparan: saydam
trend: yönelme, eğilim
torpil: kayırma
test: sınama
teknik: yol, yöntem
u
ufuk: çevren
uhde: görev, sorumluluk
uzuv: örgen
ultraviyole: morötesi
ü
ümmi: okur yazar olmayan
ünite: birim
üniversite: evrenkent, bilimtay
üryan: çıplak, yalın
ütopik: hayali, düşsel
ütopya: hayal, hayal ülke
v
versiyon: sürüm
vesaire: ve benzeri
vestiyer: askılık
video: izlemece *
vuslat: kavuşma
vizyon: ufuk, ileri görüş
y
yakamoz: parıltı
yeknesak: tekdüze
yekûn: toplam
yevmiye: gündelik
z
zaaf: güçsüzlük, düşkünlük
zabit: tutanak
zamir: adıl
zevat: kişiler
ziraat: tarım
zirve: doruk
"dil bir ulusun aynasıdır. Bu aynaya baktığımız zaman, orada kendimizin gerçek yankısını görürüz."
SCHiLLER
SCHiLLER
güncel Önemli Başlıklar