bugün

13 aralik 2006 fenerbahce eintracht frankfurt macinda, semih şentürk'ün ikinci sarı kartı görmesine rağmen oyundan atılmaması üzerine, hakeme kırmızı kart görmesi gerektiğini anlatan veya anlatmaya çalışan, tarzanca cümle.
semih şentürk' ün bildiği ingilizce sözcükleri gösteren başlık.

aklında kalması için şöyle ezberlemiş olabilir;

two: oynadığı takımın her zamanki sırası
yellow: oynadığı takımın rengi
no: bunu da bilsin artık.
out: bu da aut dan aklında kalmış heralde.
avrupa maçlarına çıkan birçok futbolcumuzdan ingilizce konuşmaya çalışması ama konuşamaması durumu. yani semih efendi ve diğer futbolcular sizlere buradan sesleniyorum:
genç milli takımdan beri milli formayı taşıyorsunuz, avrupa kupaları maçlarına çıkıyorsunuz, bu tembellik nedendir anlamıyorum. birkaç kelimede olsa öğrenir insan kardeşim. basketbol kulüplerimizde coach lar neredeyse her kelimeyi ingilizce anlatıyorlar, bizim basketbolcularda bunlara ayak uyduruyorlar, yarın birgün nba kapısını çalmak için. futbolcuların avrupa da oynama gibi bir derdi yok sanırım. (bkz: basketbolu sevdiren nedenler)
not: türkçe ye karşı bir söz söylenmemiştir,söylenemez. sorun yabancı dil bilmememizdir.
doğru olan cümledir.
Look honey you showed me 2 yellow cards and didnt send me out yet. Whats your problem ha?? look at me. ı said look at me!! u like me ha?

mı dicekti. ne desin abi adam.

tanım: ing: 2 sarıdan atmadın hoca. demek.

edit: uykusuzluktan tanım yapmayı unutmuşum. hatırlatma için (bkz: chronicles of alcohol) e teşekkürler.